Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'nin 2015- 2016 akademik yılı mezuniyet töreninde Avrupa Birliği ile ilgili önemli mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa Birliği bizi Müslüman olduğumuz için kabul etmiyor. Biz de milletimize Avrupa Birliği müzakerelerine tamam mı devam mı diye sorarız. AB müzakerelerini referanduma götürebiliriz" dedi. Mezunlara bundan sonraki hayatlarında başarılar dileyen Erdoğan şu mesajları verdi:
SEN TÜRK MİLLETİNİ TANIMADIN: Ey Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı, sen Türk milletini tanımadın. Bu millet, oradan gelecek vizeymiş, geri kabulmüş, bunların peşinde değil. Siz, siz şu anda tam manasıyla Türkiye'nin peşindesiniz. 'Eğer Türkiye kapıları açar da bu mülteciler Avrupa'ya doğru yürürse bizim halimiz ne olacak' diye düşünüyorsunuz. Tutuştular, işte bir Edirne'de 60 bin kişi toplandı, tutuştular. 'Acaba bunlar oradan Bulgaristan'a, Yunanistan'a doğru gidecekler mi' diye ama biz 3 milyona ev sahipliği yapıyoruz. Niye? Biz insana değer veriyoruz, Yaradandan ötürü. Sizin böyle bir derdiniz yok. Geri kabul vesaire, bütün bunlar sizin ne kadar sözünüzde durmaz insanlar olduğunuzu gösteriyor. Çünkü bu anlaşmaları sizle yaptık. Bunlar yazılı kayıtlarda var. Siz verdiğiniz sözde durmuyorsunuz. İşte sizin çirkin yüzünüz bu. Erdoğan bu çirkin yüzünüzü ortaya koyduğu için çılgına dönüyorsunuz. Onun için de 'Erdoğan'dan nasıl kurtuluruz' diye bunun çalışmaları içindesiniz. Alıyorsunuz bölücü terör örgütünün arkasında olduğu örgüt elemanlarını, parlamento binanız içerisine duvarlara astığınız o terör örgütünün paçavraları önünde resim çektiriyorsunuz ama biz o değiliz. Biz, 'teröre karşıyız' dediysek sonuna kadar karşıyız ama siz samimi değilsiniz. İşte biz bütün bu gelişmeleri, milletimizle zaten her gün paylaşıyoruz. Biz İngiltere gibi de değiliz onu da söyleyeyim.
BİZE SİNYAL GÖNDERİYORLAR: Yarın referandum yapıyorlar, 'Avrupa Birliğinden çıkalım mı çıkmayalım mı? Bize de sinyal gönderiyorlar, '3 bin yılına kadar Türkiye'nin Avrupa Birliğine girmesi mümkün değil'. Hani biz bir araya geldiğimiz zaman sen böyle konuşmuyordun Cameron... Bunların yapısı bu. Zaten oradasınız ama Türkiye bu değil. Türkiye'ye resmen sene 1963 söz verdiniz, sene 2016, 53 yıl geçti hala oyalıyorsunuz. Niye oyalıyorsunuz? Söyleyeyim bugüne kadar bunu pek telaffuz etmiyordum sadece özel görüşmeler, oralarda konuşuyordum. Ey Avrupa Birliği, siz bizi halkının büyük bir çoğunluğu Müslüman olduğu için kabul etmiyorsunuz. Evet... Bunun aksini ispat edemezsiniz ve bunu Fransa'nın eski Dışişleri Bakanlarından bir tanesi bana zaten açık açık söyledi. 'Sizi almazlar' dedi Avrupa Birliğine, boşuna uğraşıyorsunuz'. 'Niye?' dedim, 'Müslümansınız' dedi. Biz de bunu biliyoruz aslında dedim ama biz yine de bakalım bir samimiyet testidir diye bu yola girdik ve işte 1963, şimdi 2016..."
MİLLETİM DEVAM DERSE BİZ DE EDERİZ: Avrupa Birliği bize verdiği sözü yerine getirmeyip, terör tanımı gibi kesinlikle iyi niyeti olmayan bir konu üzerinden vize serbestisinden imtina ederse biz, meseleyi milletimize rahat anlatırız. Sayın Komisyon Başkanı o bakımdan rahat olsun. Biz kalkarız, İngilizlerin yaptığı gibi biz de bir kamuoyu araştırmasına milletimizle gideriz, 'Avrupa Birliği ile müzakerelere devam mı tamam mı' diye sorarız. Milletim 'devam' derse biz de devam ederiz, çünkü ben kendilerine hep dedim, 'ya bizi almayacaksanız söyleyin, alacaksanız da bu işi bitirin.' Ne 'evet' ne 'hayır' dediler bugüne kadar, hep bizi oyaladılar.
BU MİLLETİN HİÇBİRİNİ KÜÇÜMSEYEMEZSİN
Dün yine birileri, güya bize ihtar vermek için bildiri yayınlamışlar. Bakıyorsunuz, kendi milletine söven sözde profesörü, terör örgütüne militanlık eden sözde akademisyenleri, gazetecileri savunuyorlar. Ben buradaki profesörlerimizi, doçentlerimizi, hocalarımı tenzih ederim ama içimizdeki, çuvalın içindeki çürükleri de herhalde görmeyi, onları ifade etmeyi zannediyorum hakkımız olarak görebiliriz. Paralel ihanet çetesinin pençesindeki üniversitelere kayyum atanmasına karşı çıkıyorlar, üniversitelerle yetinmeyip liseleri kaşıyorlar. Orayı halledemediler, şimdi liselere indiler. Orada 'liselere kulak ver.' Önce sen kulak ver ya. Millete kulak ver, millete. Millet ne diyor. Çıkmış bir tanesi kalkıyor diyor ki 'bu muhtarların seçilmesini yanlış buluyorum, herkesin oyu geçerli olmamalıdır.' Milletin içinde de böyle tefrike gidenler var. Bunlar ne cins adamlar. Sen sanatçı olsan ne olur, profesör olsan ne olur, doçent olsan ne olur? Önce millete saygı duyacaksın, saygı. Bu milletin hiçbirini küçümseyemezsin. Milletle, milletin değerleriyle, tarihiyle, kültürüyle ve milletin temsilcileriyle kavga etmekten vazgeçmezseniz kendi çirkinliğinizin içinde boğulup gideceksiniz

Yorumlar
Kalan Karakter: