Reklam

Erdoğan'dan Kanal İstanbul açıklaması

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, genişletilmiş AKP'li il başkanları toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan'dan Kanal İstanbul açıklaması

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, genişletilmiş AKP'li il başkanları toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan'dan Kanal İstanbul açıklaması
26 Aralık 2019 - 13:54

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, genişletilmiş AKP'li il başkanları toplantısında konuşuyor.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bize verilmiş sözler vardı. Terör örgütlerinin sınır hattı boyunca 32 km derinliğinin dışına çıkarılması taahhütlerinin yerine getirilmediğini görüyoruz. Türkiye olarak bölgede inşa etmeyi planladığımız yerleşim alanlarına başlayabilmemiz için güvenliği ve huzuru sağlamamız gerekiyor. Buy doğrultuda gereken her adımı atmaya kararlıyız. İdlib tarafındaki durum ise çok daha endişe vericidir. Bölgede kalıcı bir ateşkes mümkün kılınamıyor. Bu saldırılardan kaçan 100 bine yakın kişi sınırımıza doğu harekete geçti."

"CHP'li bir milletvekili Meclis'e bir soru önergesi verip bir kova bile petrol çıkmadı diyerek kin kustu. Halbuki bu çalışmaların sabırla yürütülmesi gerekiyor. Bu tür aramalarda 1, 2, 3, 4, 5 sondajla petrol çıkar mı çıkmaz mı. Bunları bir araştırın. Bunların zaman zaman hiç çıkmadığı da oluyor mu bunları bir soruşturun. Bunlar yeter ki lekeleyelim diyor. "

"Ana muhalefetin bu tavrı Yunan medyasına bolca malzeme verdi. Türkiye'de her şeyin yerli ve millisini yaptık sadece ana muhalefet konusunda bunu başaramadık. İnşallah milletimizle birlikte bunu da başaracağız. Türkyie'nin tabii bir medeniyet ve tarih havzası bulunuyor. Akdeniz ve Kuzey Afrika en önemli parçalarından biridir. Dolayısıyla Libya'daki her gelişme bizi çok yakından ilgilendiriyor."

"Libya'da da ülkemizle yakın bağları olan milyonlarca kişi bulunuyor. Şu andaki cumhurbaşkanı bile yine akrabalarının burada olduğu bir cumhurbaşkanı. Dün onları anlattı. Tarihçesini anlattı. Şu anda dedemden torunla hâlâ İstanbul'da yaşıyorlar dedi. Aradaki bağların ne denli sıkı olduğu ortada. Yaşadıkları sıkıntıları biz yakından takip ediyoruz. Darbeci general tarafından başlatılan saldırılara en başından beri karşı çıktık. Trablus yönetimine her türlü desteği verdik, veriyoruz ve vereceğiz. Üstelik Libya bizim deniz yetki alanlarımızın çakışması sebebiyle denizden de komşumuzdur. Onlarla çok yönlü ilişkilere sahibiz. Kaddafi'nin döneminde ede bu adımları atmıştık. Bun işin mazisi oralara kadar dayanıyor. Çok daha kararlı ve içi dolu bir anlaşmayı izmalamak üzereydik. Şimdi ise meydanı boş buldular esip savuruyorlar. Ne yaparsanız yapın ya biz imzaları attık, bu işi bitirdik. İçini daha da dolduruyoruz ama soruyorlar, asker gönderecek misiniz? Bizim siyasi partilerimizin içinde de bunu söyleyenler var. Biz de ne diyoruz, davet edildiğimiz yere gideriz, şuanda da böyle bir davet olduğu üzere icabet ederiz. Çünkü bizim kardeşlik bağlarımız çok farklı. Türkiye ve Libya tarafında onay süreçleri tamamlanan bu mutabakat resmen yürürlüğe girmiştir. Hazırlanan deniz yetki alanlarıyla ilgili haritamızı BM nezdinde de kayda geçirdik. Amacımız Akdeniz'de kimsenin hakkını gasp etmek değil tam aksine hakkımızın gasp edilmesine engel olmaktır. Çünkü biz bu adımı atmamış olsaydık Akdeniz'de Türkiye'yi kendi kara sahillerine hapsedilecek bir oyun planlanıyordu. Biz bu oyunlara seyirci kalamazdık. İnşallah Meclis açılır açılmaz asker gönderme tezkeresini Meclis'e sunacağız. Meclis'imizin de onaylamasıyla Libya'daki meşru yönetime çok daha etkin bir şekilde detsek verme imkanına kavuşacağız. Darbeci generale, paralı askere kadar her türlü desteği sağlayanlar ülkemizin bu adımına karşı çıkıyor. Rusya. Neymiş güvenlik güçleriymiş. Sudan. 5 bin. Bütün bunlar oluyor. Resmi yönetim mi bunlara davetiye çıkarıyor? Hayır. Yaptık oldu diyor. Türkiye ise mutabakat metni imzalamış, ve askeri anlaşmayı yapıyoruz. Bu görüşmeler bunun için yapılıyor. Bütün bunlar bir savaş baronuna yardım ediyor biz ülkenin meşru hükûmetinin davetine icabet ediyoruz. Gerçi bunlar Mısır'da da darbeciyi desteklemişlerdi. İnşallah Libya'da aynı ilkesizliği, aynı demokrasi ve hukuk düşmanlığını tekrarlanmalarına izin vermeyeceğiz. "

"Türkiye olarak Tunus'un Cezayir ve Katar ile birlikte Berlin sürecine katılması konusuna ısrar ediyoruz, Bunu Putin, Johnson ve Merkel ile paylaştım. Bu ülkelerin katılması Libya'nın sosyo-politik açısından çok önemli. Merkel 'Bir değerlendireyim' dedi, Johnson ve Putin'in aynen bizim gibi düşündüğünü gördük."