Sevgili okurlarım, bugünkü yazımda defalarca gündeme getirdiğim ancak bir türlü denetim altına alınmayan serbet piyasa ekonomisine tekrar değineceğim...
Serbest piyasa ekonomisini yürürlüğe koyan merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal dahi bu piyasanın cılkını çıkartacaklarını tahmin edememişti.
Serbest piyasa yurdumuzun insanlarına zarardan başka bir şey vermediği gibi fırsatçılığın, çıkarcılığın ve tefeciliğin doğmasına sebep oldu.
En basit örneğini gözler önüne sermek istiyorum, 30 Ekim tarihinde yaşanan İzmir depremi sonrası mal sahipleri ev kiralarını artırdı, 1500 TL değerinde ilanda olan evlerin ilanları güncellendi ve bir günde 3000 TL'ye çıkarıldı. Serbet piyasa ekonomisi olduğu için yasal bir zorunluluk olmadığından dolayı kimse de sesini çıkaramadı.
Pandemi sebebiyle kullanılması zorunlu olan hijyen malzemeleri rağbet gördü diye fırsatçılar işbaşına geçti fiyatları iki – üç katına çıkarttılar ve kimse bunlara dur diyemedi...
Bu fırsatçılar istedikleri gibi at koşturuyor, piyasayı istedikleri gibi yönetiyorlar.
İşin en acı tarafıysa ne yerel ne de merkezi hükümet yöneticileri bu çakallarla baş edemiyor!
Neymiş efendim, serbest piyasaymış, hay batsın sizin piyasanız!
Yahu az da olsa gariban halkı düşünseniz ölecek misiniz?
Yazım aracılığıyla başta Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ve tüm siyasi parti liderlerine sesleniyor, çağrıda bulunmak istiyorum; “elini vatandaşın cebinden çekmeyen bu fırsatçıları, çıkarcıları, tefecileri gözlem altına alın, onların istediği gibi at koşturabildiği serbest piyasayı kaldırın, yurdumun insanlarının rahat etmesini sağlayın. Vatandaş evine gıda alacağı zaman ayrı kapılar gezmesin, nerde en ucuzunu bulurum derdinden kurtulsun kapı kapı AVM gezmek zorunda kalmasın.
Belli bir süredir eşimin rahatsızlığı sebebiyle ev alışverişini ben yapıyorum. Manavları, şarküterileri, giyim mağazalarını, yeri geliyor inşaat malzemesi satan yerleri geziyorum, hiçbirinin fiyatı diğerine eş değil. Herkes istediği etiketi yapıştırabiliyor.
Manavda domatesin kilosu 9 TL öbür manavda 13 TL, şarküteriye giriyorum yumurta adedi 2 TL diğer şarküteride 3 TL, ne sütlü ürünler, ne de kırmızı ya da beyaz et fiyatları birbiriyle aynı değil.
Her zaman peynir aldığım markete gittim 90 TL olan peynir fiyatı bir hafta içine 130 TL'ye yükselmiş. Satıcıya yakın zamanda 90 TL'den aldığım ürün nasıl oluyorda şuan 130 TL'den satılıyor diye sorduğumda herkes gibi bende fırsatçılık yapacağım cevabıyla karşılaştım. Bu tavrı üzerine sana 90 TL'den vereyim demesine karşılık bir daha kendisinden alışveriş yapmayacağımı belirterek dükkandan ayrıldım. Size serbest piyasanın ekonomimizde yaptığı olumsuzlukların en basit örneklerini aktardım.
Serbest piyasa kalkmadıktan sonra vatandaş maddi olarak rahat edemeyecektir, kaldırılması halinde insanlar feraha ulaşacaktır...
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için
NOT: Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Merhum Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatının 84. yıl dönümünde saygı, sevgi, hasret ve minnetle yad ediyorum. Ruhu şad olsun!
Salih Erkek yazdı...
KAHROLASI SERBEST PİYASA!
Yayınlanma :
09.11.2022 21:12
Güncelleme :
09.11.2022 21:12
