Manisa’nın Soma ilçesindeki maden faciasında 301 kişinin ölümüyle ilgili davanın ikinci duruşması bugün görülüyor.
GELİRİNİN OLMADIĞINI SÖYLEDİ
Yoklama bittikten sonra Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, iddianamenin kabul edildiğini hatırlatarak, tutuklu ve tutuksuz sanıkların kimlik tespitine geçti. 45 sanıklı davanın kimlik tespitine, davanın bir numaralı sanığı, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'dan başlandı. Can Gürkan'a aylık geliri sorulduğunda, "Şu anda yok" yanıtını verdi. Bu duruma aileler "Yalan söylüyor, var" diyerek tepki gösterdi. Ardından Genel Müdür Ramazan Doğru'ya geliri soruldu. O da aylık gelirinin 37 bin TL olduğunu söyledi. İşletme Müdürü Akın Çelik de 12 bin TL aylık geleri bulunduğunu belirtti. Bu sırada ölen işçilerin yakınlarından bazılarının "Şerefsiz" diye bağırdığı duyuldu. Hakim de görevlilerden, bu tür sözler söyleyenlerin bunu tekrarlamaları durumunda dışarı çıkarılmalarını istedi.
"EN ÇOK BABAMLA BEN MAĞDUR OLDUK"
Can Gürkan, iddianamedeki savunmasında ise şunları söyledi:
Kazanın sabotaj olduğunu düşünüyorum. İş güvenliği uzmanlarıyla bu karara vardım. En çok babamla ben mağdur olduk. Kazadan hemen sonra Soma'ya gelemedim, provokatörler vardı.
İZMİR ÜZERİNDEN GETİRİLDİLER
Aliağa ilçesindeki Şakran Cezaevi'nde bulunan 8 tutuklu sanık, güvenlik nedeniyle Soma değil, İzmir üzerinden Akhisar'a getirildi.
Soma davasında gerginlik: Ölen madenci eşleri isyan etti - VİDEO Haber görseli
İki araçla ilçeye gelen sanıklar, Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki nezarethaneye gece saat 03.00 sıralarında alındı. Sabah saat 07.30 sıralarında duruşmanın yapılacağı salona getirilen sanıklar, jandarma ekipleri eşliğinde arka kapıdan içeri alındı.
Duruşma için Manisa, Balıkesir ve İzmir'den madenci yakınları sabah saatlerinden itibaren ilçeye geldi.
Polis barikatından geçen aileler, üst araması ve kimlik taramasının ardından mahkeme salonuna alındı. Duruşma salonuna cep telefonu, bozuk para, çakmak ve pet şişe alınmadı.
YİNE GERGİNLİK
Duruşma salonun dolduğu gerekçesiyle bazı kişiler içeriye alınmadı. Buna tepki gösteren bazı sendika üyeleri ile polisler arasında sert tartışmalar yaşandı. Duruşma salonuna giremeyen madenci yakınlarından biri sinir krizi geçirdi. Duruşma yaşanan tartışmalar nedeniyle bir saat gecikmeli olarak saat 10.00'da başladı.
JANDARMADAN ETTEN DUVAR
Sanıklar, Soma Kömürleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, genel müdür Ramazan Doğru, işletme müdürü Akın Çelik, mühendis Ertan Ersoy, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Mehmet Ali Günay Çelik ve İsmail Adalı salondaki yerlerine alındı. Jandarma ekibi, 8 sanığı güvenlik çemberine aldı. Sanıklar ile madenci aileleri arasına da güvenlik güçleri yerleştirildi.
ACI YOKLAMA
Davanın bugünkü duruşmasında ilk olarak sanıklar, sanık avukatları, mağdur avukatları isimlerini söyledi. Ardından duruşmaya katılan acılı aileler, ölen yakınlarının ve kendilerinin isimleri ile yakınlık derecelerini söyledi. Çok sayıda işçi yakını, ölen işçilerin adını söylerken ağladı. Bu sırada bir işçi yakını kadın bayıldı. Hakim içeriye sağlık görevlilerini davet etti. İşçi yakınları, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın duruşma öncesinde, söz verilmeden kesinlikle kimsenin konuşmayacağı, konuşanın dışarı çıkarılacağı uyarasını, bu yoklama sırasında deldi. Bir işçi yakını içeriye neden su ile giremediklerini sorunca, hakim "güvenlik gerekçesiyle" dedi.
Duruşmada, ölen işçilerden Ali Kavak'ın eşi "Eşim üç günlüktü, 3 günlük" diye bağırdı. Bu sırada oğlunun adını söyleyen bir başka enne "Ben yavruma doyamadım, kuzuma doyamadım" diyerek gözyaşı döktü. Ölen yakınlarının adlarını söyleyen yakınlarından bazıları, "Canımız çok yanıyor", "İki işçinin yakınıyım. İki şehit verdim", "37 günlük evladım yetim kaldı", "Benim kocam çocuğunu göremedi", "Benim çocuğum yandı onlar da yansın" dedi. İşçilerden Uğur Çolak'ın babası, sanıklara doğru bakarak, "Bunun hesabını hem bizim hem de allahın önünde veremezsiniz" diye bağırdı. Bir başka anne "Biz nasıl ağladıysak onlar da ağlasın" dedi.
"432 ÇOCUK BABA DİYE KARA TOPRAĞA SARILIYOR"
Bu arada ölen işçilerden Muhammet Girgir'in eşi Derya Girgin "Eşim çocuğunu göremedi. Devletten adalet istiyorum" diye konuştu. İşçilerden Bayram Erol'un eşi Selda Erol ise "432 çocuk baba diye kara toprağa sarılıyor. Adalet istiyoruz" dedi. Ölenlerden İsmail Coşkun'un eşi Hüsniye Coşkun da "Benim evladım var. Nasıl yaktınız onu, nasıl kıydınız. 28 yaşındaydı o" dedi.
Bu sırada dışarıda kalan bazı işçi yakınları içeri girmek isteyince avukatlarla Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı arasında kısa süreli tartışma yaşandı. Ardından bazı avukatlar dışarı çıktı, onların yerine içeri alınan işçi yakınları oturdu.
İDDİANAME OKUNUYOR
Mahkeme salonuna gelenlerin içeri, çakmak, parfüm şişesi ve su şişesi ile girmesine izin verilmeyen duruşmada, kimlik tespitlerinin ardından iddianamenin okunmasına geçildi.
"AİLELERİ İÇERİ ALIN, BİZ AYAKTA DURURUZ"
Duruşma öncesinde 400 kişilik salonda yer kalmadı. Salonun orta kısmı müşteki ve mağdurlara ayrılırken, sağ kısıma basın mensupları ve izleyiciler, sol kısma ise avukatlar oturtuldu.
Duruşmada söz alan müşteki avukatları, bazı madenci ailelerinin dışarıda kaldığını belirterek, "Kendilerini içeri alın, biz ayakta dururuz" dedi.
Ancak mahkeme heyeti, avukatların bu talebini reddetti.
Müşteki avukatı Can Atalay, duruşma salonu önündeki madenci ailelerine seslenerek, "İçeri alınmanız için elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.
MADENCİ YAKINI FENALAŞTI
Öte yandan, duruşma salonunda fenalaşan bir madenci yakını sedye ile ambulansa taşındı.
SANIKLARDAN TALEP
Güvenlik tedbirleri alınmasını isteyen sanık avukatları, gerekli koşullar sağlanmazsa mahkemeden çekilecelerini söyledi. Avukatlar, davanın başka bir kente alınması için başvuru yapabileceklerini ifade etti.
“BU ECEL DEĞİL KATLİAM”
Duruşma için 1 yaşındaki kızıyla İzmir'in Kınık ilçesinden gelen Yeşim Yılmaz, sanıklarla yüzleşmek istediklerini belirterek, "Bu ecel değil katliam. Kendilerini düşündüler, eşlerimizi düşünmediler. Çocuklarımızı yetim bıraktılar. Benim eşim 26 yaşındaydı, 3 kızımız vardı. Hayallerimizi, hayatımızı bitirdiler, 3 çocuğumla kaldım. Bugün mahkeme bitsin istiyorum, cezaları kesilsin. Ceza alırlarsa hem biz hem eşlerimiz daha huzurlu oluruz" dedi.

Yorumlar
Kalan Karakter: