İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, ESHOT otobüsünün 4 yaşında sakat bıraktığı Uğur Küçük'ü İZELMAN'daki işinden kovmasının yankıları sürerken benzer mağduriyeti yaşayan bir engellinin daha olduğu ortaya çıktı. 2000 yılında Metro A.Ş'de hat işçisi olarak işe başlayan ve çalışırken 750 volt elektriğe kapılarak geçirdiği iş kazası sonucu sakat kalan Muhammet Ali Orhan'ın da aynı şekilde işten atıldığı belirtildi. Vücudunda kalıcı hasar oluşan ve özürlü kadrosunda çalışan Orhan kendisine tazminat da ödenmediğini iddia ederek, "3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde sesimi birilerinin duymasını istiyorum" dedi.
Masa başına verdiler
Kazanın ardından Metro A.Ş'nin özürlü kadrosunda masa başında işe devam eden Muhammet Ali Orhan, firmaya dava açmadı. Ancak Orhan, geçtiğimiz yıl sağlık sorunları gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı. Kanser nedeniyle eşini kaybeden ve 13 yaşındaki oğlu ile birlikte anne ve babasının yanında ayakta kalma mücadelesi veren Orhan, "Metro A.Ş.'de 2000 yılında hat işçisi olarak göreve başladım. Daha sonra raylara bakım yapılması için işçi taşıyan aracın ehliyetini aldım. Bir gece yarısı şefimiz bana aracı kullanma eğitimi veriyordu, düğmelerin ne işe yaradığını anlatırken yanlış düğmeye bastı ve kullandığı araç raylardan aşağıya düştü. Bulunduğumuz yerde yüksek enerji varmış, bilmiyorduk. Treni yeniden raya sokalım derken 750 volt elektriğe çarpıldım. İlgili beyin hücrelerim öldüğü için bu kaza vücudumda kalıcı hasara yol açtı. Sık sık bayılmaya başladım. Ellerim sürekli titriyor" dedi. Kendisine dava açmaması için baskı yapıldığını ve işten çıkarılma korkusu ile şikayetçi olmadığını iddia eden Orhan, "Olayın üzerinden 10 yıl geçtikten sonra şikayetçi olma hakkım kalmadı. Onlar da bu sürenin dolmasını bekliyorlarmış. Eğer şikayetçi olsaydım tazminat alırdım. Ama işimden atarlar diye de korkarak sessiz kaldım. Şimdi de 14 yılın karşılığında 50 bin lira verip işten attılar. Halbuki tazminat alsaydım, elime en az 200 bin lira geçerdi" dedi.
"Yıpranma tazminatımı istiyorum"
Kazadan sonra işten ayrılması için baskı yapıldığını da iddia eden Orhan, "Aslında en başından beri gitmemi istiyorlardı. Geçtiğimiz yıl beni Eşrefpaşa Hastanesi'ne gönderdiler. Doktor herhangi bir sorun olmadığını, çalışmaya devam edebileceğimi söyledi ama elime rapor vermedi. Sonra bir gün muhasebe müdürü çağırdı ve sağlık sorunlarım nedeniyle işime son verildiğini söyledi. 2 yıl daha çalışsaydım erken emekli olacaktım. Sadece çalışma tazminatımı aldım. Yıpranma tazminatı alamadım. Geriye dönük dava açtım. Dava sürüyor. Hiçbir kurum beni işe almıyor. Özürlü kadrosunda bile iş bulamıyorum. Hakkım olan yıpranma tazminatının verilmesini istiyorum" diye konuştu.

Yorumlar
Kalan Karakter: