CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, beraberinde CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter ve CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel olduğu halde partisinin il binasında ekonomik krize dair tespitlerinin yeraldığı bir raporu ve çözüm önerilerini içeren basın toplantısı düzenledi.

Türkiye’nin 2001 krizinden farklı olarak bir günde değil zamana yayılan ciddi bir ekonomik kriz ile karşı karşıya olduğunu belirten CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, “Yaşanan bu kriz gelip geçici değil! 2001 krizinden tek farkı, orada olay bir gece de oldu ve bitti. Burada ise, olay bir gece de olmuyor, zamana yayılıyor. Suyun içindeki kurbağa misali alıştırılarak yavaş yavaş haşlanıyoruz. Suyun ısı derecesi artıyor, yanıyoruz” dedi.

DERİN BİR EKONOMİK KRİZ VE SİYASAL SORUNLA KARŞI KARŞIYAYIZ

“Evet, derin bir ekonomik kriz ve siyasal sorunla karşı karşıyayız. Uyarılarımızı dikkate almayan AKP iktidarı, ülkemizi sürüklediği ekonomik felaketin faturasını çalışanlara, emekçilerimize yani bizlere, halkımıza çıkarıyor” diyen CHP’li Milletvekili Tacettin Bayır, krizin asıl nedeninin 16 yıla yayılan yanlış ekonomi politikaları olduğunu savundu.

KRİZİN FATURASI VATANDAŞIMIZA YIKILAMAZ

Bayır, krizin faturasının halka, emeklilere ve çalışanlara çıkarılmak istendiğine dikkat çekerek, bunun kabul edilemez olduğunu kaydetti:

“Türkiye’de tutuklu bulunan 15 Amerikalı ’ya bağlasa da; krize yol açan nedenlerin başında,16 Yıldır Türkiye’yi yönetenlerin izlemiş olduğu yanlış dış politika geliyor. Papaz olayı zaten çöküntüye gitmekte olan Türk ekonomisi için sadece bahane oldu. Krizi belki biraz tetikledi, o kadar. Gelinen nokta da; dün yediğimiz hurmalar, bugün ekonomimizi tırmalıyor. Bunun faturası; en günahsız kesim olan emekçilere, emeklilere, vatandaşımıza yıkılamaz.”

ABD İLE KRİZ FRENİ BOŞALAN EKONOMİNİN SON VİRAJI

ABD ile yaşanan krizin freni boşalan ekonominin son virajını oluşturduğunu kaydeden CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, yanlış politikaların neden olduğunu ise şöyle sıraladı:

“Türkiye ekonomisinin büyümesi doğrudan yatırımlarla değil, sıcak paraya bel bağlanmasıyla sağlandı. ABD’nin 2008 krizinin ardından varlık alım programını başlatmasıyla dünyadaki dolar bolluğu ülkemize de uğradı. Ülkemizdeki şirketler ucuz döviz bolluğunu kullanarak, hesapsızca, 220 Milyar Dolar borçlandılar. Ülkemizi yönetenlerin uyguladığı dış politika ve Amerika’nın faiz artış sürecine girmesiyle sıcak para ülkemizden çıkmaya başladı. Türk Lirası değer kayıpları yaşamaya başladı. Yapılan tüm uyarılara rağmen, cari açığı kontrol altında tutacak politikalar geliştirilemedi. . 24 Haziran seçimleri öncesinde iktidar, ‘’Merkez Bankası bağımsız olacak’’ taahhüdünde bulundu. Buna karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadını ekonomi yönetimine getirmesiyle küresel sermaye ile sürdürülen ittifak dağıldı. Merkez bankalarıyla ilgilenen dünyadaki bütün çevreler, bugün Merkez Bankası’nın bağımsız olmadığını biliyorlar. Hükümetin yanında olan şirketlerin büyük bir çoğunluğu rant peşinde koştu. Yandaş müteahhidin ekonomisi büyüdü, halkın kazancı olduğu yerde saydı. Rant peşinde olmayanlar da, kredi borçlarını ödeyemez hale geldi. Yarını, artık kimse göremiyor.”

EY AMERİKA, EY ALMANYA, EY RUSYA SÖYLEMLERİYLE YABANCI YATIRIMCILAR….

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da eleştiren Tacettin Bayır, “’Ey Amerika, Ey Almanya, Ey Rusya‘’ söylemleri, yabancı yatırımcıların Türkiye’deki demokrasiye ve ticari yaşamın devamlılığına güvensizliği arttırıyor” dedi.

YABANCI SERMAYE ÜLKEYİ TERK EDİYOR, YENİSİ DE GELMİYOR

Milletvekili Bayır, yabancı sermayenin Türkiye’den kaçmaya başladığını da vurgulayarak, ülkeye yeni yabancı yatırımcının da artık gelmediğini söyledi:

“Ülkemize yeni yabancı yatırımcı gelmiyor. Çünkü ülkemizi hiçbir açıdan güvenli bulmuyorlar. Ülkemizdeki yabancı yatırımcılarda geleceğinden endişe duymaya başladılar. Duydukları endişeden kaynaklı, fabrikasını kapatıp, bunu da dolara çevirerek ülkesine geri dönüyor. Ülkemizde dolar böylelikle azalıyor ve Türk parası değer kaybetmeye başlıyor. Bu durumda halkımıza yansıyor. İnsanlar fakirleşiyor. Emeklinin aldığı maaş yarı yarıya düşüyor. Tüketimde her şey dolarla olduğu için Doğalgaz, Elektrik gibi genel ihtiyaçlarımıza gelen zam, vatandaşlarının harcamalarının azalmasına sebep oluyor ve bütçeleri daralıyor. Sanayicilerimiz ürettikleri ürünleri, dış politikamızdaki kötü ilişkilerden dolayı ihraç edemiyor. Sanayicimiz ürettiğini satamadığı için küçülmeye gidiyor. Yanında çalıştırdığı işçiyi işten çıkartıyor. İşsizlik daha da artıyor. Döviz girdisi azalıyor ve bunların tamamı, dış borcumuzun faizini ödemekte bize sıkıntı yaratıyor.”

BORÇ BORÇLA KAPANMIYOR, 240 MİLYAR DOLARA İHTİYAÇ VAR

TL’nin dolar karşısında mum gibi eridiğini dile getiren CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, “Türk Lirası, Dolar karşısında mum gibi eriyor. Öyle bir noktaya getirdiler ki, borç borçla kapanmıyor. Borcun faizini ödemek için de borçlanmak zorunda kalıyorlar. Bu anlamda yabancı sermayenin tekrar Türkiye’ye gelişini sağlayabilmek ve mevcut yabancı sermayenin Türkiye’den çıkışını engelleyebilmek için yatırımcılara güvence vermek gerekiyor. Türkiye’deki üretici ihracat yapabilmek adına bankalardan döviz kredileri kullanıyorlar. Döviz yükseldikçe, borcunu ödemekte zorlanıyor. Bugün bu borçların kapatılması için, 240 Milyar Dolara ihtiyaç var” diye konuştu.

GÜNDE 38 İŞYERİ KAPANIYOR

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, günde 38 işyerinin kapandığını, son bir buçuk yılda kapısına kilit vuran işletme sayısının 20 bin 607’e ulaştığı uyarısında da bulunarak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“İçinde bulunduğumuz süreçte yapılan araştırmalara baktığımız da, günde 38 işyeri kapanıyor. İş yerleri birer birer iflaslarını açıklıyorlar. Son bir buçuk yılda kapısına kilit vurulan işyeri sayısı 20 bin 607’ye ulaştı. Bu yılın başından itibaren de iflaslar yüksek hızla devam ederken, sadece Ocak ayında, 2 bin 417 şirket kapandı. Böylece 2018 yılının ilk altı ayında 5 bin 906 işyerinin kapısına kilit vuruldu. Son 1,5 yılda kapanan 20 bin 607 işyeri, iş kollarına göre incelendiğinde ise toptan ve perakende satış yapan firmalar başta geliyor. Hemen ardında da, motorlu taşıt parça imalatı satışı yapan, danışmanlık hizmeti veren firmalar, gayrimenkul acenteleri ve bilgisayar programlama faaliyetleri yapan işyerleri takip ediyor.”

“Diğer tarafta Başkanlık rejimi ve onların koruyup kolladığı rantçı talancılar ülkeyi el ele ekonomik krize sürüklerken, yaşanan krizin faturası; işçiye, köylüye, emekliye, KOBİ’lere çıkarılıyor” diyen Tacettin Bayır, “Geçtiğimiz günlerde Sayın Erdoğan, hedeflerini açıkladı. Hedefleri; yardım götürdükleri 600 bin aç insan sayısını, 800 bine çıkarmakmış. Uygar bir ülkede hedef ancak ve ancak 600 bin aç insanı açlık düzeninden kurtarmak olmalıdır. Türk Lirasının değeri, bir günde %24,5 düştü” dedi.

İLAÇ ZAMLARI KAPIDA, İTHAL İLAÇLARDA SIKINTI YAŞANABİLİR

Krizin sağlıkta da ciddi yansımaları olacağı uyarısında bulunan CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, “Ekonomiyi batıran hükümet şimdi vatandaşın sağlığına göz dikti. Kur artışı nedeniyle ilaç depolarındaki stoklar azaldı. İlaç firmaları ilaçları piyasadan çekmiyor fakat ilaçları limitli bir şekilde dağıtıyorlar. Bu da arz talep dengesini karşılamıyor. Stokların azalmasıyla ilaç zamları da yakında gelecektir. Özellikle ithal ilaçlarda sıkıntılar yaşanabilir” diye konuştu.

BEDRİ SERTER: MECLİSİN BİR AN EVVELTOPLANMASI GEREKİYOR

CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, meclisin bir an önce toplanması gerektiğini vurgulayarak, “Her şeyin başı üretim ve planlama. Hükümet 16 yıldır sadece inşaat demir nakit Euro dolar üzerinden insanları zenginleştirdiğini zannetti. Fakat kendi zümreleri zenginleşti. Çıkış yönteminin ülke topraklarından olması gerekiyor. Tarımsal ekonomiye ağırlık verilmeli. Ülkemizi hayvan yemi ithal eder hale getirdik. Turizme ağırlık verilmeli. 25 milyon turist geliyor. 11milyonu Antalya’da, 5 milyonu İstanbul’da. İzmir’e 850 bin turist gelmiş. Meclisin biran evvel toplanması gerekiyor” diye konuştu.