Felsefenin, babası Sokrates kendini at sineğine benzetirdi.
Tatsız biçimde;
Isıran,
Yapışkan,
Rahatsız edici,
Zarar vermeyen,
bir sinek…
Ama kendisi zarar vermediğini düşünse de;
Sokrates’in sürekli sorgulaması ve akıl yürütmesi Atina’da birilerini rahatsız etti…
Sonunda;
Tanrılara yeterince saygı göstermemek,
Gençleri otoriteye karşı gelmeleri için yoldan çıkarmak gibi gerekçelerle mahkemeye verildi.
Büyük jüriyi oluşturan 501 yurttaşın yarısından fazlası Sokrates’in cezalandırılmasını istedi.
70 yaşındaki Sokrates, af dilemek bir yana ömür boyu bedava yemekle ödüllendirilmesi gerektiğini söyleyerek Atinalıları iyice kızdırdı.
Sonunda, baldıran otu zehiri içirilerek idam edildi..!
Sokrates, savunmasında diyor ki;
–“Ben tanrı tarafından bu devlete gönderilmiş bir at sineğiyim ve bu devlet, koca cüssesi nedeniyle yavaş hareket edebilen ve canlanması gereken bir attır.
Ben de tanrının bu devlete musallat ettiği bir at sineği gibi bütün gün boyunca, her yerde sizi;
Uyandırıyorum,
Hareketlendiriyorum,
Azarlıyorum,
İkna ediyorum,
Ve eğer tanrı sizi düşünerek bir at sineği daha göndermezse, hayatınızın geri kalanını uyuyarak geçirirsiniz.
At sineklerinin, çoğalması dileğiyle…!”