Belma Şahaner / Haber Servisi - CEMER Kent Ekipmanları Şirketi’nin faaliyete geçirmiş olduğu “Doğa Dostu Enerji” projesinin açılışı, Enerji Bakanı Taner Yıldız, İzmir Valisi Mustafa Toprak, AK Parti İzmir Milletvekilleri Ali Aşlık, İlknur Denizli ve Rifat Sait de eşlik etti.
Açılışta konuşan CEMER CEO'su ve Genel Koordinatörü Ömer Cihat Akay şirketleri hakkında bilgi verdi. Akay, ''1994 yılında İzmir'de kuruldu. Toplam 35.000 metrekare alanda üretim yapan 250 çalışanı ile CEMER, Asya, Ortadoğu ve Balkanlar'ın rotasyon kalıplama ile oyun ekipmanları üreten en büyük fabrikasına sahiptir. Kaliteden taviz vermeden üretimini sürdüren CEMER, oyun grupları dizaynı ve üretiminde sektörün lideri durumdadır'' dedi.
Yüzde 60 pazar payı
Sektörde yüzde 60 pazar payına sahip olduklarını belirten Akay, ''CEMER Kent Ekipmanları, her yıl yüzde 45 büyüme gerçekleştirerek zirvedeki yerini korumaktadır. Sektörden kazandığını sektöre yatırım ve kalite olarak döndüren CEMER Kent Ekipmanları, üretimde gösterdiği özeni kazancın vergilendirilmesinde göstermiş; 2005 yılında ödediği kurumlar vergisi ile bronz, 2006 yılında gümüş ve 2007 yılında ise altın madalya ile ödüllendirilmiştir. Üretimde dünya standartlarına ulaşan CEMER; Türk Standartları Enstitüsü Kalite Belgesi, Avrupa Standartları Kalite Belgesi, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi ve TÜV Sertifikası sahibidir. 'Avrupa'nın tercihi' sloganını benimseyen CEMER; yenilikçi, iyi dizayn edilmiş, güvenli, estetik, yapısal olarak dengeli ve son derece kullanışlı ürünleriyle sektörün öncüsü olmayı sürdürecektir'' diye konuştu.
Vizyonlarının kaliteli kent yaşamı için, fark yaratan ürünleri ile sektörüne yön veren bir dünya markası olmak, misyonularını nda güvenlikten ödün vermeyen hizmet anlayışıyla, eğlenceli ve sağlıklı sosyal yaşam için toplum ihtiyaçlarından bir adım önde olmak olduğunu belirten Akay''Belirlenen standartlara uygun olarak kaliteyi üretimin her aşamasında sağlamak, kaynakları en verimli şekilde kullanmak, müşterilerimizin dilek ve beklentilerini eksiksiz ve zamanında karşılamak, personeli sürekli eğitime tabi tutarak kalitenin devamlılığını sağlamak ve teknolojiyi takip etmek Cemer'in kalite politikasıdır. Cemer olarak tüm faaliyet ve hizmetlerimizde daha temiz ve yaşanabilir bir doğa için sürekli ileriye giden bir performansla çevreyi korumak ve gözetmek de temel hedeflerimiz arasında yer almaktadır'' diye konuştu.
Bu doğrultuda bütün kanun ve yönetmeliklere uymanın görevleri olduğunu söyleyen Akay, ''Üretim ve hizmetlerimizde doğal kaynakları, enerji ve hammadde kullanımını ekonomik ve verimli bir şekilde yapmak, atıklarımızın geri kazanımı ve yeniden kullanımını sağlayarak atık oluşumunu en aza indirmek, çalışanlarımızın, müşterilerimizin, taşeronlarımızın çevrenin korunması ve çevre kirliliğinin azaltılması konularında çevre bilincini geliştirmek için gerekli faaliyetleri yapmak... CEMER üst yönetimi, kaynaklarını çevre politikamızın uygulanması ve etkin bir çevre yönetim sisteminin kurulması, uygulanması ve idamesinin sağlanması hususunda seferber edecektir'' diye konuştu. Genel Müdür Yardımcısı Melek Eroğlu ise konuşmasında CEMER Kent Ekipmanları olarak çocuklar, gençler ve kentlerin sosyal mekanlarını kullanan kent sakinleri için ürünler tasarladıklarını söyledi.
Bir ilke daha imza atıyoruz
CEMER'in bir ilke daha imza attığını belirten Eroğlu, ''Yenilenebilir temiz enerji konusunda da öncülük yaparak 400 kw peak gücünde çatı üstü GES tesisi kurduk. Araziye kurulu bazı örnekleri olmasına rağmen Türkiye'de bu ölçekte çatı üstü GES tesisi kuran öncü firmalardan birisi olarak yıllık enerji üretimimiz yaklaşık 620.000 kwh olarak hesaplananmıştır. Amacımız sadece bugünün çocukları, gençleri için değil; yarınların genç nesillerine de yaşanılabilir temiz bir çevre bırakmak. İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ortaklığı ile gerçekleştirdiğimiz Doğa Dostu Enerji projemiz sayesinde üretimde kullandığımız elektriğin hemen hemen yarısını güneşten elde etmeye başladık. Tabii bu bir başlangıç. İlave yatırımlarla üretimde gereksinim duyulan elektriğin tamamını %100'ünü sağlamayı planlıyoruz'' diye konuştu.
Neden güneş enerjisi?
Neden güneş enerjisini seçtiklerini anlatan Eroğlu, ''Türkiye'de ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi 2640 saat; yani 110 gün gibi yüksek bir güneş enerjisi potansiyeline sahibiz. Bu oran İzmir'de ortalamaların çok üstünde. En iyi varsayımla 300 gün. Bu yüzden İZKA'nın da desteği ile gerçekleştirilen projemizde, güneş enerjisinden, güneş panelleri vasıtasıyla mevcut durumda kullanılan TEK enerjisini kendi tesisimizde üretip, kullanmayı planladık.Bulunduğumuz bölgeyi değerlendirdiğimizde; proje açısından hiçbir dezavantajı bulunmamakla beraber bir çok avantajı bulunmaktadır. Bölgemiz üretim odaklı sanayi tesislerinin bulunduğu ve sanayinin hızla geliştiği, buna bağlı olarak da hızla büyüyen enerji giderlerinin olduğu bir alan. Yaptığımız bu çalışmaların bölgedeki diğer firmalara öncülük edeceğini ümit ediyoruz. Yenilenebilir Enerji Kanunu ve son olarak Mart 2012'de yayınlanan yönetmelik düzenlemeleri ile artık Türkiye'de bu tür enerji üretimi lisanssız olarak yapmak mümkün kılınmıştır'' dedi.
Sistem hakkında bilgi veren Eroğlu şu şekilde konuşmasına devam etti: “Sistem uzun ömürlü. Modüler sistem her yere monte edilebilir. Sessiz çalışır, gürültü kirliliğine neden olmaz. Çevre dostu olduğundan sera etkisini azaltır. Kurulum finansmanı dışında önemli ekstra bir maliyeti bulunmaz. Sağlık ve toplumsal riskler taşımaz. İşletme maliyeti düşüktür. Elektriğe dışa bağımlılığı azaltır.
CÊMER'in önceliği her zaman sağlıklı nesiller ve temiz çevre olacaktır. Biz CEMER olarak çevre bilincinin, çevre duyarlılığının sadece ağaç dikmekle sağlanmadığının, bu tür doğal enerji kaynaklarını kullanmanın, buna yatırım yapmanın da ağaç dikmek kadar kutsal olduğu inancındayız. Bu inançla, kullandığımız elektrik enerjisinin %100'ünü doğal kaynaklardan sağlamak için yatırımlarımızı devam ettireceğiz.
Bu sistem ile yıllık yaklaşık olarak 1200 adet ağaç kurtarılmış olacaktır. Yıllık 420 ton eşdeğerinde karbon salınımı da engellenmiş olacaktır.
Bu arada; üretimde kullandığımız orman ürünlerinin geri kazanımını sağlamak için gelişmiş ülkelerde olduğu gibi sanayi ormanları oluşturulması, kullanılan her ağacın yerine yenisinin dikilmesi için dünyada faaliyet gösteren Orman Koruma Konseyi etiketiyle üretim çalışmalarına başladık.”
“Enerji ihtiyacının yarısı güneşten”
İzmir Valisi ve İzmir Kalkınma Ajansı Başkanı Mustafa Toprak, İzmir Kalkınma Ajansı olarak yenilenebilir enerji ve çevre dostu projeler için açtıkları mali destek teklif çağrısıyla, 41 projeye 27 milyon lira destek verdiklerini, toplam 55 milyon lirayı bulan örnek yatırıma imza atıldığını söyledi.
Vali Toprak, jeotermal, rüzgar ve güneş enerjisi açısından çok zengin olan İzmir'in yenilenebilir enerji teknolojileri konusunda da bir üs olabileceğini savundu.
İstikrar vurgusu
Açılışta konuşan Enerji Bakanı Taner Yıldız ise Türkiye'deki enerji politiklarının istikrar üzerine kurulduğunu söyledi. Bakan Yıldız, siyasi istikrara olan güven nedeniyle 3 bin MW'lik enerji önlisansı için ülke genelinde 14 kattan fazla teklif geldiğini açıkladı. Yıldız şunları söyledi: "Rüzgar enerji santralleri sayesinde geçtiğimiz yıl 850 milyon dolarlık daha az doğalgaz ithal ettik. Yani biz artık yenilenebilir enerjiye yönelmeliyiz. Bugün CEMER'in kurduğu enerji üretim tesisi ile kendi elektriğini üretecek olması çok önemli. Eğer tasarrufu iyi benimsersek 15 milyar liralık bir kazanç sağlayabiliriz'' dedi.
Bakan Yıldız konuşmasına şu şeklide devam etti: “Allah'ın bir ülkeye verdiği en büyük nimetlerden güneşin, rüzgarın, suyun, jeotermal kaynaklarının ülkemizin bütününde önemli bir yer teşkil ettiğini biliyoruz. Bunun için ne kadar şükretsek az. Türkiye’nin enerji politikaları ve stratejileri özellikle bu enerji kaynaklarını harekete geçirmek üzerinedir. Şimdiye kadar doğal gaz ile alakalı yapılan birçok işlem var. Türkiye’nin büyümesine, ilerlemesine, kendimizden daha çok sevdiğimiz çocuklarımıza daha güzel bir ülke bırakmak açısından birçok faaliyette bulunuluyor. Türkiye’de ilk elektriğin kullanıldığı sene 1902, biz iktidara geldik 2002, ilk 100 yıl içerisinde 31 bin 800 megavatlık Türkiye’de kurulu güç var. Yalnızca mukayese açısından söylüyorum. Biz son 12 yılda 39 bin megavat kurulu güç inşa ettik. Yani Türkiye ilk 100 yılda elde ettiğinden daha fazlasını şu anda son 12 yılda elde ettik. Aslında büyüyen ekonominin, 3 katına çıkan gayri safi yurtiçi hasılanın, düşen enflasyonun ve faizlerin aslında gelişmeyen enerji sektörü olmaz. O açıdan bizler ekonomik büyümeden daha fazla büyümeliyiz ki vatandaşımızın, sanayicimizin hak ettiği refah seviyesini kendi üzerinde daha fazla hissedebiliyor olsun. Bir futbol maçı 90 dakika ve 90 dakikada yalnızca güneşten aldığımız ışık ve ısı ile beraber dünyanın bütün enerji talebi karşılanabiliyor, yani hepsini güneşten tedarik edebiliyor olsaydık. Yani bu kadar büyük bir güçten bahsedebiliriz. Dünyanın yaklaşık 77 trilyon dolarlık gayri safi yurtiçi hasılasını oluşturmak için bütün harcanan enerji kaynaklarının karşılığı 90 dakikalık güneşe denk geliyor. O yüzden bunu çok iyi kullanmamız lazım. Türkiye'deki enerji politikaları da bunun üzerine kurulu. Biz bunun önünü açan ve birçok işlemiyle beraber teşvik eden bir yapıyı şöyle kurguladık. Eğer siz kendi ihtiyaçlarınızı karşılamak, tükettiğinizi üretmek üzerine bir şey yapacaksanız bir sınır koymuyoruz. Yani burada şebekeye bağlanmadan 10 megavatlık bir sistem kurabilirsiniz. Veya satacaksanız 1 megavat lisansa tabi olmayan bir işlem var burada olduğu gibi, ister kendi ihtiyacı için kullanabilir, isterse satabilir. Ama bundan önce biz Türkiye’nin 600 megavatlık güneşle alakalı ilk yapılandırması için tam 14 kat bize talep geldi. Bu şu demek; hem Türkiye’deki siyasi istikrara duyulan güven, hem enerji sektörüne duyulan güven, hem de kendi ayakları üzerinde yürüyebilen bir mekanizma. Bugün Avrupa'daki birçok ülke yapmış oldukları desteklemeleri kaldıracak ve bu dönüşü gerçekleştirebilecek politikalara girdiler. Çok yüksek fiyatlar vermişlerdi, şimdi dönmek istiyorlar. Ama biz özel sektörle beraber büyüyen bir yapıdayız. Sene 2002, tam 12-13 yıl önce Türkiye’de üretilen ve tüketilen elektriğin karşılığının %32’si özel sektör tarafından karşılanıyor. 12 yılda ancak kamu tarafından %32’si karşılanıyor. Yani özel sektörle kamunun yeri değişti. Şirketlerin de, ailelerin de, ülkelerin de değişirken büyümesi veya büyürken değişmesi çok daha fazla itina ister.”
Enerjiye 1 milyar dolar
Bakan Yıldız, son 1 haftada jeotermalden güneş enerjisine kadar farklı alanlarda santral açılışları yaptıklarını belirterek, Amasya ve Sivas'ta çöpten elektrik üretirken, Karaburun'da rüzgar ve İzmir'de güneşle alakalı törenlere katıldığına dikkat çekti. Yıldız, "Aydın'da jeotermalden yapılacak elektrik üretim tesisi açılışını da yapıyoruz. Bütün bu yatırımların toplamı ise 1 milyar doların üzerinde" dedi.
Pazar yeri benzetmesi
Seçim vaatlerinin uçuştuğu ve pazar yerine dönen bir dönemde icraat yapmaya devam ettiklerini vurgulayan Yıldız, "Partiler sandıktan aldıkları oy nispetinde meclise güçlerini yansıtırken hizmetlerin ise yüzde 100'ünü vatandaşa yansıtırlar. Siyasi istikrar son derece önemlidir. Türkiye'nin büyümesi devam edecek. 2023 hedeflerinde Türkiye bütün yönleriyle büyüyecek. İstihdamı artıran, ekonomik büyümeye ciddi katkılar koyan bu yatırımın İzmir'e, bölgemize ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum" diye konuştu.
Konuşmanın ardından CEMER Kent Mobilyaları Genel Müdürü Fuat Eroğlu, üzerinde Fetih suresinin olduğu cam vazoyu Bakan Yıldız’a hediye ederek tesisin açılış kurdelesini kesti.

Yorumlar
Kalan Karakter: