5 yıl boyunca Bornova Belediye Başkanlığı yapan Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, ön seçimlerin partiyi harekete geçireceğini söyledi. Ön seçimlerin delegeler ile değil üyeler ile yapılmasının parti içi demokrasinin gelişimi açısından önemini vurgulayan Sındır, “Milletvekilleri, partiden aldığı yetki ve görev çerçevesi içinde hareket eden, hiçbir yetkisi olmasa dahi seçim bölgesindeki sorunları dinleyen, çözüme katkı sağlayan, gerekli gördüğü durumlarda seçim bölgesi ile merkez arasında köprü görevi kurabilecek birisi olmalı”dedi.
Mesleğimden kopmadım
Son seçimlerden bu yana neler yapıyorsunuz?
1980 yılında öğrencilik yaşamıma başladığım andan 2008 yılında Bornova Belediye Başkanlığı için görevimi bırakmama kadar Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümü’nde yaşadım. Belediye Başkanlığı’nı bıraktıktan sonra da akademik hayatıma geri dönüş yaptım. Öğrencilerimle birlikte mesleğime devam ediyorum. Siyasi görevler gelir geçer ama insanlar mesleğinden kopamazlar.
Siyasetten bir parça da olsa uzaklaşmak nasıl bir duygu?
İnsanlığın geleceğini ve refahını düşünen herkes aslında siyasi hayatın bir parçasıdır. Akademik yaşamda da, iş hayatında da, emeklilikte ve özel hayatta da hepimiz aslında siyasetin içindeyiz. Bu anlamda benim de siyasetten kopmam mümkün değil. Siyaseti şu anda bir siyasi parti kimliği altında yapmıyorum. Ancak düşünen bir insanın da siyasetten uzak kalabileceğine inanmıyorum.
Hem üniversitede akademik çalışmalar hem de Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden birinin bulunduğu yerde Belediye Başkanlığı yapmış biri olarak üniversiteler ile belediyeler arasındaki ilişkiyi nasıl görüyorsunuz? İşbirliği olarak yeterli düzeye gelmiş durumda mıyız?
Belediye Başkanlığım süresince bu işbirliğini, sağlık, fen, sosyal bilimler gibi pek çok alanda geliştirmeye çalıştık. Ege Üniversitesi ile beraber bir sağlık köyü kurduk, Yaşar Üniversitesi ile beraber köylerimizde ortak projeler yaptık. Enerji verimliliği konusunda projeler yaptık. Dönemimizde üniversite-belediye işbirliğini en üst düzeye taşıdığımıza inanıyorum. Sadece Bornova olarak değil diğer belediyelerle de işbirliğine hep destek olduk. Uygulamalı Ar-Ge çalışmalarında belediyelerle ortak çalışmak her zaman daha verimli olmuştur. Biz hep bunun bilincinde olarak çalıştık.
İzmir’de birçok alanda yapılan projeler uygulamaya geçmeden hemen önce sivil toplum kuruluşlarından (STK) itirazlar yükseliyor. Ulaşım, fen işleri, şehir planlaması gibi pek çok konuda bu itirazlarla karşılaşıyoruz. Projeler mahkemelerde tıkanıyor. Bunun sebebinin ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Ben genelleme yapmak istemiyorum. Ancak aklın ve bilimin yol göstericiliğinden ziyade “Ben yaparım, ben bilirim” düşüncesi ile yapılan projelerde bu sıkıntılar yaşanıyor. Üniversitelerden, STK’lerden fikir alınmadan yapılan projelere itirazların gelmesi doğal. Meslek Odaları’nın kendi alanları ile ilgili gördükleri alanlardaki eksiklikleri kamuoyuyla paylaşmaları çok normal. Aslında yerel yönetimlerin, üniversiteler ve meslek odalarının görüşlerini alarak projelerini üretmesi gerekir. Projelerin geciktirilmemesi amacıyla kimsenin fikrini almadan uygulamaya geçilmesi bu sonucu doğuruyor. Projeler uygulamaya girmeden önce, daha yapılma aşamasında iken konunun uzmanları ile iletişime geçilmesi lazım.
Vekillik kutsal bir görev
Geçtiğimiz Cumartesi günü ORC araştırma firması bir anket açıkladı. Kimi milletvekili görmek istersiniz sorusunda ilk 10’a giren isimler arasında 6. sıradasınız. Yüzde 20.1 oy oranınız var. Öncelikle aday mısınız ve bu anket sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tabii ki siyaseten baktığımızda milletvekilliği çok kutsal bir görev. Halkımızın seçtiği, yasama kurumunda yer almak, hatta iktidara gelip yürütme kurumunda yer almak istemeyecek bir siyasetçi olacağını düşünmüyorum. Bu görevi almak istemeyecek arkadaşlarımız da olabilir. Bu bir yaşam felsefesidir. Buna saygı duymak da hepimizin görevidir. Ancak milletvekilliği benim de düşündüğüm, önemsediğim ve değer verdiğim bir süreç. Anketten benim sizin aracılığınızla haberim oldu. İzmir’de bu ankete katılanlar arasından %20’lik bir oy oranı görmem benim için gurur verici oldu. Henüz aday adaylık süreci başlamadı. Bunlar çok ön çalışmalar. Anket sonuçları da değişebilir. Alnımızın akıyla 5 yılı hem bütçe performansı hem projelerimiz, hem de vatandaşımızla olan sıcak diyalog ile geride bıraktık. Bundan sonra da halkımıza hizmet etmeyi düşünüyorum.
Hayalinizdeki milletvekili profili nasıl?
Milletvekilleri siyasi partinin ortaya koyduğu ilkeler ve çalışma programı çerçevesinde hareket eden, partiden aldığı yetki ve görev çerçevesi içinde hareket eden, hiçbir yetkisi olmasa dahi seçim bölgesindeki sorunları dinleyen, çözüme katkı sağlayan, gerekli gördüğü durumlarda seçim bölgesi ile merkez arasında köprü görevi kurabilecek birisi olmalı. Ancak unutmamamız gereken milletvekilinin sadece seçim bölgesi değil, Türkiye’de yaşayan herkese karşı olan bir sorumluluğu var. Halka doğrudan ulaşabilmek, sosyal, kültürel, ekonomik, çevresel problemleri görebilmek gerçekten çok önemli. Milletvekillerinin kendi fikirlerini kürsüden beyan etmeleri çok normal ancak kürsüden konuşmak görevin yerine getirildiği anlamına gelmiyor.
Örgütü hareketlendirir
Ön seçim hakkında ne düşünüyorsunuz? Yapılmalı mı?
Siyasi partiler kanununda aday seçiminde 3 farklı yöntemden bahsedilir. Merkez yoklaması, eğilim yoklaması ve ön seçim. Ön seçim hakimlerin gözlemlemeleri ile yapılan resmi bir seçimdir. Bu seçimin sonucunda ortaya çıkan adayların isimleri doğrudan Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) bildirilir ve değiştirilemez. Eğilim yoklaması ve ön seçimlerin siyasi parti örgütlerini harekete geçiren bir etkinlik olduğunu biliyoruz. Özellikle ön seçimler partinin seçim heyecanına daha erken girmesini ve daha etkin olmasını sağlar. Ön seçimle belirlenen adayların çok daha kolay bir seçim yaşayacağını, aday adaylarının yüzlerini merkeze değil halka döneceğini düşünüyorum.
Ön seçim olursa aday mısınız?
Ben partime ve örgütüme bağlı bir insanım. Benim için önemli olan ortak hedefler çerçevesinde biraraya gelmek. Eğer ön seçim değil merkez yoklaması yapılırsa buna da saygımız var. Milletvekili aday seçiminin delege değil üye bazında yapılmasının daha değerli olduğunu düşünüyorum. İlçe seçimlerinden başarılı çıkmış delegelerin üzerinden ön seçim yapılması yerine bütün üyelerin oy kullandığı bir seçimin daha demokratik olduğuna inanıyorum. Her bir üyemizin sandığa gidip oy kullanması parti içi demokrasinin gelişmesinde büyük rol oynayacaktır. Tabii ki partimizin ilgili organları ön seçime karar verirlerse ben de partililerimizden ve vatandaşlarımızdan oy isteyeceğim.
30 Mart’tan bu yana Bornova’yı bir vatandaş olarak nasıl görüyorsunuz? Hazırladığınız projeleri takip ediyor musunuz?
Her belediye bir sonraki yılın bütçe raporunu bir önceki yılın Ekim ayında kararlaştırır. 2014 yılının bütçesindeki yatırımlar şu anda yapılmaya devam ediyor. Doğanlar Şehir Stadyumu, Altındağ Spor Merkezi gibi yatırımlar ilerliyor. Bunun haricinde tamamlanmış uygulanmaya hazırlanmış pek çok proje var. Biz nasıl bu görevi bizden önceki arkadaşlarımızdan alıp devam ettirdiysek bundan sonraki arkadaşlarımız da bu görevi devam ettiriyor. Bu bir hizmet ve bayrak yarışıdır. (Yenigün)

Yorumlar
Kalan Karakter: