Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan FETÖ ana dava dosyasına, Fetullah Gülen'in Isparta'daki bir soruşturmada ele geçirilen el yazısı notları eklendi. Kendisini Mehdi ilan eden Gülen'in 17 - 25 Aralık hükümete karşı darbe girişimi öncesi örgütüne, "Kötü günler icat edelim. Gerilimi artıralım" talimatı verdiği; eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'ten övgüyle bahsederken askeri "zalim" ilan ederek hedef gösterdiği ortaya çıktı.
Isparta Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'ye yönelik yürütülen soruşturmada Süleyman Demirel Üniversitesi'nde görevli Halil Koç'un bilgisayarında bulunan Fetullah Gülen'e ait notlara yer verilmişti. Notların bir kısmı Ankara'da hazırlanan FETÖ ana dava dosyasına konuldu.
Gülen, Ecevit'le görüştüğünü ve kendilerine sahip çıktığını şöyle anlatıyor:
"Ben kendisini ziyaret etmek istedim. O benim yanıma gelmek istedi. Hizmetimize fırtınalı bir dönemde sahip çıktı. MGK'da bizi savundu. Dosyaları masaya vurup oturumu terk etti. Mahkumiyet kararı verildi. Onu derhal kaldırttı. Okullarımızı en azgın ağalara karşı müdafaa etti. Bunlar unutulacak gibi değil." Ecevit'in kendisinin arkasında durduğunu belirten Gülen, bu duruşunu da hayatıyla ödediğini iddia ediyor. Gülen'in taraftarlarına Yahudilerle kavga etmeme talimatı verdiği de ortaya çıktı. Notlarda, "İran'ın idarecilerinin pek çoğu Yahudi'dir. Birbirleriyle kavga ettiklerine bakmayın. İdarecilerimizin Başbakan başta Dışişleri de bu tehlikeyi anlamıyor.Amerika'da da kim gelirse gelsin idarede yine Yahudiler vardır. Yeryüzünde radikal bu gruplarla kavga ederek hizmet edemeyiz" dediği görüldü. Gülen'in, Hanefi Avcı'yla ilgili değerlendirmesinde de, "Ben sivrisineklerle uğraşmıyorum ama sinek mide bulandırıyor" dediği belirlendi.
BUZDOLABINDAN ÇIKAN KUMPAS
Paralel Yapı'nın Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik "İzmir - Casusluk Soruşturması" nda adı geçen askeri personel hakkında yakalama kararları çıkarılırken, HSYK 2'nci Dairesi, "Casusluk Soruşturması"nın savcısı Zafer Kılınç ile o dönemde hukuksuz arama ve dinleme kararlarını veren Hakim Serdar Ergül hakkında verdiği soruşturma iznini 7 gerekçeye dayandırdı. İşte o 7 gerekçe:
1) Savcı Kılınç ile Hakim Ergül'ün soruşturmayı, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni itibarsızlaştırma amacıyla yürütmesi, usul ve yasalara aykırı işlem oluşturmaları.
2) Dönemin Donanma Komutanı Nusret Güner ve kızı ile ilgili bilgi ve görüntülerin soruşturma ile hiç ilgisi olmamasına rağmen dosyaya konulması.
3) Şüphelilerden ele geçirildiği iddia edilen dijital materyallerde yer alan kişisel bilgi niteliğindeki fişleme kayıtlarının, doğruluğu araştırılmadan iddianameye yansıtılması.
4) Casusluk Davası dosyasındaki en kritik belgelerin yer aldığı ve şüphelilerden Üsteğmen Onur Süer'in evindeki buzdolabının arkasında bulunduğu ileri sürülen hard diskin, dosyaya usulsüz girilmesi...
Bu hard diskin kopyasının şüpheli ve avukatının ısrarlı talebine rağmen "soruşturmanın gizliliği" gerekçesiyle verilmemesi, Savcı Kılınç ve Hakim Ergül hakkındaki yargılama izninin en önemli dayanaklarından biri oldu.
5) Soruşturmada savcı Zafer Kılınç, bulaşıcı hastalık taşıyan eskort kızlarla ilişkisi olduğu iddiası bulunan şüpheliler ile ilgili, bunun sabit olduğunu belirleyen bir mahkeme kararı bulunmamasına rağmen ilgili kurumlara yazılar yazmıştı. HSYK, bu yazıların Kılınç'ın görevi dahilinde olmadığını, bu yazışmaların kanun ve usullere aykırı olduğunu, böylelikle şüphelilerin özel hayatlarının gizliliğinin ihlal edildiğini belirledi.
6) Telefonları dinlenen Doğan Şahin'in özel görüşmelerinin imha edilmeden dosyaya konulması...
7) Askeri Hakim Taner Güçlü, Özkan Celep ve İsmail Volkan Şahin hakkında, Milli Savunma Bakanlığı'ndan izin almadan soruşturma yürütüp evlerinde arama yaptırılması.
"Kaos" talimatı
Gülen, en dikkat çeken ayrıntıları ise şifreli verdi. Gezi olaylarının yanı sıra 17 - 25 Aralık darbe girişiminin başarıya ulaşmasının ardından Türkiye'ye "Mehdi" olarak gelmesi planlanan Gülen'in işaret fişeğini çok önceden ateşlediği dikkat çekti. Örgütüne kaos ve kargaşa yaratılması talimatı veren Gülen'in, "Dünya zulümle dolduğunda Mesih gelir. Kötü günler icat edelim. Gerilimi artıralım. Hz. Mehdi gerilim döneminde gelir" dediği kaydedildi.
Zeki Uğurlu kritik görevlerde bulunmuş
İzmir'deki gizli bilgi ve belge bulundurma davasında, fişleme yapıp sahte delil üretilmesi suçuna karıştıkları gerekçesiyle hakkında yakalama kararı verilen en üst rütbedeki muvazzaf asker Tümamiral Mustafa Zeki Uğurlu'nun, geçmişte çok kritik görevlerde bulunduğu belirtildi.
Geçtiğimiz hafta yapılan operasyonun ardından, FETÖ/PDY üyesi oldukları iddiasıyla hakkında yakalama kararı verilen Tümamiral Uğurlu'nun, ABD'den henüz dönmediği öğrenildi. Uğurlu'nun, Genelkurmay Başkanlığı ve savcılığın çağrısına rağmen teslim olmaması halinde kaçak durumuna düşeceği, İnterpol aracılığıyla yakalanmasının isteneceği belirtildi.
Uğurlu, 2011'de tuğamiral olduktan hemen sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde gerçekleştirilen tüm elektronik haberleşmeleri takip ve koordine eden MEBS'nin başkanlığını yaptı. Aynı birimin amiraller dahil personele tahsis edilen cep telefonlarından da sorumlu olduğu öğrenildi.
Uğurlu'nun, bu kritik görevle tüm yazışmaları kolayca takip edip, amirallerin bile kimlerle telefon görüşmesi yaptığını öğrenebildiği, böylelikle fişlemeler için önemli bilgilere ulaşabildiği iddia edildi. 2012'de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı yapılan Uğurlu'nun bu görevde de bütün komutanlık personelinin atama, yer değiştirmesinde etkili olduğu öne sürüldü

Yorumlar
Kalan Karakter: