Sabah saat 07.00'de göreve başlarlar.
Kağıt üzerinde mesai bitim saatı 19.00'dur.
Ama asla görev saat 19'da bitmez.
"Çıkış yok" emri gelir ve devam ederler.
Çalışma süresi 12 saat olarak belirlenmesine rağmen, bu durum 16-18 saate çıkar.
Oturacak yerleri yoktur. Kaldırıma kıçlarını koyarak geçici yorgunluk atarlar.
Onlara kumanya diye yutturulan şey, aslında bir sandoviç ekmeğinin arasına konulan bir dilim zar inceliğinde kaşar peyniridir.
Günde 16 saat çalışan ve dikkati darmadağın olan bu insanların arasına bombayla dalmak çok zor bir iş değildir.
Hiç önemli değil. Bu memleketin polisi bitmez.
Beni bile geri çağırsalar seve seve giderim.
Şehadet parası falan da istemem. İstersem namerdim!
Ama zorumuza giden şeyler var:
Ölünce değil, yaşarken vereceksin adamın hakkını!
Geçenlerde tombalağı atan bunların İsmet abisi : "Polislik maaş için yapılacak bir iş değildir" demişti bir zamanlar.
Al sana maaş.. Al sana can !
Ve hala şu lanet facede görüyorum ki; "Polisler bütün gün eli belinde dolaşıyor ne güzel" yazan özürlüler var.
Sarhoş kafayla vatan kurtaran masa başı kahramanları canımızı sıkıyor.
Yoksa.. Hiç önemli değil.
Bizim için her polis otosu aslında bir cenaze arabasıdır.
Şerefimizle binip de gezmişliğimiz çoktur
Herkes aklının bir köşesine yazsın;
Bu devlet gol yer ama.. Maçı vermez !
Abidin Tekin'in kaleminden...
BEŞİKTAŞ ŞEHİTLERİMİZİN ANISINA !
Yayınlanma :
11.12.2019 11:34
Güncelleme :
11.12.2019 11:34
