BELİRSİZLİK ...

"Hayat artık daha zor"..."Kim bilir daha nelerle karşılaşacağız." Gelecekten hiç umudum yok." Bütün planlarım alt üst oldu." Nasıl mücadele edeceğiz? Nasıl ayakta kalacağız? Nasıl yola devam edeceğiz? Ne çok duyar olduk bu cümleleri. Mesafeler var, hiç tanışmadık belki ama hepimizin evlerinde aynı kaygılar yaşanıyor. Ortak bir kaderi paylaşıyor gibiyiz. Aynı anda aynı şeyi duyuyor ve duyduklarımızı yaşamımıza entegre etmeye çalışıyoruz.

Bir bilinmezlik var. O bilinmezlik içerisinde kendimize bir yol, yön bulmaya, kendimizi güçlü tutmaya çabalıyoruz. Kimi sakin ve dingin bir yaşam modeli seçip yapamadıklarını şekillendiriyor. Kimi daha hareketli, farklı arayışlar, hiç yapamadıklarını yapma, deneme hevesi içerisinde. Kimi de birçok şeyi sonlandırıp yeni yollara girme heyecanı peşinde. Var olma, ayakta kalma, yaşamaya devam etme mücadelesi...

Herkes çok şey yazar, çizer bu konularda ama yazılana tamamen uymak yazılanı hayata dönüştürmek bazen çok gerçekçi ve mümkün değildir. Kendini en iyi sen tanıyorsun. Kapasiteni, koşullarını, htiyaçlarını, hayallerini sen biliyorsun. Böyle karmaşık dönemlerde en doğrusu önünde duran gerçeklerle kendi gerçekliğini yaşama uyumlayabilmektir. Yaşamın döngüsü için gerekli her şeyi dinleyip okuyup hayatına katacak yoğurup şekillendirecek kişi sensin. Bu sana; Bilinmezlikler, değişmeyecek gerçekler olsa da hayatının kontrolünü elinde tutma gücünü kazandırır. Olaylar, kişiler değişse de kontrol bende diyebildiğinde sürece devam etmen kolaylaşır.

Bazı şeyleri kabul etmek gerekiyor. Mesela, hayatımız boyunca her anımızın mutlulukla geçmeyeceği, sürekli mutlulukların olamayacağı gibi...Bazen sürekli, sınırsız, koşulsuz mutluluk arayışımız da bizi hayal kırıklığına sürükleyebiliyor. Bizi kaygılandıracak süreçleri hayatımızdan çıkarmak bazen mümkün olmayabiliyor. Ancak kaygının kaynağını oluşturan algı ve inançlarımızı farkedip yönetebilme becerisini kazanırsak kaygıların üstesinden gelebiliriz. Böylece şimdi de yaşadıklarımıza daha rahat yoğunlaşabiliriz. Mutluluklarımızın, paylaştıklarımızın, yaşanmışlıklarımızın, iyi olan her şeyin değerini bilmek anı yakalamak bizi gelecekteki daha büyük mutluluklara yaklaştırır. Her zaman karşımıza bize iyi gelecek şeyler çıkmayabilir. Biz onların arayışı içerisinde olmalıyız. Bazen çok küçük bir ayrıntı bile bizde büyük duygular yaratabilir.
....
Bir patika yolda sepetinizi kolunuza takıp yürüyüşe çıktığınızı hayal edin. Yolda gördüğünüz her güzel şeyi sepetinize ekleyin... Harika bir taşı, rengi çok güzel olan bir çiçeği, şekli güzel görünen bir otu, bir dal parçasını her şeyi sepetinize koyun. Ne kadar dolduğunu göreceksiniz. Sepetinize her baktığınızda güzelliklerle dolu; renk renk, küçük küçük ayrı şeylerin yarattığı bütün güzelliği görmek size iyi gelecektir. Zor durumda kaldığınızda kendinizi kötü ve çaresiz hissettiğinizde o sepetin içindekilerden birini seçebilirsiniz. Hayatta böyledir... Küçük küçük, bazen önemsiz gibi görünen anıları, yaşantıları biriktirmek, anı kaçırmamak mutluluğu, iyiliği, tüm güzel hisleri çoğaltır.

Hayal etmek güçlü bir iç motivasyon kaynağıdır. Hayalini kurduğunuz şeyi sadece istemek bazen yetmez. Böyle zamanlarda gerçekten kavuşmuş gibi o andaki durumu, davranışları ve duyguyu güçlü bir şekilde içinizde yaşatırsanız istediğiniz şeyi kendinize çekersiniz.

Belirsizliklerin olduğu dönemlerde iyi olana ulaşma çabası içerisindeyken yetişemeyeceğimiz hedefleri biriktirmek zorlayıcıdır. Bizi yoran konuşmaların içerisine girmek, üzen ortamlarda bulunmak, huzursuzluk veren ilişkiler peşinde koşmak yavaşlatır. Bazen yüklerimizden kurtulmak gerekir.

İmgelemek bu belirsizlik sürecinde ki kaygıları hafifletmek ve bizlerde oluşan olumsuzlukları uzaklaştırmak için iyi bir yöntemdir.
Haydi: Deniz kenarında bir yürüyüşe çıktığınızı hayal edin. Kumsalda yürürken taşlı bir alana geldiniz. Elinize bir taş alın. Üzüntülerinizi o taşa yükleyin ve taşı denizde atabileceğiniz en uzak noktaya doğru fırlatın. İçinizi sıkan her bir durum için teker teker taşları alın sizi iyi hissettirmeyen duyguları o taşlara yükleyin ve fırlatmaya devam edin. Yavaş yavaş içinizdeki tüm sıkıntıların uzaklaştığını, rahatladığınızı hissedin.

Huzursuzluğu hissetmenize sebep olan düşüncelerinizi tanıyın, tanımlayın, farkedin ve sizden gitmesine izin verin. Belirsizlikler yaşansada siz olumsuzluklardan arındıkça, sakinleştikçe içinizdeki sevgi, iyi ve güzel olan herşey gelişmek için daha çok yer bulacaktır...

Sevgiler...

Psikolog&Aile Danışmanı Neslihan GİRGİN
[email protected]