Kanser hastalıklarının Türkiye'ye sağlıklı bir nesil konusunda ciddi oranda yara açtığını düşünecek olursak bu hastalıkla mücadele eden her bir bireyin ve her bir kurumun ne kadar kutsal bir görevin altına imza attığını idrak edebilmemiz o denli rahat olur.
Ülkemizde kurulmuş onlarca derneğin, kanser hastalarının ailelerinin üzerindeki maddi külfeti almak ve biraz da olsa manevi duygularını güçlendirebilmek adına çalıştığını bilmeyenimiz yok.
Ben bugün biraz daha vicdanlı ve üretken bireyler olmamız gereken noktadan, çocuklardan bahsedeceğim size.
Lösemili Çocuklar Vakfı'nın (LÖSEV) Ankara'da inşa ettiği dev onkoloji kompleksi neredeyse bitme aşamasına geldi. Türkiye'de ilacına, doktoruna, hastanesine ulaşma zorluğu çeken birçok kanserli çocuğun tedavi edileceği merkez, 2013 yılının Şubat ayında ilgili bakanlığa yapmış olduğu ruhsat başvurusundan şimdiye dek bir yanıt alamamış olsa da binanın iç düzenlemelerine geçilmiş durumda.
Aynı anda yüzlerce çocuğun tedavisini ücretsiz olarak üstlenme kararı alan merkezde bir anne-baba oteli ve bir de çocukların eğitimine devam edebileceği bir okul bulunuyor.
Diyorum ki, illa ki çocuklarımızı veya ailemizin bir ferdini kansere kurban vermemiz gerekmez onlar gibi düşünebilmek için. Çevremizde bir çok örneği var. Kapı komşumuz, mesai arkadaşımız, eşimizin, dostumuzun çocukları, belki akrabalarımız...
Yaşadıkları sıkıntılara bir şekilde tanık oluyoruz. İlaca ulaşamayanların zamanla yarışını, doktor bulamayanların, hastaneye gidecek parası olmayanların sıkıntılarını izledik hep.
Bu yarış gerçekten zor. LÖSEV'in çok kıymetli bir işin altına imza attığına inancım tam. Hasta çocuklara ücretsiz sağlık desteği ve tedavi sağlayabilmek gerçekten müthiş bir hizmet.
İzmir'de Ege ve Dokuz Eylül Üniversiteleri ile Behçet Uz'un onkoloji bölümünde çok ciddi çalışmaları var. İyi doktorlar, iyi sağlık ekipleri ve çocukların yüzlerinin gülmesini sağlayan iyi bir hizmet yaklaşımları var. “Burası devlet hastanesi” demeden, zaten derdi, tasası büyük ailelere ellerinden geldiğince hizmet etmeyi sürdürüyorlar.
Bu üç kurumun çalışmalarına “Devlet babanın eli” deyip LÖSEV'in yöneticilerinin Ankara'da başarı ile tamamlayacaklarına inandığım proje sonrası “Bunu neden İzmir'de de yapmıyoruz” demelerini umuyorum.

Yorumlar
Kalan Karakter: