Reklam

ŞANLIURFA DEMEK TÜRKİYE DEMEKTİR!

Yapımcılığını ve sunuculuğunu Salih Erkek'in üstlendiği, Gazetem İzmir TV ve Atürk TV ortak yayınıyla ekranlara gelen Erkekçe programının 26.01.2022 günkü canlı yayın konukları Ege Şanlıurfalılar Federasyonu Genel Başkanı Koç Ali Al ile Ege Şanlıurfalılar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Kemal Dağtekin oldu.

ŞANLIURFA DEMEK TÜRKİYE DEMEKTİR!

Yapımcılığını ve sunuculuğunu Salih Erkek'in üstlendiği, Gazetem İzmir TV ve Atürk TV ortak yayınıyla ekranlara gelen Erkekçe programının 26.01.2022 günkü canlı yayın konukları Ege Şanlıurfalılar Federasyonu Genel Başkanı Koç Ali Al ile Ege Şanlıurfalılar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Kemal Dağtekin oldu.

ŞANLIURFA DEMEK TÜRKİYE DEMEKTİR!
27 Ocak 2022 - 21:17

Gazetem İzmir / Yusuf ERKEK: Yapımcılığını ve sunuculuğunu Salih Erkek'in üstlendiği, Gazetem İzmir TV ve Atürk TV ortak yayınıyla ekranlara gelen Erkekçe programının 26.01.2022 günkü canlı yayın konukları Ege Şanlıurfalılar Federasyonu Genel Başkanı Koç Ali Al ile Ege Şanlıurfalılar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Kemal Dağtekin oldu. İkili, 28 – 31 Ocak 2022 günlerinde sabah saat 10.00 ile akşam 23.00 arasında Karşıyaka ilçesinde bulunan Bostanlı Pazaryeri’nde, Ege Şanlıurfalılar Federasyonu tarafından düzenlenen Şanlıurfa Tanıtım Günleri’ne ve Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102’nci yıldönümü kutlamalarına İzmir’de yaşayan herkesi davet etti.



Salih ERKEK: Değerli dostlar, bugün iki ayrı konukla karışınızdayız. Konuklarımdan birisi “kendisini her zaman bizim pirimiz, Nasrettin Hocamız, akıl danışmanımız, Doğu ve Güneydoğu’nun önde gelen kanaat önderlerinden” olarak tanımladığım Ege Şanlıurfalılar Federasyonu Genel Başkanı Sayın Koç Ali Al, diğer konuğum ise çok değerli isimlerden olan Ege Şanlıurfalılar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Kemal Dağtekin. Öncelikle Sayın Koç Ali Al ile başlamak istiyorum. Sayın başkanım hoşgeldiniz, sefa getirdiniz.



Koç Ali AL: Salih’çiğim çok teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum, seninle olmak, burada olmak çok güzel. İyi ki varsın, iyi ki bu televizyonu kurmuşsun.

Salih ERKEK: Diğer konuğum ise genç, dinamik isimlerden, İzmir Suruçlular Derneği Başkanı, Ege Şanlıurfalılar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Kemal Dağtekin. Değerli kardeşim sizde hoşgeldiniz, şeref verdiniz.

Kemal DAĞTEKİN: Salih ağabey çok teşekkür ediyorum, sizlerde bizim için çok değerlisiniz, Sayın Koç Ali Başkan sizin piriniz sizde bizim pirlerimizdensiniz.

Salih ERKEK: Estağfurullah değerli kardeşim. Sizlerin 28 – 31 Ocak tarihleri arasında Karşıyaka’daki Bostanlı Pazar Yeri’nde bir etkinlik programınız olacak bu sebeple yoğunsunuz, buradan çıkışta da Sayın Valimizi ziyarete gideceksiniz. Bizde basın olarak sesinizi duyulması açısından sizi konuk etmek, kamuoyunu bilgilendirmek istedik. Sayın Koç Ali Başkan geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa’yı ziyaret ettiniz. Ziyaretin detaylarını bizlere anlatır mısınız?

Koç Ali AL: Kemal Dağtekin ve Ege Şanlıurfalılar Federasyonu heyetimiz ile birlikte geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa’ya bir ziyaret gerçekleştirdik. İzmir’de ilk defa Şanlıurfa günleri yapacağız. Neden Şanlıurfa derseniz; biz 2020 yılında Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 100’ncü yılını kutlamak istedik. Hazırlıkları yaptık, sosyal medyaya açıldık, izinlerimizi aldık, bu meyanda bize katılım gerçekleştireceğini bildirenlerin sayısı 100 bini bulmuştu. Sonra Barış Pınarı Harekatı başlayınca biraz bekleme kararı aldık, sonrasında ise pandemi başladı bu sebeple bu yıla nasip oldu. Bu yıl Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102’nci yıl dönümünü kutlayacağız. 81 vilayet varken Koç Ali neden Şanlıurfa, neden bu soğuk kış günlerinde bunca uğraş veriyorsunuz, 2 metre karın içerisinde Şanlıurfa’ya, Gaziantep’e, Mardin’e, Diyarbakır’a gidiyorsunuz, uçak bulamıyorsunuz, 75 yaşınızda perişan oluyorsunuz derseniz şu şekilde cevap vereceğim; Urfa demek Türkiye demektir. Çünkü ulusal kurtuluş savaşının başladığı ilk şehir Şanlıurfa’dır. İngilizler, Fransızlar dört bir yandan ülkemizi işgal ediyormuş, Gaziantep ve Kahramanmaraş’a geldiklerinde Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta hem ordu hem de asker var, çok büyük bir direnişle karşılaşıyorlar ve hümanist Fransızlar’da biz buradan Şanlıurfa’ya ilerleriz orayı alırız görüşüyle Şanlıurfa’ya yöneliyorlar. Hiç ordusu olmayan, askeri olmayan, silahı, tüfeği mühimmatı olmayan, bir kurtuluş efsanesi olan Şanlıurfa halkı hiçbir şeyi yokken dünyanın en güçlü ordularına sahip olan Fransızlar’a karşı direniş gösteriyor. Bu sıra gecesi denilen gecelerde halk bir araya gelip direniş gösterilecek mahalleleri belirliyor ve böylece şehirlerini savunuyormuş. Tabi o zaman bu sıra geceleri şimdiki gibi değil yanlış anlaşılmasın, alkol içilen ortamlar değil yani. Bu sıra gecelerine Suruç’tan, Siverek’ten insanlar toplanıyor, bizim Siverek’te sürekli yeşil sarık taktığı için Yeşilbaş olarak adlandırılan müftümüz elindeki Kur’an-ı Kerim’i kaldırarak halka Kürtçe olarak “ey halk, ülkemiz işgal ediliyor, kentimiz elden gidiyor, hazırlanın gidiyoruz” diyor, gidiyorlar ve Şanlıurfa’yı kurtarıyorlar.



Urfa’ya Fransız’lar yürürken Mustafa Kemal Paşa İsmet Paşa’ya telgraf çekiyor ve Arapça’da ismi Ruha olan Şanlıurfa için “İsmet korkarım ki Ruha kenti büyük bir hasar gördü” yazıyor. Çünkü silah yok, ordu yok, cephane yok, karşında dünyanın en donanımlı orduları var fakat Şanlıurfalılar şehirlerini büyük bir direnişle koruyor ve kurtarıyor. Bizim başımızda İbrahim Peygamber var, onun imanıyla yapıldı bu direniş. İbrahim peygamber peygamberlerin ceddidir, onun dualarıyla bu direniş kazanılmıştır. Mustafa Kemal Paşa 23 Nisan’da Cumhuriyeti ilan edecekken hiç ordusu olmayan Şanlıurfa halkı 11 Nisan’da gösterdiği direnişle şehrini kurtarmıştır. Bu sebeptendir ki Şanlıurfa çok önemli bir kenttir. Bu sebeptendir ki Cumhuriyetçi olan, ülkesini ve bayrağını seven herkesin bizim bugün gerçekleştirdiğimiz oluşuma destek vermesi gerekmektedir. Şuanda da Şanlıurfa Türkiye’nin hem turizmde, hem ekonomide, hem tarihte kalbi konumundadır. Ekonomik açıdan nasıl kalbidir derseniz, şuan Türkiye’nin %44’lük düzeydeki pamuk üretimi Şanlıurfa’da yapılmaktadır.

Salih ERKEK: Sayın Koç Ali Başkanım bize Şanlıurfa’nın Balıkgöl hikayesini anlatır mısınız?

Koç Ali AL: Salih kardeşim bu karanlık bir çağın kapanıp aydınlık bir çağın başladığı hikayenin başlangıcıdır. Şanlıurfa ve çevresinde bir zamanlar hüküm süren, halkına zulüm eden Nemrut isimli bir kral varmış. Nemrut bir gece uykusunda bir kabus görmüş ve hemen kahinleri rüyasını yorumlamalarını toplamış. Kahinlerden biri Nemrut’un rüyasını o yıl doğacak olan erkek çocuklardan birinin onu öldüreceğini, putperesliği yok edeceğini ve hükümdarlığı ele geçireceği kehanetinde bulunmuş. Bunun üzerine Nemrut o yıl doğan bütün erkek çocukları askerlerine öldürtmeye başlamış. Nemrut’un askerlerinden biri olan Azer, hamile olan ve kısa bir süre sonra doğum yapacak olan karısı Nuna Hatun’u Urfa Kalesi yakınında bir mağaraya götürür. Nuna Hatun bu mağarada oğlunu doğurur, ismini İbrahim koyar. Nuna Hatun Nemrut’tan korktuğu için oğlunu mağarada bırakır ama dayanamaz ve çocuğunu kontrol etmeye gider ve çocuğunun ceylanlar tarafından emzirildiğini, yaşadığını görür. Her gün mağaraya çocuğunu görmeye gider, çocuk ceylanlar tarafından büyütülür. Henüz on beş aylıkken on beş yaşında bir delikanlı gibi görünür. Bir gün ava çıkmış olan kralın askerleri İbrahim Peygamber’i ormanda görüp yakalar ve saraya Nemrut’un huzuruna çıkarırlar.



NEMRUT HZ. İBRAHİM’İ EVLATLIK ALIR

Nemrut’un çocuğu yoktur, İbrahim Peygamber’i görür görmez onu sever ve evlatlık alır. İbrahim Peygamber zamanla Nemrut’tan halkına yaptığı zulüme ve putlara tapmaları konusunda zorladığı için nefret eder. İnsanların kendilerine bile bir faydası olmayan putlara tapmalarına anlam veremez, böylece içinde Allah inancı oluşmaya başlar. Bunu da halkla paylaşmaya başlar. Bu arada Nemrut, Zeliha adında bir kız çocuğu daha evlatlık almıştır. Zeliha, İbrahim’e karşı sevgi duyar ve onun söylediklerine hak verir. Halk da İbrahim Peygamber’e hak verse de Nemrut’tan korktukları için hiçbir şey yapmaz.
İbrahim Peygamber bir tören gününde henüz kimse yokken bir baltayla tapınaktaki tüm putları parçalar ve baltayı en büyük olan putun boynuna asar. Bu haber hemen Nemrut tarafından da duyulur. Haberi alan Nemrut çok sinirlenir ve en büyük putun üzerindeki baltayı eline alarak bir taş parçasının bunu nasıl yapabileceğini bağırarak sorar. İbrahim Peygamber bunun üzerine konuşmaya başlar. Kendi elleriyle yaptıkları ve inandıkları,  kendilerini bile koruyamayan bu taş parçalarından bir de onlara inananları koruyacağını beklemelerinin doğru olmadığını anlatır. Nemrut bu konuşma karşısında öfkelenir ve İbrahim Peygamber’in büyük bir ateş yakılarak halkın önünde yakılmasını emreder.  O gün hiçbir yerde başka ateş yakılmasına izin verilmez ve bütün odunlar toplanır. Büyük bir ateş yakılır. İbrahim Peygamber bugün Urfa Kalesi olarak ayakta duran iki sütununa mancınıkla bağlanır ve bu yakılan ateşe atılır.

İBRAHİM PEYGAMBER DÜŞTÜĞÜ ANDA ATEŞ GÖLE DÖNÜŞÜR

İbrahim peygamber atıldığı anda ateş göle, odunlar ise balığa dönüşürler. Balıkların sırtında kara lekeler vardır hala. Bu lekeler odunların yanmış olmasından kalan izlerdir. Zeliha’nın bu durum karşısında döktüğü göz yaşlarından da bir göl oluşur ve bu göle Zeliha’nın gözyaşları anlamına gelen Ayn-ı Zeliha Gölü denir. Nemrut bütün bunlar karşısında daha çok öfkelenir ve Allah’ı inkar etmeye devam eder. Rivayete göre Allah tarafından gönderilen kanadı kırık bir sinek Nemrut’un kulağından içeri girer ve beyninde gezinmeye başlar. Nemrut, sinekten dolayı sürekli olarak kafasında ağrı hisseder ama hiçbir hekim bu ağrıya çare bulamaz. Nemrut kafasındaki ağrıyı azaltmak için tahta bir tokmakla başına vurup durur her gün. Ağrı artıkça tokmakla vuruşları da sertleştiğinden kafası bir gün patlar ve can verir. Bugün hala halk bu gölü ve balıkları kutsal kabul eder. Bu balıklara dokunan kişinin öleceğine veya başına bir bela geleceğine inanılır. Ve bu hikaye sonunda karanlık bir çağ kapanır ve aydınlık bir çağ başlar.



İBRAHİM PEYGAMBER PEYGAMBERLERİN CEDDİDİR

Salih kardeşim İbrahim peygamber hem Yahudilerin hem Hıristiyanların peygamberidir, peygamberlerin ceddidir. Nasip oldu Kabe’ye gittiniz 7 tur atıyorsunuz, 7 turdan sonra İbrahim peygamberin ayak izlerinin dibinde 2 rekat namaz kıldıktan sonra Hacı oluyorsunuz, bu namazı kılmadan Hacı olamıyorsunuz. Şanlıurfa İbrahim peygamberin kentidir. Siyasetçiler belki Urfa’yı tanıtmaz ama biz Sivil Toplum Kuruluşu yöneticileri olarak Urfa’yı bütün dünyaya tanıtmalıyız, inanların, Müslümanların gelip Şanlıurfa’yı ziyaret etmesini sağlamalıyız. Biz bu sebeplerden dolayı biz Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102’nci yıl dönümünü çok önemli görüyoruz.

Salih ERKEK: 28 – 29- 30 – 31 Ocak günleri Karşıyaka’daki Bostanlı Pazaryeri’nde gerçekleştirilecek olan 1. Şanlıurfa Tanıtım Günleri hakkında kamuoyuna söylemek istedikleriniz nelerdir?

Koç Ali AL: Bu etkinlikte Urfa tanıtım günleri ile ilgili değil de Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102’nci yıl dönümünü kutlamakla alakalı Urfa’daki belediye başkanlarını Kemal Dağtekin kardeşimle beraber ziyaret ettik. Sağolsunlar büyük teveccüh gösterdiler, hepsi gelecekler, Urfa’nın geleneklerini, Urfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunu gündeme getireceğiz. Belediye başkanları, kültür müdürleri hem Göbeklitepe’nin tanıtımı, hem Urfa’nın tanıtımı ile alakalı bir çıkarma yaparak İzmir’e geliyorlar, Ege Şanlıurfalılar Federasyonu’na gösterdikleri büyük teveccühten dolayı Suruç Derneği, Birecik Derneği, Siverek Derneği,  Viranşehir Derneği, Ceylanpınar Derneği ve tüm derneklerimize Ege’den teşekkürlerimizi sunuyorum. Bu vesile ile bütün İzmir ve Ege halkını 28 – 29 – 30 – 31 Ocak günlerinde gerçekleştireceğimiz etkinliğimize davet ediyorum.

Salih ERKEK: Sevgili Kemal Dağtekin kardeşim, öncelikle tekrardan hoş geldin demek istiyorum. Bize kendini tanıtır mısınız?

Kemal DAĞTEKİN: Salih ağabey öncelikle davetinizden dolayı size bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Ben İzmir’e ilk olarak 2000 yılında misafir olarak geldiğim İzmir’i çok sevdim ve İzmir’in de bizi sevdiğini gördüğüm için bu kente yerleşmeye karar verdim. Bu kentte bir işletme kurdum, yüzlerce arkadaşımla çalıştığım bir fabrikam var. Benim yanımda çalışıyorlar demiyorum, ben onları beraber çalıştığım arkadaşlar olarak görüyorum. 3 çocuğum var onlar da benimle beraber çalışıyorlar. İş hayatımın yanı sıra İzmir Suruçlular Derneği Başkanlığını yürütüyorum. Derneğin yanı sıra arkadaşlar teveccüh gösterdiler ve beni Ege Şanlıurfalılar Federasyonu Genel Başkan yardımcılığı görevine getirdiler. Yaklaşık 4 yıldan beri de Sayın Koç Ali Al ağabeyim ile beraberim, yorulmadan yola devam ediyoruz.



Salih ERKEK: Kemal Dağtekin kardeşim Şanlıurfa’yı ve 28 – 31 Ocak arası gerçekleştireceğiniz etkinliği birazda senden dinleyebilir miyiz?

Kemal DAĞTEKİN: Sevgili Salih ağabey, biz Şanlıurfa tanıtım günleri yapıyoruz ama tabii ki Şanlıurfa’yı tanımayan, duymayan yoktur. Biraz önce Koç Ali ağabeyimde anlattı, biz Şanlıurfa’nın 100’ncü kurtuluş yıldönümünü kutlamak amacıyla bir dizi etkinlik yapmaya karar vermiştik ama pandemiden dolayı yapmak nasip olmadı. Bu yıl 102’nci yılı, bizde onu kutlayacağız. Bu sebeple Urfa’ya gittik, Ceylanpınar Belediye Başkanı Feyyaz Soylu bizi tam ekibiyle karşıladı. Bu vesile ile ona bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Ceylanpınar ile alakalı bilgilere vakıf olduktan sonra Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanına, Sayın Şanlıurfa Valisine yapacağımız etkinlikleri anlattık. Sağolsun Sayın Valimiz Abdullah Erin, Sayın Şanlıurfa Belediye Başkanımız Zeynel Abidin Beyazgül, Karaköprü Belediye Başkanımız Metin Baydili, Haliliye Belediye Başkanımız Mehmet Canpolat, Eyübiye Belediye Başkanımız Metin Kuş, Suruç Kaymakamımız ve Belediye Başkan vekilimiz Kenan Aktaş bizi Şanlıurfa’da çok sıcak karşıladılar ve 28 – 31 Ocak tarihleri arasında yapacağımız etkinliklerde ve Şanlıurfa’nın 102’nci kurtuluş yıldönümü kutlamalarında bizleri yalnız bırakmayacaklarını söylediler. Urfa’nın kurtuluşunu canlandıracak bir ekip şuanda İzmir’e geldiler ve hazırlıklarını yapıyorlar. Bana sordular Urfa’da mehter ekibi var mı dediler neden olmasın, bizlerde Osmanlı torunuyuz dedim ve etkinliklerde Urfa’dan gelen mehter takımımız da olacak. Bizler için çok önemli olan gazilerimiz var, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Şanlıurfa Şubesi Başkanı Hasan Aslan ile görüştük, onlarda tam ekip olarak etkinliğe katılacaklarını ifade ettiler. Sıra gecemiz, folklor ekibimiz, davul zurna ekibimiz Urfa’dan gelecek ve inşallah ogün Bostanlı Pazaryeri’nde herkes Şanlıurfalı olacak.

Salih ERKEK: Sevgili Kemal etkinlikler günün hangi saatleri arasında devam edecek ve etkinliğe Şanlıurfa’da davet götürdüğünüz isimler haricinde kimler katılacak?

Kemal DAĞTEKİN: Salih ağabey sabah saat 10.00’da etkinliğimiz başlayacak akşam 23.00’a kadar devam edecek. Bu etkinliğimize Türkiye’deki tüm Şanlıurfa derneklerini davet ettik. Antalya Şanlıurfa Dernek Başkanı Hıdır Dağtekin ile Ankara Şanlıurfa Dernek Başkanı katılacaklarını ifade ettiler. Onların yanı sıra İzmir’deki tüm belediye başkanlarıyla tek tek görüştük ve davet ettik, hepsinin katılacağını düşünüyorum. Sayın belediye başkanlarımızın yanı sıra İzmir Valimiz Sayın Yavuz Selim Köşger beyefendiyi Sayın Koç Ali Al başkanım davet edecek, programı müsait olur ise kendisi bizi bu özel günde yalnız bırakmayacaktır, yanımızda olacaktır diye düşünüyorum. Karşıyaka Belediye Başkanımız Sayın Cemil Tugay’da bize 4 gün boyunca Bostanlı Pazaryeri’ni tahsis etti, bu vesile ile buradan bir kez daha kendisine ve ekibine teşekkürlerimi iletmek istiyorum.



Salih ERKEK: Açılışınız hangi gün olacak. Cuma günü mü yoksa başka bir gün mü düşündünüz?

Kemal DAĞTEKİN: Salih ağabey ayın 28’nde yani Cuma günü sabah saat 10.00’da etkinlik başlayacak ancak biz peygamberler şehri olarak anılan Şanlıurfalılar genel olarak dinimize bağlı insanlarız ve etkinliğin açılışını Cuma namazı olduğundan dolayı 29 Ocak günü saat 14.00’da yapmayı planladık. Şanlıurfa’dan canlı yayın araçlarıyla gelecek olan basın temsilcilerimiz etkinliği canlı olarak verecek. Protokolümüzde Cumartesi günü saat 14.00’da yapılacak açılışa katılacaklar. Mehmet Kendirci ve ekibinin Sıra Gecesi olacak, Şanlıurfa’dan gelen sanatçı dostlarımız sahne alacak, Şanlıurfa denilince akla ilk olarak çiğköfte gelir, çiğköfteler yoğurulacak ve binlerce misafirlerimize ikram edilecek.

Salih ERKEK: Kemal kardeşim yanında getirdiğin kitapları bize tanıtır mısın?

Kemal DAĞTEKİN: Salih ağabey, Urfa Suruç’ta yaşayan “Şafak Vaktinde” adlı kitabı yazan Sait Kendirci adında şair bir ağabeyimiz var. Kendisini aradım, Sait ağabey siz iyi bir şairsiniz, ben Suruç’a gelip sizin elinizden öpmek istiyorum dedim, biraz yaşı olan bir ağabeyimizdir, telefonda sağol evladım dedi ve muhtemelen bana inanmayarak telefonu kapattı. Ben Ege Şanlıurfalılar Federasyonu’ndaki ekibimizle beraber yanına gittim, ufak bir dükkandaydı, eğilip elini öptüm ve gözleri doldu, mutlaka yanınızda olacağım dedi kendisine teşekkür edip yanından ayrıldık. Bir diğer şair ağabeyimiz olan “Bunu da yaz bir kenara” ve “Babalarda ağlar” isimli kitapların yazarı Sadun Ak’ı da aradım, kendisini ziyarete etmek istediğimizi söyledim, şehir dışındaydı sağolsun o da Urfa’ya geldi, görüştük. Kendisi de etkinliğimize katılacak ve hatta ona imza günü yapacağız standımızda. Bu değerli ağabeylerimizin kitaplarını da siz değerli ağabeyime hediye etmek istiyorum.



Salih ERKEK: Kemal kardeşim çok teşekkür ediyorum, Sait Kendirci Bey’in ve Sadun Ak Bey’in de yüreklerine sağlık diyorum. Başka söylemek istediğiniz, eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Kemal DAĞTEKİN: Salih ağabey çok teşekkür ediyorum. Bir kez daha İzmir’de yaşayan tüm halklara çağrıda bulunmak istiyorum; lütfen 28 – 31 Ocak 2022 tarihleri arasında Karşıyaka’daki Bostanlı Pazaryeri’nde gerçekleşecek olan Şanlıurfa Tanıtım Günü’ne gelin, Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102’nci yıldönümünü hep birlikte kutlayalım, sıra gecesi ekiplerimizi dinleyin, ikramlık çiğköftelerimizden yiyin, Şanlıurfa’nın tarihini yakından öğrenin, Şanlıurfalıları daha yakından tanıyın. Orada 120 ayrı stant kurulacak, sadece çiğköfteyle sınırlı değiliz, yöremize ait tescilli yemeklerimizi ikram edeceğiz, peynirinden fıstığına kadar hepsi ayrı ayrı yer alacak. Bu arada şunu da dile getirmekte yarar görüyorum, birçoğumuz fıstığın Gaziantep yöresine ait olduğunu bilir ancak bu yanlış bir bilgidir, fıstık Şanlıurfa yöresine aittir.

Salih ERKEK: Kemal kardeşim, bu etkinliğinizi inanıyorum ki en güzel şekilde, alnınızın akıyla, size yakışır şekilde yapıp bitireceksiniz. Üzerinden bir hafta geçsin, dinlenin, yorgunluğunuzu atın ve tekrardan programıma katılın, etkinliğin detaylarını konuşalım, görüntülerle sunalım, imkanları olmadığı için katılamayan izleyicilerimiz görsünler, bilgi sahibi olsunlar. Evet sevgili Kemal Dağtekin son sözleriniz nelerdir?

Kemal DAĞTEKİN: Salih ağabey ben Urfalı’yım, Urfa sevdalısı bir insanım ancak 20 yıldan beri İzmir’de yaşıyorum, artık İzmirli oldum diyebiliriz. İzmir’i, İzmir’de yaşayan her canlıyı çok sevdiğimi bir kez daha ifade etmek istiyorum. İzmir’de yaşayan halklara da bizi bağırlarına bastıkları için ayrıca teşekkür etmek istiyorum.

Salih ERKEK: Kemal kardeşim şeref verdiniz, inşallah bizde o gün orada, peygamberler şehri Şanlıurfa’nın Bostanlı Pazaryeri’nde yapılacak tanıtımında yanınızda olacağız, şahsım olarak da herkesi etkinliğe davet ediyorum, muhakkak gelin, Şanlıurfa’yı yakından tanıyın, Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102’nci yıl dönümünü beraber kutlayalım, Doğu ve Güneydoğu insanlarının nezaketini, saygısını, mertliğini görün.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum