
Sevgili dostum, arkadaşım Salih KÜÇÜKBAYRAK beni aradı. "Uzun zamandır görüşemedik, davetimi kabul edersen Erol İŞÇAN güzel bir restorant açtı, sıra gecesi de yapıyor, önümüzdeki çarşamba akşamı gidelim." dedi. Sevgili dostum, adaşım Salih kardeşime hayır demem mümkün değildi... Özellikle de can kardeşim Erol İŞCAN'ın mekanı ve bu mekanı yeni açmış, Salih adaşım zahmet etmiş beni almaya geldi, mekana vardığımızda can kardeşim Erol İŞCAN bizi kapıda karşıladı, birbirimize sarıldık, içeriye buyur etti. Masamız ayrılmıştı, erken gitmemize rağmen restorant dolmuştu. Adaşım Salih ve sevgili kardeşim Erol ile 20 dakika kadar sohbet ettik, ettiğimiz süre boyunca masamız mezelerle donandı. " Erol'cum çiğköften nerede derken Erol " Salih abim biz sohbete daldık görmedin, bak yoğuruyorlar." dedi. Hemen resmini çektim.

"Erol'cum kalk konukların ve bizim kulaklarımızın olumsuzluklardan pas tutmuş, güzel türkülerinle kulaklarımızın pasını gider." dedim. Erol kardeşim "Eyvallah abim." deyip sahnesini aldı türkülerini peş peşe sıraladı. Sahnenin hakkını veriyor, konuklarını mükemmel eğlendiriyordu... Konuklardan müsaade isteyerek ara verdi, yanımıza geldi. "Hayırdır Erol'cum oğLum Yusuf ERKEK'in düğününde iki saat sahneden inmedin, burada 45 dakika sürmedi." dedim . Adaşım Salih " Abi sen şimdi çıkacak sanatçıyı gör, dinle ona göre kararını ver." dedi.

Biz sohbet ederken alkışlar salonu çınlattı. Sahneye genç, dinamik, yakışıklı bir delikanlı çıktı. Müthiş bir ses, mükemmel yorumlarıyla , söylediği türkülerle şahsım dahil tüm konukları oynatıyor, eğlendiriyordu . İstek üzerine isteklere cevap veriyordu... Sonra masaları dolaşarak konukları selamlamaya başladı. Sıra bizim masamıza gelmişti, "Amcalar hoş geldiniz, şeref verdiniz." dedi. " Eyvallah yeğen sen de masamıza hoş geldin lakin masaya çiğ köfte gelmedi." dedim. Delikanlı ise "Amca şimdi çiğ köfte servisi başlayacak." dedi. "Sen bize amca, biz sana yeğen diyoruz. İnan sana kanımız ısındı. Öyle değil mi Salih?" dedim. Adaşım Salih " Öyle adaş ama Burak İŞCAN gerçekten yabancı değil, Erol İŞCAN kardeşimizin oğludur." dedi. Şaşırmadım desem yalan söylemiş olurum... Erol İŞCAN kardeşime dönüp baktım. "Doğrudur abi, Burak oğlum, gözbebeğimdir. Ellerinizden öper." dedi. Salih, Erol "Alacağınız olsun." diyerek Burak yeğenime sarılıp öptüm. Burak elimi öperek "Salih amca ben sizi çok iyi tanıyorum, babamın dostu, ağabeyisiniz. Lakin o sıralar okuyordum, makine mühendisi oldum, işimin yanı sıra da babamla birlikte sahne alıyorum. Salih amca hani derler ya armut dibine düşer." dedi. Ben de "Evet yeğenim doğru söylüyorsun, ben de diyorum ki boynuz kulağı geçer. Maşallah Burak kardeşim sen de babanı geçmişsin, Allah yolunu açık etsin. Hadi bakalım çiğ köftelerimizi yerken senin güzel sesinle türkülerini dinleyelim. Ayrıca seni televizyonuma davet ediyorum." dedim. Burak " Emrin olur amca ne zaman istersen gelirim." dedi. Salih adaşıma bana bu güzel geceyi yaşattığı için teşekkür ediyorum...
Sevgili okurlarım bu yazımı 30 gün önce yazmam gerekirdi. Rahmete giden yeğenlerim adına yazmadım. Her şey yurdum ve yurdumun insanları adınadır...

NOT: Eğlenmek, efkar dağıtmak adına İnciraltı FAMINOR SAHNE. İletişim Burak İŞCAN
Telefon: 0506 020 3963


