“Sellukalar Sarsın bahçemizi”

Geçtiğimiz günlerde L'agora Old Town Hotel Bazaar'da gerçekleşen Sellukalar sarsın bahçemizi adı altında gerçekleşen panele ilgi oldukça yoğundu.
Atölye Su geleneksel Türk sanatları sahibi tezhip ve minyatür sanatçısı Selin Uğur ve Atölye Su Genel Koordinatörü aynı zamanda Gazetem İzmir Genel Koordinatörlüğünü yapan Pelin Uğur’un operatörlüğünü yaptığı panele Gazetem İzmir İmtiyaz Sahibi Salih Erkek, yüksek ziraat mühendisi Selma Aydınöz, IFOD başkanı Lütfü Dağtaş,yazar Ayşe kılıcı ve bir çok vatandaş katıldı.
Panele eşlik eden Smyrna mandolin grubu katılımcılara müzikleriyle eşsiz dakikalar yaşattılar.
Birbirinden değerli konukların yer aldığı panelde unutulmaya yüz tutmuş Sellukaları İzmir’e tekrar kazandırmak adına Selluka ve yetiştiriciliği hakkında detaylı konuşmalar gerçekleşti. Keyifli dakikaların yaşandığı panelde düzenlenen çekilişte çıkan isimlere Selluka tohumu hediye edildi.
Panel sonunda gazetem İzmir imtiyaz sahibi Salih Erkek Pelin Uğur, Selin Uğur ve L'agora Old Town Hotel Bazaar işletmcisi Halim Kahraman ve otel müdürü Engin Erdoğan ile keyifli bir röportaj gerçekleşti.

Salih Erkek: Sellukalar bütün bahçelerimizi sarsın ve bunun İzmir deki mimarı da gazetem İzmir'in genel koordinatörü Pelin Uğur oldu. O kadar ısrarcıydınız ki siz tüm çiçekleri hayvanları canlı ve cansız tüm varlıkları seven bir şahsiyetsiniz. Bu konudaki tüm düşüncelerinizi az evvel oturumdaki arkadaşlar dan dinledim. Selluka çiçeklerini çok güzel lanse ettiler. Ama lanse edenler sadece gelip görüşlerini sundular ama bu işin mimarı olan Pelin Uğur'dur. Nedir bu sellukanın olayı? Tükenmiş bir çiçek mi ve amaç tekrar bu çiçeği gün yüzüne çıkarmak mıdır?
Pelin Uğur: Selluka çiçeği geçmişten günümüze İzmir'in sembol çiçeği. Aslında İzmir'in semt benliğini oluşturan bir çiçek. Yıllar evvel insanlar apartman hayatına beton yığınlarının arasına yerleşmeden evvel bahçeli tek katlı müstakil evlerde yaşarken hemen hemen her evin bahçesinde sarmalanmış selluka çiçeğini görmek mümkünmüş. Büyüklerin anlattıkları hikayeler hep çok özel ve çok güzel. İstediğimiz şey İzmir şehrinin yaşayanları kültürüne sahip çıksın bu çiçeği unutmasın mümkünse dikebilecekleri bir karış toprakları olsa bile saksı da da olabilir koşullar uygun olmasa da bunu yapanlar var. Sellukalar sarsın bahçelerimizi diye bir facebook sayfası oluşturduk. Orada insanlar fotoğraflarını paylaşıyor çiçeğim açtı filiz verdi yeşerdi diye. Bunu balkonlarında yapanlar da var. Evinin arka bahçesinde yapanlar da var. Selma hanım gibi tohumdan büyütüp tohumdan çiçeğe çiçekten tohuma elden ele dağıtan insanlar da var. Mümkün mertebe biz istiyoruz ki bu yayılsın insanlar İzmir'in bu yadigarına sahip çıksın diye. L’agora otelin duvarlarına bu resmi yaparken özellikle Funda arkadaşımız bize çok emek verdi. Bir süre boyunca biz Havra sokağına gittik geldik. İnsanlar bize sordu bunu Belediye mi yaptırıyor siz kimsiniz duvara yaptığınız figürler nedir diye. Selluka çiçeği dediğimizde insanlar şaşırıyordu aa o nedir diye. Biz de mümkün mertebe Selluka çiçeğini tanıtmaya çalıştık insanlara.

Salih Erkek: Bu güzel paneli düzenlediniz peki hangi belediye size katkı koydu?
Pelin Uğur: Biz istedik ki birbirini destekleyen bir proje olsun. Sadece belediyeler değil sivil toplum örgütleri de bizlerle olsun. Ödemiş belediyesi kültür müdürü Hüseyin Köklü aradı Pelin hanım size nasıl katkı koyabiliriz diye sordu. Ve bir çiçek firması ile görüşmemi sağladı. Vali ile de bu konuda görüşmüş. Selluka seven insanlar azımsanamayacak kadar çok. Kitle hali hazırda bir kitle. Ama hangi şehirden gelirseniz gelin kök-bağ ilişkisi var insanlar hangi şehre giderse gitsin bu kültürü taşıyorlar. Ve çevresindeki diğer insanlara da yayıyorlar.
Salih Erkek: Peki bu aşkınız nereden doğdu?
Pelin Uğur: İzmirliyim İzmir'i tanımak anlamında tarihi dokusunu da inceliyorum, hikayeleri de okuyorum. Okuduğum bir çok makale hikaye ve araştırmalar benim yolumu selluka çiçeği ile buluşturdu. Bu çiçek nedir diye araştırdım. Giritlerin zamanında İzmir'e gelirken getirdikleri bir bitki olduğunu öğrendim. Tabi benim hep geçmişe uzanan bir yolculuğum var. Bu sadece selluka değil. Eski yaşanmışlıkları seviyorum kültürü seviyorum ve ifade olarak da ben de biraz geleneksel bir yapıya sahibim. İzmir'de yaşayan bir insan olarak da istiyorum ki İzmir şehrine bir katkım olsun.

Salih Erkek: Bu paneli günlerde L'agora Old Town Hotel Bazaar'da düzenlemeniz ve burayı seçmenizin nedeni nedir?
Pelin Uğur: Enerjisi ve tarihi dokusu. İzmir de 110 kadar avlulu han var. Bu handa esasında en özel olanlarından biri. Hemen hemen her gün Havra sokağından geçen biri değilimdir. Ama alışveriş yaptığım yerler hemen hemen bellidir. Hikayeleri dinlemeyi esnaflarla sohbet etmeyi severim. Çocukluğumdan beri Havra sokağından alışveriş yapmayı çok severim. Bir alışveriş yapıyorduk bir gün balık alalım diye girdik kapı aralıktı ve handan içeriye adım attık. Yıkık haldeki han şu andaki halinin dörtte biri kadardı. Henüz zemin taşları yapılmamıştı. Ciddi anlamda bir çalışma yapıldığı belli. İçerde Halim bey'i gördük burada ne yapıyorsunuz dedik. Biz yapıyoruz burayı dedi ve projelerinden bahsetti. Projenin detaylarını anlattı. Ben hemen sanatsal bir doku olmalı dedim.

Salih Erkek: Sizce İzmir'in kahramanları seviliyor mu sevilmiyor mu?
Pelin Uğur: Seviliyor en azından ben seviyorum.
Salih Erkek: Peki mademki seviliyor bu sokağa bir katkı koymazlar mıydı buradaki kokulardan arındırmazlar mıydı Havra sokağına bir katkı koymazlar mıydı?
Pelin Uğur: Zamanla koyacaklardır diye umuyorum.
Salih Erkek: İzmir'i tanıtma adına bir katkıda bulundunuz peki siz de bir kahramansınız size hangi belediye katkı koydu?
Pelin Uğur: Büyükşehir'in katkı koyacağına inanıyoruz. Sizlerden de destek bekliyoruz. Parklar bahçeler müdürlüğü ile görüştük. Çiçek için destek verebilecek misiniz dediler. 150 tane selluka çiçeği saksısının ellerinde olduğunu söyledi ve Alsancak'ta belirli noktalara dikeceklerini söylediler. Keşke biz de bu çiçekleri verseniz ve insanlara dağıtsak çiçekler bu soğukta büyümez en azından özel ilgiyle büyüseler dedik. Konak belediyesi de bize kişisel bir şey yapıyorsunuz. Kişisel yaptığınız bir panel için belediyeyi kullanmayın. Gerekirse para verip alın çiçekleri . Biz Ödemiş teki bir çiçekçiden aldık. Siz de çok istiyorsanız alıp dağıtabilirsiniz çiçekleri dediler. Ben de aldığım bu yorumu aynen Mehmet Yunak'a iletmek için whatsapptan yazdım. Kendisinden yanıt dahi gelmedi.

Salih Erkek: Peki Belediye Başkanı ile görüştünüz mü?
Pelin Uğur: Kendisine ulaşmak mümkün değil ki. Bu panel bir başlangıç bizim için sellukalarla ilgili çalışmalarımızın devamı gelecek.
Salih Erkek: Peki sellukalar devam edecek mi?
Pelin Uğur: Tabi ki. Selma hanımı gördünüz ne kadar hevesli. Bu panelin ilerleyen zamanlarda devamlılığı olacak. Unutmaya yüz tutmuş sellukalar tekrardan bahçemizi saracak ben buna inanıyorum.
Salih Erkek: Pelin Hanım siz İzmir'i seven bir şahsiyetsiniz ve elinizden geldiği kadar katkı koymaya çalışıyorsunuz. Bir panel daha yaptınız. Hiç bir bürokrat, belediye başkanı hiç kimse yoktu. Atölye Su kendi ayakları üzerinde duran bir atölye. Siz bu anlamda kendi başınıza İzmir adına mücadele veriyorsunuz. Bu konuda İzmir'i yönetenlere iki çift kelamınız var mı?
Pelin Uğur: Var bu kadar ulaşılmaz olmasınlar. Biz bu konuyu Konak kaymakamı özel kalem müdürü Mehmet Aksoy ile görüştük. Şu an seyahatte ve eminim burada olsaydı katılırdı. Kendisine ilettiğimde bu durumu ayıpladı. Gerekirse belediyelerle özel olarak görüşeceğim. Yaptığınız bu panelin İzmir'e katkı sağlayacağını düşünüyorum dedi. Ben de inanıyorum. Sıkıntı şu yeterli seviyede şu güzelliği paylaşabileceğimiz bir yetkiliye ulaşamıyoruz. Telefon açıyorsunuz ulaşamıyorsunuz. Geçen gün şöyle bir şey duydum. Yurt içinde yetişen bir çok çiçek varken parklar bahçeler yurt dışından ithal ediyormuş. Bunu araştıracağım ve bir sonraki köşe yazımda yazmayı düşünüyorum. Neden bu kadar yurt içinde çiçek ve fide varken yurt dışından getirirsin. Seracılar da bir sürü emek veriyor sahip çıkmak lazım.

Salih Erkek: Pelin Hanım çok teşekkür ediyorum bu katkılarınızdan dolayı. Ama sizi bu etkinliğinizde yalnız bırakanları da kınıyorum.
Birazda otelin işletmeci Halim beyden bu geceki panelle ilgili görüş almak isterim. Gördüğüm kadarıyla burada yurt içi ve yurt dışı etkinlikler oluyor. Sizlere bir sorum olacak bu Havra sokağını hali ne? Işıklandırması yok, kokusundan geçilmiyor. Bırakın yerli turistlerimizi burası tüm dünyaya açılan bir otel. Buraya hangi yönetici katkıda bulunuyor?
Halim kahraman: Öncelikle Sellukalar sarsın bahçemizi panelinin düzenleyicisi Pelin Uğur'u tebrik ediyorum ve L’agora'yı seçtikleri için teşekkür ediyorum. Otelimizin bugüne gelmesinde Pelin hanımın katkıları çok büyüktür. İnşaat halinden bugünkü sürece kadar da farklı kültür bilgi ve birikimdeki bir çok insana bizi otelimizi tanıtmıştır. Bu yüzden ayrıca çok teşekkür ediyorum. Aynı zamanda burası doğru anlamda sanatsal etkinliklerin daha fazla yapıldığı mekan haline gelir. Tek isteğimiz bu. Buraya henüz tanımayan bir çok insan var. Tanımalarında sizlerin yani Gazetem İzmir'in de çok büyük katkısı olacak. Yeni yayın döneminde de Gazetem İzmir’in röportajlarına yayınlarına severek katılacağımızı düşünüyoruz. Havra sokağının durumu ortada bunu bizim dışımızda bir çok insan dile getiriyor. Ancak bu zamana kadar bir takım planlama ve hazırlıkta olduğu söylendi. Ancak açılışımızı yaptık ve faaliyetteyiz ancak Havra sokağında hala bir değişim yok.
Salih Erkek: Engin Bey sizde L'agora Old Town Hotel Bazaar'da genel müdürlük yapıyorsunuz. Bu güzel otelin bütün dünyada katkı sağlayan bir yer. Buraya yurt dışından gelen turistler sizlere neler söylüyorlar?
Engin Erdoğan : Havra sokağına girdiklerinde buranın görüntüsünü bizler gibi onlar da görüyor. Ama ışıklandırma ve sokaklardaki kirlilikten onlarda rahatsız. Yapıların ve sokakların durumu ortada. Biz müdahale etmek istiyoruz fakat ona bile izin vermiyorlar.
Salih Erkek: Bu görüntüler dış ülkelere ayıp oluyor mu?
Engin Erdoğan: Tabi ki biz booking.com kanalıyla çok fazla müşteri alıyoruz. Hizmetimizle ilgili burada çok güzel yorumlar alıyoruz. Fakat otelden çıkıp da gezmek istediklerinde akşam çıkışları ve otele girişleri sorun yaratıyor. Kemeraltı’nın akşam saatlerindeki durumu ve güvenliği ortada.

Salih Erkek: Beraber Sayın Valimize seslenelim. Siz her konuya da duyarlı bir şahsiyetsiniz gelin buraya da bir el atalım diyelim. Lütfen yerel yönetimle yapmadı siz yapın. Güzel İzmir'imize bu çirkin görüntüler yakışmıyor.
Bugünün mimarlarından Selin Uğur sizde bu eserlere katkı koyan bir diğer isimsiniz. Atölye su ve çalışmalarınızı yakından takip eden biri olarak yaptığınız çalışmaları çok beğeniyoruz. Bu atmosferde sizin sergilerinizi de görmek isteriz. Eminin ki bu konuda Engin bey ve Halim beyde elinden gelen katkıları koyacaktır. Sizin de bu düzenlenen panel ile ilgili duygularınızı almak isterim.
Selin Uğur: Salih Bey öncelikle size de bize eşlik ettiğiniz için çok teşekkür ederim.Bu gecede emeği geçen atölyemizin koordinatörü ablam Pelin Uğur’a , gelen bütün katılımcılara ve otel yönetimindeki Halim Bey ve Engin beye çok teşekkür ederim. Burada bir sergi açmayı tabi bende isterim lakin sergi biraz meşakkatli ve zaman lan bir süreçtir burada koruma önlemleri alındığı takdirde ben burada tabiki de bir çalışma daha gerçekleştirmek isterim.

Salih Erkek: Burada alınacak güvenlik önlemleri kısmında ben size katkı koyacağım siz yeterli o muazzam eserlerinizi bu atmosferde sevenleri ile buluşturun. Sizin yaptığınız meslekte ciddi anlamda sıkıntıları olan bir iş. Bu konuda da ben sizden birkaç cümle almak isterim.
Selin Uğur: Salih bey çok teşekkür ederim. Aslında söylediğiniz doğru bizim işimiz hem çok zevkli ve kıymetli hemde zor yanları olan bir meslek. Açıkçası vatandaşlarımızı zorlayan yanlarıda var. Misal eserlerimizde kullandığımız fırçalarımız var fiyatları oldukça yüksek,emek isteyen bir iş ve ben bunu bize bırakılan bir miras olarak görüyorum ben bu bölümü okudum çünkü bizim gibi insanlar sahip çıkmazsa bu eserler ortaya çıkmaz.Şu anda yüksek lisansım tez aşamasında bu sanat sonsuz bir döngü içinde. Devamlı araştırma gerektiriyor. Değerli ustalarımız var bu meslekte. Çok özel bir sanat dalı yaptığımız iş. Değerli hocalardan aldığım bu eğitimleri bende öğrencilerime ve sanatımızın meraklılarına aktarmaya çalışıyorum. Bugünde sellukaları hatırlamak ve eskisi gibi kıymetini arttırmak adına burada düzenlenen panele katılan ve emeği geçen herkese teşekkür ederim.