Reklam

AK Parti Karabağlar SKM'den miting gibi panel: "Neden Evet?"

AK Parti Karabağlar İlçe Seçim Koordinasyon Merkezi tarafından 'Neden evet' paneli düzenlendi

AK Parti Karabağlar SKM'den miting gibi panel: "Neden Evet?"

AK Parti Karabağlar İlçe Seçim Koordinasyon Merkezi tarafından 'Neden evet' paneli düzenlendi

AK Parti Karabağlar SKM'den miting gibi panel: "Neden Evet?"
06 Mart 2017 - 12:20

Gazetem İzmir - AK Parti Karabağlar İlçe Seçim Koordinasyon Merkezi, vatandaşlar için panel düzenledi. ‘Halkoylamasında neden evet?’ başlığıyla, Karabağlar Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen panele, çok sayıda vatandaş katıldı.

Panelin moderatörlüğünü AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı Kazım Erten yaptı. Panele, AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Oğuz Çağlar Aslan, AK Parti Karabağlar İlçe Başkan Yardımcıları Serap Eyce ve Şehmus Bedir konuşmacı olarak katıldı. Erten, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hiçbir yerden alıntı yapılmamış ve tamamen Türk tipi bir sistem olduğunu ve rejim değişikliğiyle de hiç ilgisi olmadığının altını çizerek, “Bu değişik yasama, yürütme, yargı ve denetleme kurumlarını kuvvetler birliğine dönüştürüyor. Kuvvet dengesini kuruyoruz. Bu konuda değerli konuşmacılarımız süreç içerisinde bu çalışmalarımıza yapılan eleştirileri cevaplayacaklar. İzmir’de siyaset yapıyor ve İzmir’den konuşuyoruz, her defasında milliyetçi muhafazakâr kesimin yanında demokrasi laiklik ve Cumhuriyet ile Atatürk ile ilgili kurulan eleştirilerle ilgili olarak da bu salonda ilahiyatçı bir siyasetçi olarak kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum. AK Parti’nin Atatürk ile sorunu var diyorlar. Başbakan olduğu günden bu güne kadar Sayın Cumhurbaşkanımız her konuşmasında bir şeye vurgu yapıyor. Muhasır medeniyetlerin fevkine çıkmamız gerekir diyor. Yani çağdaş uygarlığın üzerine çıkmamız gerekir diyor. Bu cümle Sayın Cumhurbaşkanımız veya Başbakanımızın cümlesi değil. Bu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 110. Yıl Nutkunda geçiyor. Her konuşmalarında çağdaş uygarlığın üzerine çıkacağız diyen bir siyasi hareketin Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet ile demokrasiyle laiklikle sorunlu gösterme oyununa düşmeyeceğiz. Her defasında bu demokrasi, laiklik, Cumhuriyet, milli irade ve Atatürk ile ilgili konuşmalar yapmak istemiyorum. Artık bunları geçmiş olmamız lazım. Son olarak bir benzetme yapmak istiyorum. İyi bir sürüş pilotu olabilirsiniz ama mutlaka iyi biri araçta olması lazım. Buda yetmez iyi bir yolda lazım. AK Parti ve MHP’nin sunduğu 18 maddelik anayasa paketi değişikliği sadece iyi bir sürüş pilotu ve iyi bir araç olsun demeyen aynı zamanda yol koşulları da iyi olsun diyen bir sistem önerisidir. Yetenekli güçlü ve pilot, nitelikli bir araç yani hükümet, ve istikameti yani kilometre taşlarını yasamayla, hukukla bir yol yöntem olacaktır” dedi.

“ASKERE GÖNDERİYORSAK MİLLETVEKİLİ DE YAPABİLİRİZ”

AK Parti Karabağlar İlçe Başkan Yardımcısı İletişim Uzmanı Serap Eyce, milletvekilliği yaşının 18’e indirilmesiyle ilgili kamuoyundaki olumsuz görüşlere sert şekilde değinerek, “20 yaşında bir genci reşit sayıyorsak, şirket kurdurabiliyorsak, 20 yaşında ‘Adam oldun’ diyerek askere gönderip, vatanı korumasını istiyorsak, o meclisin kapısını tankların önüne yatan, uçaklara kafa atan bu gençlere açacağız" dedi.

“ÇATIŞMA VE BOŞLUK YARATMAYACAK BİR DÜZENLEMEYİ GETİRİYOR”

AK Parti Karabağlar İlçe Başkan Yardımcısı Avukat Şehmus Bedir ise Türkiye’nin geçmişte yaşadığı siyasi çatışmaları ve kaosları anlatarak, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Sistemi’nin ülkenin bir daha siyasi çatışma ve boşluk yaratmayacak bir düzenlemeyi getirdiğini anlattı.

Bedir yaptığı konuşmasında, “Bizler burada panelistler olarak kısa ve öz olarak anayasa değişikliğinin neler getirdiğini sizlere anlatalım. Buradaki siz katılımcıların aklında ne kadar soru olursa olsun, kafa karışıklığı oluşmuş ise burada bize açıkça hür bir şekilde sorulmasını rica ediyorum. Biz bu değişikliğe eğer inanmamış olsak, gerçekten milletimizin bekası anlamında bu değişikliğin elzem olduğunu, geçmişten gelen tarihi süreç bize göstermiyor olsa ben inanmadığım bir şeyi kesinlikle savunmam. 6771 sayılı yasayla anayasa değişikliğine ilişkin bir kanun tasarısı meclisimizden geçti. Bende bir hukukçu kardeşinizim. Sosyal bilimlerde temel bir kural vardır. Önümüze gelen bu değişiklik 1982 yasası denilen ve darbecilerin düzenlediği anayasanın değiştirilmesi gerektiği ve bu utançtan artık kurtarılması gereken bir konudur. Hepimizin bu konuda ittifak halindeyiz. Bu anayasanın değiştirilmesi konusunda 2002 yılından bugüne kadar bu ülkedeki icraatları yürüten Adalet ve Kalkınma Partisi bu anayasanın değiştirilmesine yönelik birçok çalışma yaptı. Malumunuz 2011 yılından bugüne kadar da meclisteki tüm partilerin ve dışarıdan tüm sivil toplum kuruluşlarının desteği olacak şekilde bir anayasa uzlaşı komisyonu çerçevesinde çalışmalar yürüttü. Fakat ne yazık ki orada bir uzlaşı sağlanamadı ve 7 maddeden ileri gidemedik. Bu milletin ensesinde boza pişiren, bu milleti sadece sandıkta varsayan ama icraata geldiğinde kendi vesayetlerini anayasal sisteme entegre etmiş o odakların ürettiği anayasayla biz yönetilmek istemiyoruz. Bu gerçekleştirilemedi ve devam eden süreçte biz yüzde 50’lerde oy alan partimizin kara cübbeliler tarafından kapatılmasına doğru giden günleri gördük. Onun devamında o dik duruş güçlü bir lider ve kadrolarıyla sergilendiği için anayasa mahkemesinde oy çokluğu sağlanamadığı için partimiz kapatılmadı. Sonrasında 27 Nisan muhtırası ve baktılar yine olmuyor milletin algılayamayacağı zekâdaki bir metotla 17-25 Aralık yargı darbesini gerçekleştirdiler. Allah yine bu millete yardım etti ve o internete atılan gerçeğe aykırı kopyala yapıştır ile yapılan telefon görüşmelerinin sahte olduğunu vatandaşımız anladı ve liderinin arkasından yürüdü. Çünkü bizim milletimizin kalp gözü açıktır. Baktılar yine olmadı, bunu da başaramadılar bu seferde 15 Temmuz gecesini yaşattılar. O gün gerçekten milletimizin kaderinin değişmeye başladığı çok önemli bir kırılma noktasıdır. Çok şehit ve gazi verdik ama inanıyorum ki her şerde bir hayır vardır dedik ve milletimizden talep olarak bir konjonktür ortaya çıktı. Biz artık milletimizin kararına darbe vuran bir uygulama istemiyoruz diyerek siyasetçilere mesajını mermi ve F16’ların karşısına durarak vermiştir. O nedenle bu anayasa değişikliği milletin direk kendisidir ve geçmişten çıkarttığımız derslerdir” dedi.

“DIŞARDAN BAKAN DERKEN YURTDIŞI SANILIYOR”

Panelistlerden AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Avukat Oğuz Çağlar Aslan, dışardan bakan atamasını, ‘yurtdışından bakan mı gelecek?’ diye soranların olduğunu hatırlatarak, anayasa değişikliği maddelerinin her birisinin çok iyi anlatılmasını gerektiğini belirtti. Aslan, “Tarihi bir süreç yaşıyoruz. Artık millet kendi kendisini yönetsin diyoruz. Bu önümüzdeki 18 maddeyle bunun gerçekleşeceğine inanıyorum. Bu 18 madde yeterli midir diye sorarsanız hayır değildir. Elbette daha iyisini yapabiliriz. Ama bu zamanla ve aşama aşama olabilir. Madde madde girmek istiyorum ve madde araların da da sizlerden sorularınızı da almak istiyorum. 1. Maddenin üzerinde çok durmuyorlar. Eski anayasa da mahkemeler bağımsızdır diyor. Biz bu bağımsızlığın yanına bir de tarafsızlık getiriyoruz. Peki ne fark edecek derseniz. Bağımsızlık demek bir mahkemenin bir yerden emir almaması demektir. Size birkaç tane mahkeme kararı söylemek istiyorum. 1960 yılında Adnan Menderes’in idamı bir mahkeme kararıdır. Peki tarafsız mıdır hayır. Askeri vesayetin verdirttiği bir karardır. Çünkü o yargılamayı yapan insanlar taraf olarak vesayeti seçmiştir. Peki 1980 ihtilalinden sonra Kenan Evren’in bir sağdan bir soldan asarız bunları ortadan kaldırırız diye söylediği ve kurdurttuğu mahkemeler bağımsız mıydı? Evet bağımsızdı ama tarafsız değildi. Onlar da askeri vesayetin altındaydı. 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilmiş olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı “Minareler süngümüz, kubbeler miğfer, Camiler kışlamız, müminler askerimiz” diye şiir okuduğu zaman onu yargılayan ve sözde halkı kin ve nefrete sürükledi diye kendisine hapis cezası verip belediye başkanlığını düşüren mahkeme sizce tarafsız bir mahkeme miydi? Biz bu anayasa değişikliğiyle artık yargının ve yasamanın üzerindeki vesayeti ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Biz diyoruz ki artık mahkeme sadece yapması gerektiğini yapsın ve artık mahkeme birilerinden aldığı direktifler doğrultusunda karar vermesin. Mahkeme kararlarının üzerinde şöyle bir ibare vardır. “Türk milleti adına” yazar. Peki şimdi sormak istiyorum, Andan Menderes’i asarken, Recep Tayyip Erdoğan bir şiir okudu diye hapse atılırken Türk milleti o mahkemenin yanında mıydı? Mahkeme kararıyla 18 yaşına gelmemiş çocukların yaşını büyütüp asarken birde üzerine Türk Milleti adına karardır yazan mahkemeler Türk Milleti’nin yanında mıydı? Onlar hep vesayetin yanındaydı” ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği ve vatandaşın onayına sunulan Anayasa’nın 18 maddesiyle ilgili olarak panelistler katılımcıların sorularını cevaplayarak bilgilendirmede bulundu.

YORUMLAR

  • 0 Yorum