Gazetem İzmir- Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘CHP kurultayında şaibe’ iddiaları kapsamında 30 Haziran’da görülecek duruşma öncesi yaptığı açıklamalar partide yeni bir tartışma başlattı. Kılıçdaroğlu’nun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için düzenlenen mitingleri eleştirerek, geçmişte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yargılandığı davada miting yapılmadığını örnek göstermesi, dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu, “Kayyumun gelmesi benim gelmemden daha mı iyi?” sözleriyle de gündem yaratırken, parti içinden özellikle İmamoğlu’na destek veren kesimlerden sert tepkiler aldı.
Kocaoğlu’ndan Mitinglere Net Destek
2004–2019 yılları arasında üç dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Aziz Kocaoğlu, Kılıçdaroğlu’nun sözlerine yanıt verdi. Kocaoğlu, “Ben mitinglerin yapılmasından yanayım. Bugünün Türkiye’siyle o günkü Türkiye bir değil. Bugünün CHP’siyle o günkü CHP de bir değil,” diyerek İmamoğlu’na ve mitinglere açık destek verdi.
Geçmişte hakkında açılan davalarda yargı sürecine müdahale edilmemesi yönünde tutum benimsediklerini belirten Kocaoğlu, “Kemal Bey o dönemde yargıya bırakmayı tercih etti, genel merkez miting yapılmasına sıcak bakmadı. Biz de bu çizgide hareket ettik. Ancak her duruşmamda İzmir halkı adliye önündeydi. Köylüsüyle, çiçekçisiyle, kadınıyla, İzmir halkı hep yanımdaydı,” dedi.
“Bugün Miting Yapmamak Doğru Değil”
Ekonomik koşullar ve siyasi atmosferin artık çok farklı olduğunu vurgulayan Kocaoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Belki de İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en kötü ekonomik tabloyu yaşıyoruz. Üretimden, büyümeden kopulmuş durumda. Böyle bir ortamda miting yapmamak, iktidarı erken seçime davet etmemek bence doğru değil. Bu despotluğa, hukukun ayaklar altına alınmasına, siyasetçilerin hapse atıldığı bir düzene karşıyım. Bu nedenle mitinglerin devam etmesini destekliyorum.”
30 Haziran Uyarısı: “Sıranı Beklemekten Başka Anlamı Yok”
Kocaoğlu, 30 Haziran'da görülecek duruşmaya ve CHP’ye yönelik iddialara ilişkin de net konuştu:
“Bu süreç ister mutlak butlan, ister kayyum, ister çağrı heyeti adıyla gelsin; hepsi CHP’yi ve belediye başkanlarını yıpratma amaçlıdır. Siyasi kurallara uymayan bu girişimlere karşı sessiz kalmak, kendi sıranı beklemekten başka bir şey değildir.”
Yasal sınırlar içinde kalınarak yapılacak direnişin meşruiyetine dikkat çeken Kocaoğlu, “Yasal olmayan hiçbir yerde işimiz olamaz. Ancak yasal direniş hakkımızı kullanarak bu iktidarın bir an önce seçimle değişmesini destekliyorum” diye konuştu.