Reklam

Salih ERKEK'in kaleminden

"HAMZA DAĞ VE CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI BAKAN OLMALI"

Salih ERKEK'in kaleminden

"HAMZA DAĞ VE CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI BAKAN OLMALI"

Salih ERKEK'in kaleminden
28 Nisan 2024 - 18:28

Sevgili okurlarım; yazının başlığını gördüğünüzde hayırdır bu istek nerden geldi Salih Erkek diyeceksiniz biliyorum ve konuyu sizlere hemen izah etmek istiyorum…
Şahsım Salih Erkek olarak en az sizler kadar emsalsiz ilimiz İzmir’i ve insanlarını seviyorum ve bu ilimizin genel yönetim yani hükümetimiz, yerel yönetim yani il ve ilçe belediyelerimiz ile bir bütünlük içerisinde el ele omuz omuza birlikteliği şiyar ederek yaptırım veya yatırımlarını yaparak, İzmir halkına kaliteli bir yaşam sağlanması İzmir halkının en tabi hakları olduğunu, bunun hepimizin arzusu olduğunun çok iyi farkındayım.
Örneğin Konak ilçesini göz önüne getirelim…
Yurdumuza gelen yerli ve yabancı turistler kimi Antalya’ya, kimi Kuşadası’na, kimi memleketim Mardin’e, kimi yaşadığım şehir olan İzmir’e geliyor.
Havalimanından İzmir’in merkezine gitmek isteyenler yol güzergâhı olan Yeşildere’yi kullanıyor, tabii ki İzmir’e gelen yerli ve yabancı turistler ve protokol de aynı güzergahtan geçiyor, ha üst düzey protokol yüzümüzün kızarmaması adına Çevreyoluyla İzmir merkezine getiriliyor ve Yeşildere çirkinliğini görmeleri engelleniyor!
Yeşildere çirkinliğini Konak Belediye Meclis üyelisi olduğum dönemlerde defalarca dile getirdim, Erkekçe programımda konuştum, köşe yazılarım ve haberlerimle gündeme getirdim.
Tunç Soyer haricinde hiçbir belediye başkanı oralı olmadı, Tunç Soyer’in de belediye başkanlığı ömrü bu pisliği ortadan kaldırmaya yetmedi. İnancım odur ki çiçeği burnunda başkan Sayın Cemil Tugay bu olumsuzluğu ortadan kaldıracaktır!
Gelelim 19 yıldan beri dernek başkanlığını yaptığım Kadifekale’ye…
Tarihi bölgemiz olan Kadifekale atıl bir durumdaydı, asayişi kötüydü, hapçıların ayyaşların çakalların mekânı olmuştu.
O dönemde İzmir Ticaret Odası’nın seçimi vardı, Ekrem Demirtaş’ta adaylar arasındaydı ve seçimle durumu kritikti. Çok sevdiğim can kardeşim Ömer Dinçer ve Hüseyin Akdoğan beni aradılar ofislerine buyur ettiler. Ofiste çay kahve sohbet faslında sonra Ömer Dinçer bana “Salih abi biliyorsun İzmir Ticaret Odası’nın seçimi var, adaylardan herhangi birine söz vermişliğin var mı” diye sordu. Verdiğim cevaptan sonra oh be çok sevindim diyen Ömer Dinçer sözlerine şöyle devam etti: “Salih abi kimseye söz vermemiş olmana çok sevindim çünkü verdiğin sözden dönmeyeceğini çok iyi biliyorum. Hüseyin kardeşim, ben ve belli bir grup Ekrem Demirtaş‘ı destekliyoruz, seçim bıçak sırtı, yaptığımız araştırmalarda seni kırmayan birçok dostun var bize destek verirsen seçimi biz alacağız” demesi üzerine “Ömer kardeşim şahsımı kıramayacak dostlarım var, isim listesinin bana ver gerekeni yapayım” cevabını verdim.
Akşamına Ekrem beye yemeğe davet edildik.
Ekrem Bey her zamanki kibarlığı, saygısı doğrultusunda bizi yemek masasında bekliyordu. Hoş sohbet ve yemek sonrası seçim konumuza geldik. Ekrem Beyin Salihçiğim bizi desteklersen seçimi kazanırız sözüne iki şart öne sürdüm.
Kendim için bir şey asla istemeyeceğimi herkes iyi bilir, birinci şartım seçimi kazanırsak Kadifekale surlarına Türkiye’nin en büyük bayrağını dikmek, bölgede yaşayan kadınlara ev ekonomilerine katkı sağlamaları adına stantlar kurmak ve onların orda kendi kendilerine istihdam etmeleriydi, ikinci şartımda ruhsatıyla birlikte Magnum marka bir tabancaydı.
Her iki şartım da kabul edildi, masadan Ekrem Beye başkanım diye hitap ettikten yarın dernek kurma çalışmalarına başlayacağımı ve seçim içinde gerekenin yapılacağını söyledim ve seçimi Ekrem Beye farkla kazandırdık.
Sonrasında Kadifekale’ye Türkiye’nin ikinci büyük sivil bayrağını diktik, kadınlara takı tasarım kursları verdik ve stantlar açtık ancak Ekrem Bey ikinci sözünü tutmadı, istediğim tabancayı hediye etmedi.  Kuş uçmaz kervan geçmez Kadifekale yerli ve yabancı turistlerin akınına uğramaya başladı.
Bir hedefim daha var o da Kadifekale’den Agora’ya teleferik yapılması. Neden Kadifekale’den Agoraya teleferik olmasın, bunun önünde engel nedir? Neden o bölge de Paris’in Şanzalize’si gibi olmasın?
Salih Erkek amma uzattı ha dediğinizi duyar gibiyim, evet haklısınız çok uzattım ama kaç büyükşehir belediye başkanı, kaç ilçe belediye başkanı, kaç vali gelip geçtiler hiçbiri şahsım Salih Erkek’in, yönetim kurulu üyelerimin, kalenin kanaat önderlerinin, İzmir Ticaret Odası başkanı ve meclis üyelerinin yaptığını yaptı mı?
Kocaman bir hayır!
İşte İzmir’in hizmet alması adına Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ve İzmir milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı’nın merkezi hükümetin kabinesinde bakanlık görevine getirilmelidir. Böylece genel ve yerel yöneticilerimiz samimi yüreklice birliktelikleri olduğunda İzmir’in hiçbir sorunu kalmaz, İzmir halkı da kaliteli bir yaşam yaşar.
Nitekim Hamza Dağ da, Ceyda vekil de belediye başkanlarına iyi niyetini belirtmiş, hükümet kanadında ne işiniz varsa lütfen buyurun gelin hep beraber halledelim demişlerdir!
İzmir’in o kadar işi var ki yerel ve genel yöneticilerimiz birleşmedikleri sürece kentsel dönüşüm, altyapı, trafik sorunu gibi en önemli konuların çözülmesi uzun uğraş ve zaman gerektirir ancak dediğim gibi AK Partili iki isim İzmir adına bakanlık görevine getirilir ve yerel yöneticilerle de dirsek temasında çalışırsa İzmir’in önüne kimse geçemez.
Yazımın başında da söyledim, en basit örneği Yeşildere!
Evet sevgili İzmirliler, lütfen sizler de merkezi hükümetten İzmir’e iki bakan isteyin. Başta yeni göreve gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay ve diğer ilçe belediye başkanlarının da İzmir için icraatları çok seri yürürlüğe girer benden söylemesi…
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için…

İzmir'in Yeşilderesi Oldu Dert Deresi başlıklı haberi okumak için tıklayın.

 
 
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum