Reklam

Salih Erkek yazdı...

TAKTIM MI TAKARIM ABİ... BİLGİNİZE!

Salih Erkek yazdı...

TAKTIM MI TAKARIM ABİ... BİLGİNİZE!

Salih Erkek yazdı...
04 Ekim 2021 - 10:05

Karşımdaki her kim olursa olsun, mezarına kurban olduğum rahmetli babam dahi olsa namuslu, dürüst insanların sorunlarını kaleme alıp ve gerekli kurum ve kuruluşlara yansıtıyorsam o kurum kuruluşun yöneticileri umursamıyorsa bende onları umursamam ve de tınlamam.

Ben o kurum ve kuruluşlardan maaş almam lakin onlar benim ödediğim vergilerle maaşlarını alıyorlar, bu sebeple talepleri kulak ardı etmelerini olumlu karşılamam.

Lafı fazla uzatmayayım, Karaburun Çeşme arsında, İzmir’imizin güzel ilçe Karaburun’a bağlı Küçükbahçe köyünde yaşayan yöre halkı narenciye yani tarımla geçimini sağlıyor, bir kısmı da zeytinyağı üretiyor, kimileri arıcılık ve balıkçılıkla yaşamını sürdürüyor.

Lakin bu köyde olumsuzluklar diz boyu.

22 Eylül günü “Denizlerimize, bal arılarımıza çare arıyorum” başlığıyla kaleme aldığım yazıda sorunları dile getirmiş ve yazıyı ilgili yetkilere de göndermiştim.

Ama ne yazıktır ki yetkililer bu köye gidip insanların sorunlarını dinlememiş, kendilerine çare olmamışlar.
Yahu Salih Erkek yetkililerin gidip gitmediğini nereden biliyorsunuz diyenler olabilir, dedim ya taktım mı takarım, olumsuzlukların takipçisi olurum taki olur haline gelinceye kadar.

Yetkili ve sorumlu kişilerin gündeme getirdiğim konuyla alakalı ilgilenip ilgilenmediğini öğrenmek için Küçükbahçe köyü yoluna koyuldum namı diğer Amca Mustafa’dan bilgi almaya gittim.

Seyir esnasında denizlerimize, koylarımıza baktım ki balık çiftlikleri dolu, yasal sınırdan içerideler.



Birkaç resimle olumsuzlukları belgeledikten sonra Küçükbahçe Salman köyüne vardım nefis organik kahvaltısı ve ev yemekleriyle meşhur olan Salman Kafeye vardım. Sağolsun kafe sahibi Asiye Hanım beni karşıladı çok aç olduğumu ve Amca Mustafa’yı görmeye geldiğimi söyledim. Amca Mustafa’nın camiye gitmiş olduğunu öğrenince aç olan karnımı doyurarak Amca Mustafa’yı yaklaşık 3 saat bekledim. Hala ortalarda olmadığından canım sıkıldı arabama bindim ki Amca Mustafa kafenin bahçesine girdi.
Seni çok bekledim neredeydin dememe arı kovanlarının yanına dağa gittiğini söyledi. Hoşsohbetten sonra herhangi bir yetkilinin gelip gelmediğini sorduğumda ise Amca Mustafa “kimsenin gelmediğini, ilgilenenin olmadığını, böyle devam ederse bu köyde arıcılığın yok olacağını” söyledi.



Amca Mustafa’ya yetkililere söylemek istediğin bir şey var mı diye sorduğumda ise “tabi ki var. Tarımdan sorumlu bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli bize, yaşadığımız sorunumuza bir el uzatsın. Arılarımız ölüyor, şu alandaki zeytin ağaçlarını kimyasal ilaçla ilaçladıklarından dolayı bizim arılarımız zehirlenip ölüyor. Bu ilacın zeytin ağaçlarına da zararı var ve dolaylı olarak bu zeytinlerden yiyen insanlar da zarar görüyor. Halbuki organik ilaçlama yapılsa hem arılarımız ölmez hem de zeytin ağaçları zarar görmez. Sayın bakanımız bizim sesimizi duysun, buraya yetkili kişileri yollasın sorunumuzu yerinde tespit etsinler haklı feryadımızı o zaman anlayacaklar.” Şeklinde cevap verdi.



Evet bende yazım aracılığıyla Sayın Bakanımız Bekir Pakdemirli’ye seslenmek istiyorum: “Sayın Bakanım denizlerimizin ve arılarımızın sorumluluğu sizde. İnancım odur ki ilgili kişilere talimatınızı vererek ve bu olumsuzlukları ortadan kaldırırsınız. Şahsen bu olumsuzluğa duyarsız kalacağınızı sanmıyor, gerekeni yapacağınıza da inanıyorum. Çünkü siz duyarlı bir insansınız…

Her şey yurdum ve yurdumun insanları için









YORUMLAR

  • 0 Yorum