Darbe söylemlerini sert bir dille yalanlayan Genelkurmay'dan yapılan açıklamada "Emir-komuta hiyerarşisi içerisinde davranmayan oluşum veya harekete taviz verilmesi söz konusu değildir" denildi.
'Mazlumun kılıç hakkı'
17-25 Aralık darbe girişimleriyle başarılı olamayan Paralel Yapı'ya bağlı yazarlar, iki yıldan beri ısrarla ordunun darbe yapması gerektiğini vurguluyor. 2014'ten beri seçimlerden istediğini alamayan Paralel Yapı ve destekçileri, 1 Kasım seçimlerindeki hezimetin ardından "2016'da darbe olacak, Erdoğan gidecek" fısıltısını yaymaya çalışıyor. FETÖ lideri Fetullah Gülen, şubat ayındaki "Cennet Kılıçların Gölgesi Altındadır" başlığıyla verdiği vaazında kılıcın hakkını vermekten bahsetti. Paralel Yapı yazarlarından Ali Bulaç da bu söylemi genişleterek "Mazlumun kılıç kullanma hakkı yok mudur?" diye yazdı. Paralel Yapı, mayısta darbe yapılacağı söylentilerini de kendi tabanına yaydı.
Bu gelişmeler ve dedikodulara Genelkurmay'dan tokat gibi yanıt geldi. Darbe söylemlerini sert bir dille yalanlayan Genelkurmay'ın bir süredir gündeme gelen darbe iddialarıyla ilgili açıklaması özetle şöyle:
" Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) disiplin, mutlak itaat ve tek emir komuta esastır. Hiçbir yasadışı, emir-komuta hiyerarşisi dışı oluşum ve/veya harekete taviz verilmesi söz konusu değildir."
'Mutlak itaat ve tek emir'
"Ülkenin ve milletin birlik, bütünlük ve güvenliği için, görevlerinin ifasında anayasa ve yasalar çerçevesinde kendisine verilen görevler doğrultusunda yurt içinde ve sınır ötesinde teröristle mücadele eden TSK, bazı il ve ilçelerde de gece gündüz demeden, hiçbir zorluğa aldırmadan, her türlü fedakık ve kahramanlığı göstererek, polis ve korucularla omuz omuza operasyonlarını aralıksız sürdürüyor.
TSK'da disiplin, mutlak itaat ve tek emir komuta esastır. Hiçbir yasa dışı, emir-komuta hiyerarşisi dışı oluşum ve/veya harekete taviz verilmesi söz konusu değildir."
Suç duyurusu yaptı
Genelkurmay açıklamasında, gerekli hukuk yollarına başvurulacağı da vurgulandı: "Bazı medya organlarında hiçbir dayanağı olmadan yapılan haber ve yorumlar, askerlerin moral ve motivasyonunu olumsuz etkiliyor ve rahatsız ediyor. Demokrasiye bağlılığını her ortamda dile getiren TSK'da idari ve adli mekanizmalar sürekli ve etkin olarak çalıştırılmaktadır. Bambaşka saiklerle yapıldığı anlaşılan ve hiçbir hukuki, insani ve akli dayanağı olmayan, basın etiğinden uzak, haddini aşan haber ve yorumları yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur."
İşte darbe heveslileri
MÜMTAZER TÜRKÖNE: Paralel Yapı'nın gözde kalemlerinden Mümtazer Türköne, "Toplumu, ekonomisi, siyasi kadroları ve devlet bürokrasisi sağduyuya uygun şekilde işbirliği içine girip otokrasiyi tasfiye edip yeni bir dönem başlatacak. Yeni aktörler bu grupların temsilcisi olacak" diyerek darbe çığırtkanlığını başlattı.
CENGİZ ÇANDAR: "Elde kala kala, bir TSK, bir de Anayasa Mahkemesi kalmıştı. TSK, kurumsal olarak, siyasi iktidar bakımından 'özerk' konumunu her şeye rağmen koruyor olsa da son yıllarda yaşanan gelişmelerden ötürü 'checks and balances' rolünü bugüne dek uyguladığı biçimde, şu sırada oynamayacak durumda. (Oynayamayacak demiyoruz, şu sırada oynamayacak diyoruz.) Bu rolü artık bir kez oynayabilir. Düdüğü çalar. Oyunu durdurur."
ALİ ÜNAL: "Öyle görünüyor ki, Erdoğan, Hizmet'i tam 'bitirdim!' dediği noktada, bu savaşta müttefiki ama kendisini hep devirme planları yapmış çevrelerin planları içinde boğulurken, elini kurtuluş adına Hizmet'e uzatacak ama kaderin hikmet ve adaleti, o eli geri itecek" (23.11.2015 Zaman)
MURAT AKSOY: Sosyal medyada ve TV'de darbe söylemlerini dile getiren Murat Aksoy, 1 Kasım seçimlerinde AK Parti iktidarının indirilememesi halinde darbe seçeneğinin konuşulduğunu söyledi.
NAZLI ILICAK: Sosyal medya üzerinden hükümetin darbeyle indirilmesi çağrısında bulundu. Hükümetin terörle mücadelesini eleştiren birtakım çevreler de eski Pentagoncuların sözlerine istinaden Türkiye'de yönetime müdahale edilmesi gerektiğini savundu.
MURAT BELGE: "Temenni etmem ama" ifadesiyle kararttığı düşüncesi: "27 Mayıs benzeri bir müdahale olabilir... Erdoğan otoriterleşmesini sürdürürse böyle müdahale kaçınılmaz olarak gündeme gelebilir."
ÖMER LAÇİNER: Birikim Dergisi genel yayın yönetmeni 7 Haziran seçiminden önce Paralel Yapı kanallarında, "Erdoğan'ın, yasa dışı yollarla da olsa, mutlaka indirilmesi gerekli" dedi. ABDULLAH AYMAZ: Paralel Yapı'nın iki numaralı adamı, 1 Mart 2016 tarihli yazısında 80 İhtilali'ni hatırlatan ve 80'de Sızıntı Dergisi'nde yayımlanan yazıyı bugüne taşıdı ve "Kışlada letaif, derinliğince bir uykudan uyananlar gibi" diyerek mesaj verdi

Yorumlar
Kalan Karakter: