Gazetem İzmir- İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, 1 Temmuz’da İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON’da taşeron şirketler eliyle gerçekleştirildiği öne sürülen yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları üzerine geniş kapsamlı bir soruşturma başlatmıştı. Sayıştay ve mülkiye müfettişi raporlarına dayandırılan soruşturma kapsamında 157 şüpheli hakkında "ihaleye fesat karıştırma" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlamasıyla gözaltı kararı verildi.
Gözaltına alınanlar arasında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu da yer aldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 137 kişi adliyeye sevk edildi.
“Bu Suçlama Bu Hikâyeye Yakışmaz”
Tunç Soyer’in sekiz saat süren ifadesinde kullandığı ifadeler kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Soyer, hayatı boyunca kamu kaynaklarını titizlikle yönettiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“20 yıl önce EXPO Genel Sekreteriydim, tek imzayla milyonlar harcadım. Seferihisar ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlıklarımda milyarlık bütçeleri yönettim. Hâlâ Seferihisar’ın kırsalında, mütevazı bir evde yaşıyorum. Mal varlığım ortadadır. Bu ciğer kediye sığmaz, mızrak çuvala sığmaz. Dolandırıcılık bu haneye sığmaz.”
"Deprem Sonrası Kooperatif Modeli Geliştirdik"
Soyer, ifadesinde İzmir’in deprem riski nedeniyle kentsel dönüşümün aciliyetine dikkat çekti. 30 Ekim İzmir Depremi’nden sonra özellikle orta hasarlı binalar için çözüm üretme yükümlülükleri olduğunu belirterek, vatandaşın cebinden en az para çıkacak şekilde bir sistem kurduklarını vurguladı:
“Yüzde 20 imar artışıyla müteahhitlerin ilgisini çekmeye çalıştık ama yeterli olmadı. Bunun üzerine kooperatif modeli geliştirdik. İZBETON, bu modelle düşük KDV avantajıyla halk için uygun fiyatlarla müteahhitlik hizmeti verdi. Bayraklı’da birçok bina yeniden inşa edildi. İlki Dilber Apartmanı'ydı, adı da ‘Soyer Apartmanı’ oldu.”
"İhalelere Müteahhit Bulamayınca İZBETON Devreye Girdi"
Soyer, ihalelere özel sektörün ilgi göstermemesi nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi İZBETON’un devreye sokulduğunu ve Belediye Meclisi'nden oy birliği ile yetki alındığını söyledi. İZBETON’un bu ihalelere girmesiyle özel sektörün de yeniden ihalelere katılmaya başladığını aktardı.
"Benim Dahlim Yok"
Soyer, soruşturmanın merkezinde yer alan kooperatiflere iş verilmesi sürecinde herhangi bir dahlinin olmadığını şu sözlerle açıkladı:
“Bu işlemler tamamen İZBETON’un Genel Müdürü Heval Savaş Kaya tarafından yürütülmüştür. Ben bu süreçte hiçbir sözleşmeye müdahil olmadım.”
"Kooperatif Modeli Tüm Türkiye'ye Örnek Olabilir"
Soyer, savunmasında İzmir’de geliştirdikleri kooperatif modelinin sadece yerel değil, ulusal ölçekte örnek alınabilecek bir sistem olduğunu vurguladı:
“Bu modeli yalnızca konutta değil, tarımda, ulaşımda ve geri dönüşümde de uyguladık. İZTAŞIT ve çöp toplayıcılarının kooperatifleşmesi gibi adımlar da bu vizyonun parçalarıydı.”
"Mevlana'nın Sözü İfademin Son Sözüdür"
Soyer, savunmasının sonunu Mevlana’nın bir sözüyle noktaladı:
“Yazdığım kitabın ilk cümlesi şudur: Bizi bilen bilir, bilmeyen kendi gibi bilir. Bu suçlamalar bana yakıştırılamaz.”
