FETÖ/PDY'nin kendisinden olmayan hakim ve savcılara nasıl kumpas kurduğunu böcekçi başpolis Behzat İlhan, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Savcısı Ayhan Yılmaz'a verdiği ifadede anlattı. 2004 ile 2014 yılları arasında İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılıkla Organize Şube Müdürlüğü Teknik Büro Amirliği'nde polis memuru ve baş polis memuru olarak görev yaptığını anlatan İlhan, teknik eleman olarak çalıştığını, gizli izleme faaliyetleri yürüttüğünü, mahkeme kararıyla birçok yere yıllarca böcek diye tabir edilen ses ve görüntü aktarımında kullanılan cihazları yerleştirdiğini söyledi. İnançlı bir insan olduğunu söyleyerek ifadesine devam eden İlhan, "O dönemde İzmir Emniyet'inde dindar insanların göreve getirildiğini sanıyordum. 17 Aralık 2013 olaylarından sonra FETÖ grubunun İslamiyet ile bir alakasının olmadığını, iktidarı ele geçirme amaçlarının olduğunu görünce gerçekleri anladım. Daha önce bir inanç topluluğu sanmama rağmen hiç bir toplantılarına katılmadım. Ancak İzmir Emniyeti'ndeki Fetullah Gülen cemaati mensubu olan kişilerin bir kısmını biliyorum. Çünkü ben küçük yaştan beri Kur'an-ı Kerim'i hatmettiğim için cenaze, dini günler gibi özel günlerde beni de çağırıp Kur'anı Kerim okutuyorlardı" dedi.
"HAKİMİ BİTİRECEĞİZ"
İzmir Bayraklı Adliyesi'nde görev yapan bir hakim ile bir Cumhuriyet savcısının odasına böceği nasıl yerleştirdiklerini tüm detaylarıyla ifadesinde anlatan başpolis İlhan, "İzmir Bayraklı Adliyesi'nde görev yapan Ömer adli bir hakim ile adını şimdi hatırlamadığım bir Cumhuriyet savcısının odasına mahkeme kararıyla cihaz yerleştirdik. Hatta 'Hakimin hayatını bitireceğiz' diye rütbeli bir görevli söz söyledi. Ancak bu kişinin kim olduğunu şu anda hatırlamıyorum. Bu cihazı yerleştirirken o dönemde Bayraklı Adliyesi'nde Cumhuriyet savcısı olan İbrahim Karanfil nöbetçi olmamasına rağmen saat 16.00-17.00 gibi beni odasına alarak yardımcı oldu" diye konuştu. Savcı İbrahim Karanfil'in böcek yerleştirdikleri hakim ve savcının odasını kendilerine gösterdiğini söyleyen İlhan, "Savcı İbrahim Karanfil odasının anahtarını bana bıraktıktan sonra adliyeden ayrıldı. Onun gösterdiği hakim ve savcının odasını geceleyin 24.00 sularında dinleme cihazlarını yerleştirdim. Savcı İbrahim Karanfil'in odasını kilitledikten sonra emniyete döndüm. İbrahim Karanfil'in oda anahtarını Organize Şube'de komiser olarak görev yapan kardeşi Özcan Karanfil'e teslim ettim" itirafında bulundu.
AİLE BOYU İHANET ETMİŞLER
Bayraklı Adliyesi'nde Cumhuriyet Savcısı olarak çalıştıktan sonra Karşıyaka Adliyesi'nden hakim olarak emekli olan, ardından avukatlık yapmaya devam eden İbrahim Karanfil FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklandı. Kardeşi Özcan Karanfil de Askeri Casusluk kumpası soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ayrıca İbrahim Karanfil'in eniştesi Adana eski özel yetkili Savcısı Özcan Şişman da MİT tırlarına yönelik soruşturma kapsamında tutuklandı. Komiser Özcan Şişman, çoğunluğunu muvazzaf subayların oluşturduğu 357 kişinin yargılandığı İzmir merkezli 'Askeri Casusluk' soruşturmasında aktif olarak görev almıştı. Karanfil, 9 Mayıs 2012'de üniversite öğrencisi Safiye Köten'in Karşıyaka'da evindeki arama yaparken, mutfak dolabının üzerine elini uzatır uzatmaz 'Aa bak delil buldum' diyerek poşet içindeki delilleri bulmuştu.
TARİH BİZİ HAKLI ÇIKARDI:
MUHAMMED GÖMÜK’ÜN 2014 YILINDAKİ ŞİKAYETİ
İzmir’de 2 Ekim 2012 tarihinde düzenlenen ‘ADLİYE ÇETESİ’ operasyonunda gözaltına alınan ve çete lideri olarak yargılandığı davadan tutuklanarak 9 ay cezaevinde kalan eski özel bir hastanenin yöneticisi Muhammed GÖMÜK, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Paralel yapının kendisine kumpas kurduğunu iddia eden GÖMÜK, 2014 Yılında, Adliyeye giderek kendisine operasyon yapan komiser Özcan KARANFİL, emri veren Özel yetkili Savcıdan, Hakim den, bir Gazeteci ve paralel yapının lideri olduğu öne sürülen FETULLAH GÜLEN hakkında suç duyurusunda bulunan Gömük, sahte delillerle hayatının karardığını anlattı.
‘ADLİYE ÇETESİ’ operasyonunda gözaltına alındığını ve suçsuz yere cezaevinde yattığını ifade eden Muhammed Gömük, kendisine yönelik operasyonun nedenini ise, 2010 yılındaki HSYK seçimlerinde İbrahim OKURUN karşı listesinde aday olan Hakim Y.K.A iftira atması istendiğini ileri sürdü.(iha)
AMAÇ HAKİM Y.K.A’ı YAKMAKTI
Sayın RECEP TAYİP ERDOĞANIN Paralel Yapıyla verdiği mücadeleden cesaretle Ülkenin menfaati için dava açtığını kaydeden Gömük, ‘’paralel yapının özel yetkili savcısından, beni tutuklayan Hakim den, bunların medya ayağı muhabiri ve paralel yapı Emniyetinden,ayrıca Paralel yapının lideri Fethullah GÜLEN’den de şikayetçi oldum Türkiyede resmi olarak ilk dava açan kişiyim. Tamamen Hakim Bey’e yönelik bir operasyondu. Ben paralel yapının ortak bir hedefi seçildim İzmir’de. O hakimi yakmak için ve benim üzerimden arabama binen bakanları dinleme izni almışlar. Bakanları takip etmek için bu şekilde bir yol izlediler. (iha)
ADLİYE ÇETESİ DAVASINDA BERAAT:
İzmir’de ’Adliye Çetesi’ operasyonu davasında tutuksuz yargılanan hakim Yahya Kemal Akbaş, CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, dönemin Emniyet Müdürü Ömer Aydın ve Muhammed Gömük beraat etti.
Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur’un karşısına rakip olarak çıkan ve yargıyı etkilemeye çalıştıkları iddia edilen İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hakim Yahya Kemal Akbaş ile eski hastane yöneticisi Muhammed Gömük hakkında ’Adliye Çetesi’ soruşturması kapsamında dava açılmıştı. Gömük, davada çete lideri olarak yargılanırken, CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ve dönemin Emniyet Müdürü Ömer Aydın da davada çete üyesi olarak gösterildi. Bu davayı açan hakim ve savcılar ise daha sonra FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandı. Sürekli kendilerine atılan suçun iftira olduğunu ifade eden hakim Akbaş, HSYK’da yapılan yargılama sonucunda beraat etti. Hastane yöneticisi Gömük, dönemin Emniyet Müdürü Ömer Aydın ve CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi’nin 4 yıldır yargılandığı davada ise karar duruşması İzmir’de görüldü.
"BEN BU DAVADA 9 AY TUTUKLU KALDIM"
İzmir Adliyesindeki 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmaya katılan Muhammed Gömük, kendisine iftira atıldığını yineleyerek, "Örgüt lideri suçlamasıyla üç gün gözaltında tutuldum. HSYK başkanlığına aday olan hakim Yahya Kemal Akbaş’a rüşvet verdiğim konusunda iftira atmamı istediler. Kabul etmeyince beni çete lideri, hakim Yahya Kemal Aktaş’ı, o dönem avukatlık yapan şimdiki CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ile yine o dönem emniyet müdürü olan Ömer Aydın’ı çete üyesi yaparak hakkımızda dava açtılar. Ben bu davada 9 ay tutuklu kaldım. Yaşadığım olaylar nedeniyle psikolojik tedavi gördüm. Beraatımı istiyorum" dedi.
Duruşmaya 30 dakika ara veren mahkeme heyeti, 2 Ekim 2012 tarihinde açılan davada yargılanan tüm sanıklara yüklenen Çıkar Amaçlı Suç Örgütü Kurmak ve Yönetmek suçunun yasala unsuru oluşmadığından beraatlerine karar verdi.
MÜCADELEMİZ SONUNA KADAR DEVAM EDECEK…
2014 Yılında A HABER Deşifre programı sunucusu Mehmet Ali Önel’in bana tanıdığı fırsat ile canlı yayında FETÖ Örgütünün bana ve hakimlere nasıl kumpas kurduğunu anlattıktan sonra evimi kurşunlayan bu hainlerden korkmayıp birçok yazılı ve görsel basında çıkmaya devam ettim. Daha sonra sosyal paylaşım sitelerinde ,Fetönün hainliklerini anlatan sayfalar açtım . Bunlar da yetmedi, 15 temmuz Darbe girişiminden önce, 16 haziranda Fetullahçı Terör Örgütü ile Sivil Mücadele Platformu altında Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği’nin kurduk. Derneğin kurulması bir çok Fetö mağduruna da ciddi anlamda cesaret kaynağı oldu.2012 yılında başlayan mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir.

Yorumlar
Kalan Karakter: