Reklam

"SİYASİ ELLERİNİZİ ÇEKİN!"

İzmir Konfederasyonu Genel Başkanı Yalçın Kocabıyık Kent Konseyi Başkanlığı’na adaylığını açıkladı

"SİYASİ ELLERİNİZİ ÇEKİN!"

İzmir Konfederasyonu Genel Başkanı Yalçın Kocabıyık Kent Konseyi Başkanlığı’na adaylığını açıkladı

28 Şubat 2020 - 14:35

İzmir Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi ve İzmir Konfederasyonu Genel Başkanı Yalçın Kocabıyık, İzmir Kent Konseyi’nin yarın (29 Şubat 2020) seçimli olarak yapılacak olan 16. olağan genel kurulunda aday olacağını açıkladı.
İzmir genelinde faaliyet gösteren bir çok konfederasyon, federasyon ve dernek başkanlarının katılımıyla Hüseyinoğulları Düğün Salonu’nda gerçekleştirdiği kahvaltıyla adaylığını açıklayan Kocabıyık, Kent Konseyi Başkanlığı bir takım kişilerin siyasi baskıyla üyelerden oy istediğini dile getirerek, “Siyasi ellerinizi Kent Konseyi’nin üzerinden çekin. Kent Konseyi başkanı olacak kişinin siyasi rozet ve ceketini bir kenara bırakarak İzmir’de yaşayanlarla birlikte İzmir için çalışması gerekir” ifadelerine yer verdi.

Toplantıda konuşan Kocabıyık, “Bizim bugün son günde arkadaşlarımızla değerlendirip aday çıkartma noktasına geldik. Bunları konuşacağız ama Kent Konseyi bizim hakkımız. Çünkü Kent Konseyi dediğiniz yapı tamamen sivil bir yapı ve içinde sivil toplum kuruluşlarının olması gereken bir yapı. Ancak bugün ne yazık ki Kent Konseyi’nin içinde bulunan 21 kişilik yürütme kurulunda federasyon başkanlarımız, konfederasyon başkanlarımız yok. Yani toplum liderlerimiz yok. O 21 kişinin içerisinde hiç alakası olmayan dernek bile denilemeyecek temsilcilikler var. O temsilciliklerin arkasında da siyasi kişilik ve siyasi bir el var. Ben 4 yıldır bunun kavgasını veriyor. Örneğin bir Whatsapp konuşma grubumuz var ama 4 yıldan bu yana İzmirliler için, İzmir’de yaşayanlar için bir tek proje tartışılmadı. Bir öneri yok. Şunu yapalım bunu yapalım konuşması yok. Ama siyasi çalışmalar ve siyasi etkinliklere nasıl gidelim, kaç araba gidelim, nasıl destek verelim noktasında çalışmalar var. Ben hep karşı çıktığım için de o arkadaşlar tarafından hep ötekileştirildik. Bundan 4 yıl önce bir seçim oldu ve bu seçimde 350-400 sivil toplum kuruluşları, yandaşları eşleri dostlarıyla birlikte 500-600 kişilik bir genel kurul yapıldı. Genç bir arkadaşımızı başkan seçtik ve bende yürütmeye seçildim. Kent Konseyi’ni biliyorduk ama içine girmeden tam anlamıyla gerçek yüzünü görememiştik. Kent Konseyleri her yıl seçimsiz bir genel kurul yapmak zorunda. İnanın 500-600 kişilik kavga gürültüyle yapılan genel kuruldan sonra biz hiçbir şekilde çoğunluklu olarak yani yürütme kurulunun 2 katı insan bile bulamadan genel kurul yapamadık” dedi.

“GEZİP TOZUP, YİYİP İÇMİŞLER”
Mevcut yönetimin değişen yasaları bile Kent Konseyi’ne entegre edip çalışmak yerine işlerine geldiği gibi gezip tozup yemekli toplantılar yaptıklarını da sözlerine ekleyen Kocabıyık, “İç İşleri Bakanlığı’nın çıkarttığı bir yönetmelik doğrultusunda bu STK’lar çalışıyorlar. 2006 yılında bir yönetmelik yapılmış ve eksiklikler görülerek 2009 yılında güncellenmiş. Ancak 2009 yılından bu yana önce pergel yasasıyla sonra 6163 sayılı yasayla belediye yasaları değişti. O yönetmeliğinde bu çıkan yasalar doğrultusunda güncellenmesi lazım ama hiç ilgilenilmemiş. Hükümet de ilgilenmemiş, belediyeler de ilgilenmemiş. Neden biliyor muşunuz? Onların işine gelmiş. Yani STK’ların bu Kent Konseylerinin içine girip onların işlerine karışmalarına razı olmamışlar. Belediye Başkanları kendilerine hiç ses etmeyen, eleştirmeyen, otur-otur, kalk-kalk mantığındaki insanlarla yürümüşler. Bu arada ne yapmışlar; gezmişler, tozmuşlar araçlarla seyahatler etmişler yiyip içmişler ama İzmir için hiçbir şey yapmamışlar. 2010 yılında Aziz Kocaoğlu tarafından kurulan Kent Konseyi bugün 2020 yani 10 yıl içinde 3 yönetim değiştirdi ama bu yönetimler ne yazık ki aynı anlayışla yönettiler. Bugün 26 ilçemizin Kent Konseyi var. Başkanlara baktığımızda hepsi siyasi kişiler. Yani içlerinde STK temsilcisi hiç kimse yok. Bu insanlar neden buraya gelmek istiyorlar? Yarın neyin kavgasını yapacağız?” şeklinde konuştu.

“GÖZÜM KOLTUKTA FALAN DEĞİL”
İzmir Kent Konseyi’nin daha iyi yönetilmesi adına bir çok kişiyle görüştüğünü ve mevcut anlayışın değişmesi adına çalışmalar yaptıklarını söyleyen Kocabıyık, yapılan görüşmeler neticesinde kendisinin aday olduğunu ve gözünün koltukta değil İzmir’e hizmette olduğunu da ifade eden Kocabıyık, “Ben Türkiye’nin en büyük yerel yönetimler STK’sının yani Türkiye Meclis Üyeleri Birliği’nin Genel Başkanıyım. 69 ilde şu an mevcut 27 belediye başkanının da üye olduğu, dev bir STK’nın başkanıyım. Ben en doğrusunu söyledim. Buraya aday çıkartalım dedim. Bir çok arkadaşıma aday ol diyerek çağrıda bulundum. Ben sizlerin adına Büyükşehir Belediye Başkanımızla defalarca görüştüm. Kendisinin göstereceği bir STK temsilcisini aday gösterip göstermeyeceğini sordum. Defalarca kez bu konuşmayı yaptık. Kendisi her seferinde ise hiçbir şekilde seçimlere karışmayacağını, yapılacak seçimin demokratik olmasını istediğini, tarafsız olacağını, çıkan her adaya aynı mesafede olacağını dile getirdi ve seçilecek olan başkanla onunla uyum içerisinde çalışacağını söyledi. Ben onun etrafındaki ona akıl siyasi ekibinin daha önceki deneyimlerinde kendisine yaptırdıkları yanlışlıkları bildiğim için ben defalarca kez bunu konuştum” dedi.

“SİYASET KARIŞMAMALI”
Kent Konseyi’nde siyasetin olamaması ve kentteki sivil toplum kuruluşlarının burada görev yapması gerektiğini de belirten Kocabıyık, “Ben o süreçte biri çıkarda aday olursa kendisine destek oluruz diye düşünürken 2 tane aday çıktı. Bir arkadaşımız bir siyasi partinin meclis üyesi. Bakın sivil toplum kuruluşlarına aday olacak kişinin siyasi kimliğini bir kenara bırakması gerekir. Aynı şekilde Kent Konseyi başkanlığına veya yürütme kuruluna aday olacak kişinin de siyasi kimliğini bırakması lazım. Tarafsız olunması gerekir. Yarın seçimde göreceksiniz. ‘Hak – hukuk – adalet’ diye naralar atacaklar. Ama çıkıp burası sivil toplum kuruluşlarına ait bir yerdir, siyasiler buradan elini çeksin diyemeyecekler. Ben sizin adınıza sesleniyorum. Saygıdeğer siyasetçiler, başkanlar, milletvekilleri, il -ilçe başkanları, hatta belediye başkanları o siyasi ellerinizi yani sivil toplum kuruluşlarının üzerinden prim yaparak bir yerlere gelmeye çalışmayın. Sizin vazifeniz sivil toplum yani STK’ların sorunlarını çözecek yasaları çıkartmak ve İzmir halkına hizmet etmektir” dedi.

“4 DERNEĞİ KABUL ETMİYORLARDI, ETTİRDİK”
Mevcut yönetimin kentin önemli bir değeri olan Kadifekale, Alsancak, Kemeraltı ve İnciraltı bölgelerinde faaliyet gösteren güzelleştirme ve yaşatma derneklerini bile Kent Konseyi’ne kabul etmek istemediğini ve ‘mahalle’ derneği diyerek küçümsediğini de dile getirerek sözlerine son veren Kocabıyık, “Kent Konseyleri sivil değildir ama resmi bir kuruluşta değildir, belediyenin kuruluşu hiç değildir. İçinde merkezi yönetimi yani valilik temsilcileri olan, belediye temsilcileri olan, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri olan, sendikaların temsilcileri olan, meslek odalarından barodan üniversitelerden temsilcileri olan özel yasalarla kuruluşmuş bir yapıdır. Sivil Toplum Kuruluşu değildir. Kalkıp bunu dernekler yasasıyla yürütemezsiniz. Bunun özel bir yasası vardır. Ne yazıkki bu yasalara bakmadan çiftlik olarak kullanmışlar burayı. Gelin ayağa kalkalım ve hep beraber buna seslenelim. Belediye Başkanı işini yapsın, milletvekili gitsin işini yapsın, Kent Konseyleri de o bölgenin sıkıntılarını çözme adına adımlar atsın. Bizler Kent Konseyi’ne mahalle derneklerini almadık. Bakın arkadaşlar 4 tane mahalle güzelleştirme adı altına olan derneğe itiraz etiler. Bir tanesi Kadifekale Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği, Alsancak Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği, Kemeraltı Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği ve İnciraltı Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği’ne itiraz ediyorlar. İnciraltı şuan Türkiye’yi ilgilendiren imarların açılması adına çalışmaların yapıldığı bir bölge. Oraya yüksek binalar yapılacaktı o derneğin mücadelesi sayesinde 2 katlı binalara çekildi. Adı İnciraltı diye itiraz ediyorlar. Sonrasında; Kadifekale İzmir’in sembolü ama onun da Kent Konseyine katılmasını istemiyorlar. Bunu bir mahalle olarak göremezsin. Aynı şekilde Alsancak ve Kemeraltı’na itiraz ediyorlar. Bunları da geçirdik. Ben sizler adına bu yönergede çok çalıştım. Eksiklikleri var ama çok büyük mücadeler ettik. İnşallah biz bu eksikliklerimizi de tamamlarız. Kısacası ben sizlerin adına yani İzmir’deki Sivil Toplum Kuruluşlarının Kent konseyinde yer alması adına kongrede aday olacağım” şeklinde konuştu.

“KADİFEKALE İZMİR’İN ÖNEMLİ BİR DEĞERİDİR”
Kadifekale Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği Başkanı Salih Erkek, Kadifekale’yi atıl bir durumdan şimdiki haline getirmek için büyük mücadeleler verdiklerini ve şuan turistlerin uğrak yeri olması noktasında çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, ‘mahalle’ derneği diyerek Kent Konseyi’ne istenmemelerine sert tepki verdi.
Yalçın Kocabıyık’ın uğraşları sonrası Kadifekale Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği’nin Kent Konseyi’nde yer alabildiğini de belirten Erkek, “Öncelikle tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Kadifekale atıl bir durumdaydı. Valilik, Belediye Başkanları, emniyet, asker dahi Kadifekale'ye çıkamıyordu. Sarhoşların, hapçıların, berduşların ve uyuşturucunun mekanı olmuştu. Geçmiş dönem Ticaret Odası Yönetim kurulu Başkanı Sayın Ekrem Demirtaş ile derneği kurulduktan sonra omuz omuza vererek Kadifekale surlarına Ay Yıldızlı bayrağımızı diktik. Değerli Yönetim Kurulu üyelerimle birlikte yaptığımız mücadele sonucunda Kadifekale'de ne ayyaş ne berduş ne de hapçı bıraktık. Tabiki Kadifekale'nin duyarlı halkıyla birlikte bu çalışmaları yaptık. Şuanda burada oturan Anadolu Birliği Başkanı, Şanlıurfa Federasyonu Onursal Başkanı değerli insan Koç Ali Al başkanımızda bu çalışmalarımıza katkı sağlamışlardır. Bu anlamda Koç Ali Başkanıma ve geçmiş dönem Ticaret Odası Başkanı Sayın Ekrem Demitaş'a, yönetim kurulu ve meclis üyelerine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Kadifekale’de derneği kurduktan sonra insanlara takı tasarım kursları, kilim dokuma kursları verdirdik. Standlar kurdurttuk. Atık durumda olan Kadifekale şimdilerde yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri haline geldi. Tarihi bölgemize şehitliğimiz bulunan bölgemize 'mahalle derneği' diyerek Kent Konseyi'ne sokmak istemeyenler utansınlar. Şehitliğimiz orada, tarihimiz orada, Kadifekale bizim tarihi bölgemizdir. Tarihine, kültürüne sahip çıkmayan millet, millet olamaz. Şimdilerde Tunç Soyer, Kadifekale'yle ilgili bir çalışma sergiledi ve sergilemeye devam ediyor. Kendilerine Kadifekale'den Agora'ya teleferik sözünü almıştım. Sanırım çalışmaları da devam ediyor. Bu anlamda Kent Konseyi Başkanlığı'na aday olan Yalçın Kocabıyık'a, Kadifekale Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği'ni Kent Konseyi'ne dahil etmek adına mücadele ederek bunu başardığı için şahsım ve yönetim kurulu arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum. Bu anlamda bizler de Kadifekale Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği olarak Yalçın Kocabıyık'ı destekleyeceğiz. Buradan Kent Konseyi Başkan adaylarına sesleniyorum; Yalçın Kocabıyık'ın haricinde acaba bu tarihi bölgemize, surlarında Ay Yıldızlı bayrak sallanan Kadifekale'ye gitmişliğiniz var mı?" dedi.

Anadolu Birliği Başkanı Koç Ali Al ve CHP eski milletvekili Aşkın Toktaş da Kent Konseyi’nde sivil toplum kuruluşlarının yer alması ve bu anlamda sivil toplum kuruluşlarına destek verilmesi gerektiğini vurguladı.
Toplantı, toplu fotoğraf çekilmesiyle son buldu.