Tasarlanmış cinayet

Düşünün, bir oğlunuz var, 11 yaşında... Tam 11 yıl boyunca, 7/24 yaz,kış, soğuk, sıcak demeden, koyun koyuna yatıp kalktığınız. Yüzüne baktığınızda kendinizi gördüğünüz, siz öldükten sonra dünyaya miras olarak bırakacağınızı düşündüğünüz bir çocuk! Ve çocuğunuzla tatile çıkıyor; lüks bir otele gidiyorsunuz. Orada yazın tadını çıkaracağınızı düşünüyorsunuz. Otel öyle bir otel ki; Genel Müdürü var, müdürü var, masörü, masözü var, komedyeni, soytarısı var...
ar oğlu var.. Personel arasında her türlü "uzman" var. Ama elektrikçi yok! Elektrikten anlayan bir çırak dahi yok! Ve birileri önce, "çıplak" elektrik teli döşüyorlar zemine, Sonra telin üzerine toprak örtüyorlar. Toprağın üzerine de, çim ekiyorlar. Her taraf yemyeşil... Çimleri suluyorlar, etraf mis gibi kokuyor. Sonra ışıklandırma ve görsel efekt için şalteri kaldırıyorlar. Ve sizin gecenizi gündüzünüze katarak, nur gözünüzle baktığınız oğlunuz, bu "ıslatılmış" elektrikli çimlere basıyor. Ve tabi sonuç malum.. Oğlan sizlere ömür! Şimdi bu kaza mıdır yoksa cinayet mi? Yoksa "tasarlanmış cinayet mi?" Koskoca lüks otelde, "Ulan çıplak tel iletkendir, ulan su iletkendir" diyecek bir Allah'ın kulu, elektrik bilgisi olan çırak dahi yok! Ama büfe açık, ye yiyebildiğin kadar! Ver ilanı gazetelere, doldur odaları.. Nasılsa bu olay münferittir. Unutulur gider! Sen animasyona bak! Sen palyaçoya bak!
Muhteşem!