İran Cumhurbaşkanı Ruhani ise bölgedeki sorunlarla ilgili Türkiye ile temel prensiplerde fikir ayrılıkları olmadığını belirterek, "Çok cüzi konularda belki farklılıklarımız olabilir. Bu da çok doğaldır" diye konuştu. İstanbul'daki İslam İşbirliği Teşkilatı 13'üncü İslam Zirvesi'nin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davetine icabetle resmi ziyaret gerçekleştiren İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde resmi törenle karşılandı.
10 BAKANLI KARŞILAMA: Hafta sonu ilk kez düzenlenen resmi karşılama töreninde, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kültür Bakanı Mahir Ünal da hazır bulundu.
7 ANLAŞMA İMZALANDI: Baş başa görüşen iki lider, Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin üçüncü toplantısına başkanlık etti. İki ülke arasında 7 anlaşma imzalandı. Erdoğan ortak basın toplantısında şunları söyledi:
TERÖRİZM VE MEZHEPÇİLİK: Türkiye ve İran, küresel ve bölgesel düzeyde önemli ülkeler. Dolayısıyla hali hazırda bölgemizi sarsan terörizm ve mezhepçilik sorunlarıyla, bunlara bağlı olarak ortaya çıkan insani krizlerin üstesinden gelinmesi için birlikte çalışmamız gerekiyor. Ülkelerimizin Suriye ve Irak başta olmak üzere, bölgemizde akan kanın ve yaşanan krizlerin durdurulması için gereken çalışmalara öncülük etmesi şart. Cumhurbaşkanı Sayın Ruhani ile bu çerçevede görüş ve değerlendirmelerimizi baş başa paylaşma fırsatı bulduk.
KANIN DURMASINDA HEMFİKİRİZ: Türkiye ile İran arasında bölgesel konularda bazı görüş ayrılıklarının bulunduğu bir gerçek. Bununla birlikte bölgede akan kanın durdurulması gerektiği konusunda hemfikir olduğumuzu memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Bölgemizdeki gelişmelere mezhepsel temelde yaklaşılmasının hiçbir fayda sağlamayacağı, bilakis yıkıcı etkileri olacağı hususlarında yakın görüşlere sahibiz. Bizim için belirleyici olanın İslam başlığında beraber olmamız, o noktada bir ve dayanışma içinde geleceğe yürümemizdir.
İKİ ÜLKEYE DE SORUMLULUK DÜŞÜYOR: Suriye ve Irak'ın toprak bütünlükleri ve siyasi birliklerinin mutlaka korunması gerektiği konusunda da görüş birliği içinde bulunduğumuzu memnuniyetle gördük. Görüş ayrılıklarını asgariye indirmeyi, müşterekleri azamiye çıkarmayı sağlamamız her şeyden önce ülkelerimizin lehinedir. Bölgenin iki önemli ülkesi olarak bu konuda bizlere önemli bir sorumluluk düştüğünün farkındayız. Çalışmalarımızı inşallah bu bilinçle sürdüreceğiz.

Yorumlar
Kalan Karakter: