İzmir'de özellikle Bayraklı, Şirinyer, Çiğli ve Gaziemir'de hava kirliliği sınır değerlerini aşarak "hassas" düzeyine yükseldi. Ege Bölgesi'nin diğer ölçüm yapılan merkezlerinde de hava kalitesi en kötü yer olarak Soma ön plana çıktı. Bakanlığın verileri yayınladığı "www.havaizleme.gov.tr" adresli sitede Soma'daki hava kalitesi için "sağlıksız" denildi.
Verilere göre, Balıkesir merkez, Manisa merkez, Aydın merkez, Denizli merkez, Uşak merkez, Muğla merkez, Yatağan ve Milas'ta hava kalitesi "sağlıksız" düzeyin bir alt kademesi olan "hassas" kademesinde ölçülüyor. İzmir'de hava kalitesi, Alsancak, Bayraklı, Bornova, Çiğli, Gaziemir, Güzelyalı, Karşıyaka, Şirinyer ve Seferihisar'daki istasyonlar aracılığıyla ölçülüyor. Bu istasyonlardan alınan verilere göre, mevzuat gereği en fazla 90 olması gereken metreküp başına hava kirletici partikül madde miktarının Bayraklı'daki aylık ortalaması 109'a, en yüksek ölçülen değer ise 222'ye yükseldi. Şirinyer'de de aylık ortalama 102 olarak ölçülen değerin bazı anlarda 182'ye kadar çıktığı gözlendi. Aylık ortalamada sınır değerin üzerinde kalan diğer bir ilçe olan Gaziemir'de ise 93 olarak ölçülen ortalama değer, ay içinde anlık 172'ye kadar çıktı. Çiğli'de de sınır değerler aşıldı. Alsancak'ta ise aylık 81 olarak ölçülen değerin ay içinde anlık 883'e kadar yükseldiği saptandı. Yarımada'da yer alan Seferihisar'da yapılan ölçümlerde de hava kalitesi "iyi" olarak belirlendi. Ege Bölgesi'nin diğer ölçüm yapılan merkezlerinde de hava kalitesi en kötü yer olarak Soma gösteriliyor. Bakanlığın sitesinde Soma'daki hava kalitesi için "sağlıksız" denilirken Çanakkale Çan, Balıkesir merkez, Manisa merkez, Aydın merkez, Denizli merkez, Uşak merkez, Muğla merkez, Yatağan ve Milas'ta hava kalitesi "hassas" olarak gösteriliyor.
İklim koşullarında şanslı ama
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, İzmir'de sadece kış aylarında değil, yılın 12 ayında sanayi ve trafik kaynaklı bir kirliliğin söz konusu olduğunu söyledi. Kınay, kış aylarında ısınma kaynaklı hava kirliliğinin eklenmesiyle özellikle akşam saatlerinde olumsuzluğun daha çok hissedildiğini dile getirdi. Hava kalitesine ilişkin değerlerin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenli olarak kamuoyu ile paylaşıldığına işaret eden Kınay, "İzmir iklim, coğrafya ve yaşam koşulları açısından şanslı bir konumda yer almasına rağmen plansız kentleşme, binalar arasında hava koridorlarının bulunmaması, bitişik nizamlı binaların yoğunluğu gibi nedenlerle bu şansını kullanamıyor" dedi.
Sınır değerleri aşılıyor
Kentte doğalgaz kullanımının yaygın olmasına karşın hala yakıt olarak belli bölgelerde kömür gibi yakıtlar kullanıldığını aktaran Kınay, özellikle çocuk, hamile ve yaşlıların akşam saatlerinde dışarı çıktığında çok ciddi rahatsızlıklar hissettiğini vurguladı. İzmir'in farklı noktalarda düzenli olarak ölçümler yapıldığını söyleyen Kınay, "Aralık ayı değerlerine baktığımızda Buca, Bayraklı, Çiğli, Gaziemir bölgelerinde hava kalitesinin hassas seyrettiğini, sağlıksız boyutuna yakın olduğunu, bu noktanın bir altında olduğunu görüyoruz. Bazı ilçelerde zaman zaman sınır değerlerinin aşıldığı oluyor. Belli bir seviyenin üstünde olursa ya da uzun vadeli aşımlar söz konusu olursa gerekli önlemlerin alınıp çalışma yapılması gerekiyor" dedi.
Hassas gruptakiler dikkat
Hava kalitesi değerlerinin solunum yolları problemlerine yol açabildiğine değinen Kınay, "Hamileler, yaşlılar ve çocuklar hassas grupta. Havada dolaşan kirleticiler, partikül maddeler solunum yolu ile uzun vadede alındığında kısa ve uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Hassas grupta ani etkilere yol açabiliyor" diye konuştu. Sorunun çözümü için öncelikle planlamanın doğru işlemesi gerektiğine işaret eden Kınay, kentleşme sürecinde hızlı ve kontrolsüz süreçlerin geri dönüşü mümkün olmayan sonuçlara yol açabileceğini dile getirdi.
Hastalıklara davetiye çıkarıyor
Uzmanlar, Türkiye'de her yıl yaklaşık 29 bin kişinin hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiğini belirterek bu rakamın trafik kazalarında ölenlerin 6-7 katı olduğunu söyledi. Uzmanlar, hava kirliliğinin akciğer hastalıklarından kalbe, kansere dek pek çok ciddi hastalığa davetiye çıkardığını kaydetti. Uzun süreli hava kirliliğine maruz kalanların özellikle de otoyol çevresinde oturanların kalp sorunlarında yüzde 24, bu nedenle ölümlerde ise yüzde 76 artış yaşandığını aktardığını ifade eden uzmanlar, kirliliğin, kalp ve hayati organ damarlarında plak oluşumunu, damar sertliği gelişimini artırdığını, sperm kalitesini bozduğunu, iç ortam hava kirliliğinin de katarakta neden olduğunu aktardı.
Manisa'da maske önerisi
Manisa Halk Sağlığı İl Müdürü Ziya Tay'dan geçtiğimiz günlerde kentteki hava kirliliğine karşı ilginç bir çözüm önerisi gelmişti. Tay, kirliliğin akşam saatlerinde hassas seviyeye kadar yükselmesi yüzünden özellikle üst solunum yolları rahatsızlığı olan kişilerin 19.30- 22.00 saatleri arasında sokağa tıbbi maskeyle çıkmasını tavsiye etmişti. Tay, şunları söylemişti: "Kış ayılarına girdiğimiz bu günlerde, soba kullanımı da artış gösterdi. Bununla birlikte özellikle akşam saatlerinden sonra havada da kirlilik oranları artmaya başladı. Zararlı seviyedeki hava kirliliklerinde, hava sanki kirli bir sis varmış görüntüsüne bürünür. Bu zamanlarda özellikle üst solunum ve kalp rahatsızlıkları ile KOAH hastalığı olanlar mümkün olduğunca dışarı çıkmasınlar. Ya da dışarı çıktıkları zaman maske kullansınlar."

Yorumlar
Kalan Karakter: