Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan IŞİD'e yönelik bir kara operasyonunun sinyallerini verdi. BM Güvenlik Konseyi Toplantısına katıldığı New York dönüşü uçakta gazetecilere konuşan Erdoğan, "Yani siz şöyle bir terör örgütünü sadece hava operasyonuyla bitiremezsiniz. Bir defa mütemmim gücü karadır. Eğer karayla bağlantısı dışında bir de deniz varsa, deniz de buna dahil olur. Bütün olarak ele almak durumundasınız. Kara esastır; ben tabii asker değilim; ama hava lojistiktir. Karanın gitmediği yer hiçbir zaman kalıcı olmaz" dedi. Toplantının perde arkasıyla ilgili bilgiler de veren Erdoğan, IŞİD'le uluslararası mücadele, Türkiye'nin bu konudaki rolü, Suriye'den Türkiye'ye kaçan sığınmacıların durumu ve HSKY seçimleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan'ın açıklamaları:
GÜVENLİK ZİRVESİNİ TOPLAYACAĞIZ:
Önümüzdeki hafta mutlaka güvenlik zirvesini yapıp harekat planlarını belirleyeceğiz ve gerekeni yapacağız.
HER ülkeye bir görev düşecek. Türkiye de üzerine düşeni yerine getirecek. Hudutlarımızı elbette korumak zorundayız.
TSK BÖYLE ANLARDA GEREKLİ:
Sınırımız tehdit altına girerse buna karşı askeri harekat yapılacaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri bize böyle anlarda gerekli. Böyle bir terör örgütünü (IŞİD) sadece hava operasyonuyla bitiremezsiniz. Karanın girmediği yer hiçbir zaman kalıcı olamaz.
TÜRKİYE 3 KONUDA ISRARLI: Üç şeyde ısrarlıyız: Suriye tarafında güvenli bölge. Uçuşa yasak bölge ilanı. Eğit-donat (Ilımlı muhaliflere askeri eğitim ve silah). Şu anda sadece IŞİD'e değil, Esad rejimine karşı da adım atılması konuşuluyor. Terörü palazlandıran, bedelini ödemeli.
-BİRİNCİ DERECEDEN ETKİLENEN ÜLKEYİZ: Burada birinci derecede etkilenen ülke konumundayız. Birinci derece etkilenen konumundaki bir ülke tabii ki önce ne yapacağının kararını kendisi bir defa vermesi lazım. Suriye tarafında tampon değil ama güvenli bir bölge kurulması gündemde. Silahlı Kuvvetler'imiz bize nerede gereklidir? Böyle anlarda gereklidir. Sınırlarımız tehdit altına giriyorsa bu adımların da atılması lazım.
-SIĞINMACILARIN DURUMU: Bizim uluslararası camiada haklılığımızın da olması lazım. Bu sadece Türkiye'nin değil, 1.5 milyon insanın kendi topraklarına dönmesi olayıdır. Bu insanların yerleşimine yardımcı olma dahi konuşulan başlıklardır. Belki orada bunlara yeniden şehirler tesis edilecektir. Ve bu insanlar da yeniden kendi topraklarına dönme imkanını bulacaktır. Belki arka arkaya donörler toplantısı da yapılır; bunların hepsi gündemde olan şeyler.
-GEÇ KALINDI: 140 bin kişi ülkeme geliyor. Öbür taraftan Ezidilerden 60 bine yakın. Şurada 1 hafta 10 günde olan şey... Böyle bir durum karşısında Türkiye'nin eli bağlı kalması doğru mu? Öbür tarafta ABD uçak gemilerinden müdahale ediyor. O müdahaleyi yapmamış olsaydı belki de bugün Kuzey Irak olmayabilirdi. ABD son yaptığı harekatlarda da yine Kobani'nin ele geçirilmesini engellemiştir. Bunlar son 10-15 günün durum tespiti. Ama geç kalınmıştır. 4 yıldır söylediğimiz ama uygulamada netice alamadığımız işler.
-ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ: 49 insanımızı bunların eline o şekilde bırakamazdık. 102 gün insanlarımız onların elinde rehineydi. Şu anda şartlar 102 gün öncesinin şartları değil. Dolayısıyla şimdi bu şartlar gereği değerlendirmek vaziyetindeyiz... Ve hükümetimiz, Genelkurmay, bütün istihbarat birimlerimiz çalışmalarını şu anda bu şekilde yürütüyorlar. Döner dönmez de oturacağız beraberce şu ana kadar varılan noktayı ele almak suretiyle yaptığımız son görüşmeleri de birlikte değerlendirerek ne yapacağımızı konuşacağız. İlgili ülkelerle de görüşmeler sürecek. Her ülkeye bir görev düşecektir. Türkiye de üzerine düşen görevi yerine getirecektir. Hudutlarımızı elbette korumak durumundayız.
-HSYK İÇİN BİR B PLANI OLACAKTIR: Paralel yapının HSYK seçimlerini kazanma konusuyla ilgili bir tespit yapmak bana göre şu anda yanlıştır. Şu 12 Ekim'i görelim, sonra herhalde hükümetin de devletin başı olarak şahsımın dabu tabloya göre bir B planı, C planı olacaktır.
Tezkere geçtikten sonra adım atılır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cidde toplantısında IŞİD'e karşı 40 ülkenin bir araya geldiği koalisyona Türkiye'nin sadece insani yardım boyutunda katılabileceğini belirttiğini hatırlatarak, "İşe fiili olarak katılamayız dedik. Niçin, o günün şartı onu gerektiriyordu. Çünkü 49 başkonsolosluk görevlimiz rehin durumdaydı. Şu anda tabi pozisyon değişti. Bundan sonraki süreç daha farklı olacak" dedi. Erdoğan, 2 Ekim'de TSK'yı yetkilendirme tezkeresinin parlamentoda görüşüleceğini belirterek, "Tezkere temenni ederim ki parlamentodan geçtikten sonra, atılması gereken adımlar ona göre atılacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 günlük ABD ziyaretinin ardından dün yurda döndü. Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, "O günlerde işe fiili olarak katılamayız dedik. Niçin, o günün şartı onu gerektiriyordu. Çünkü 49 başkonsolosluk görevlimiz rehin durumdaydı. Şu anda tabi pozisyon değişti. Bundan sonraki süreç daha farklı olacak. Ayın ikisinde tezkere parlamentoya geliyor, parlamentoda görüşülecek. Tezkere temenni ederim ki parlamentodan geçtikten sonra, atılması gereken adımlar ona göre atılacaktır. Bu tezkere tabi Silahlı Kuvvetlerimizi yetkilendirme tezkeresidir. Bir diğer adım, bu süreç içersinde bizim güvenlik noktasında az önce söylediğim 3 başlığı çok daha güçlendirmek, bu adımları süratle atacağız."
ABD'den 3 güvenceyle döndü
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, New York'tan istediğini alarak döndü. Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile telefonla, Başkan Yardımcısı Joe Biden ile yüzyüze yaptığı görüşmede, Türkiye'nin tezlerinin karşılığını 3 başlıkta aldı. Sadece Irak ile başlayan müdahale planı, Türkiye'nin girişimleri ile Suriye'yi de kapsadı. ABD tampon ve uçuşa yasak bölgeyi kabul etti ve Türkiye'nin üzerinde durduğu bölgede başka yaralar açmayacak uzun vadeli stratejik müdahale düşüncesi kabul edildi.
Buna göre tampon ve uçuşa yasak bölge ilan edilecek, Esad meşruiyet kazanmayacak, Suriye için kalıcı bir strateji belirlenecek.
"Muhalifleri silahlandırma" kararının başarıya ulaşması için şart olarak görülen uçuşa yasak bölge ilanı ABD yönetimi tarafından kabul edildi.
Sınırdaki mülteci akını için oluşturulacak tampon bölgede kamplar kurulacak. Bu kampların ihtiyacı tüm ülkeler tarafından karşılanacak. Yine bölgenin güvenliği konusunda da hassas bir çalışma yürütülecek.
Yorumlar
Kalan Karakter: