Toplumun tartışmasına açılmaması gereken değerlerin konuşulabilir, eleştirilebilir ve yorumlanabilir hale gelmesi beni bir hayli üzdü.
Ben insanların inançları üzerine yapılan yorumların bir milleti tam ortadan ikiye ayırabilecek en kuvvetli ayrıştırıcı olduğu kanaatindeyim.
Nasıl ki, bugün kutsal değerler ve milli inançlar üzerinde bir takım sözlerin telafuz edilmesi bizi içinden çıkılmaz buhranlara sürüklüyorsa bu devletin kazanımları üzerine yapılan yorumlar da o kadar üzüyor.
Nasıl ki, 15 Temmuz'u 78 milyon insanı birarada tutabilecek en kuvvetli yapıştırıcı olarak görüyorsak milli değerler üzerindeki tasarruf hakkımızı da en az bu kadar dikkatli kullanmak zorundayız.
Anıtkabir'e yapılan ve bence bir saldırı niteliği taşıyan çocuk parkının kurulduğu yerden kaldırılması muhalefet partilerinin tam 1 haftalık gündemini meşgul etmişken, bugün Lozan üzerine tartışma programları, siyasi bir takım dövüşler ve bir takım polemikler ortaya çıkarılmasının vahim bir hata olduğunu düşünmekteyim.
Tartışılamayacak ve hatta toplumun çok büyük bir kesiminin vicdanı üzerinde derin yaralar açacak sözlerin sarfedilmesinin ardından kendince hiçbir savaş argümanını savaş alanına taşımadan, zihnini galibiyet hayalleri ile dolduran muhalefet, kuşkusuz ki bu dövüş anında dikkatini dağıtacak ve pek çok mağlubiyetin mimarı haline gelecek.
Artık ne demeli, gerçeği nasıl göstermeli bilmiyorum. Muhalefet denilince aklına “İktidar bir şey söylerse ona cevap veririm” sözünü getirenlere küçükcük bir uyarı;
Muhalefet, bazı gerçekler için “İktidar yanlış” demeden de doğru diyebilmektir.

Yorumlar
Kalan Karakter: