Lozan Antlaşması'nın sonlarına doğru yaklaştığımız için yurdumuzun üzerinde dış mihrakların kurduğu oyunlar hızını artırmaya başladı. Açık şekilde kendilerini belli etmeyen bu mihraklar besledikleri terör örgütleriyle Türkiye'ye zarar vermeye çalışıyor. Rusya – Suriye – Irak – Paralel örgüt – PKK – DEAŞ ve daha birçok terör örgütü üzerinden yürütülen oyunlar ile beraber bizi iç karışıklığa sürüklemeye çalışıyorlar.
Lakin Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlet. Milletimizin küçük bir kısmının bu oyunlar karşısında aklı karışsa dahi bizi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Çanakkale zaferinde olduğu gibi, Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Arnavut'u ve yaşadığı yurdu seven tüm halklarla birlikte tek yumruk olmayı iyi biliriz.
Yurdumuz üzerinde oyun kuran dış mihrakların amaçları 2023 öncesi güçlenen Türkiye'nin gücünü azaltmak, ülkeyi içten fethetmek.
Peki bizler bu durum karşısında ne yapmalıyız?
Her şeyden önce kardeşçe yaşadığımız bu ülkede kimseyi etnik kökeninden, dilinden, dininden dolayı ayırmadan insan olduğu için sevmeliyiz. Yurdumuz üzerinde kurulan oyunların farkına varmalı, düşmanın ekmeğine yağ sürmemeliyiz. Bir yandan barış naraları atıp diğer yandan terör örgütleriyle fink atanların oyununa gelmemeliyiz. Unutmamalıyız ki bu gemi batarsa içinde hepimiz boğuluruz.
Fazla uzağa gitmeye gerek yok; Suriye'nin durumu ortada. İnsanlar canlarını kurtarmak için her şeylerini geride bırakıp ülkemize sığındılar. Ayrıca bir bakıma şanslıydılar; çünkü sığınabilecekleri bir Türkiye var. Ancak biz böyle bir durumla karşı karşıya kalırsak gidecek yerimiz de yok. Bundan dolayı herkesin aklını başına alması, aklıselim düşünmesi gerekir. Bu ülke dostça, kardeşçe yaşadığımız sürece hepimize yeter bilmem anlatabildim mi?

Yorumlar
Kalan Karakter: