Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, terörle mücadele konusunda, "Sabretme dönemi geride kaldı, artık harekete geçme zamanı" diyerek, "İnşallah dokunulmazlık meselesi bunun ilk adımı olacak. Arkasından bu tür ihanet şebekelerinin kökünü kazımak için ne gerekiyorsa hepsi birer birer yapılıyor, yapılacak. Milletimiz, velev ki kendi içinden çıkmış olsun, bu mankurtları daha fazla taşımak zorunda değil" görüşünü dile getirdi. Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 24. Muhtarlar Toplantısı'nda Balıkesir ve Manisa ile diğer illerden muhtarlara şunları söyledi:
OPERASYONLAR DÖNEMİ: Önce 'demokratik açılım' dedik, olmadı. 'Milli birlik ve kardeşlik' dedik, olmadı. En sonunda 'çözüm süreci' dedik, yine istismar edildi, olmadı. Artık bunların hepsi bir kenara, çözüm sürecini de buzdolabına koyuyoruz dedik. Şimdi operasyonlar dönemi. Bu operasyonlar döneminde bu iş bitecek. Çünkü bu milletin huzuruna kimsenin kast etmeye hakkı yoktur. Sonuna kadar tüm güvenlik güçlerimizle üzerine üzerine gidiyoruz, gideceğiz. Askerimizle, polisimizle, köy korucumuzla, hep beraber dayanışma içinde bu işi sürdüreceğiz. Eğer başaramazsak yazıklar olsun. Bunu başaracağız. Bu millet güçlüdür ve bunu başarmaya da muktedirdir.
ÖZERKLİKÇİLİK OYNAYANLAR KAYBETTİ: Güneydoğu'da terör örgütünün şehir merkezlerinde uygulamaya çalıştığı yeni eylem stratejisi hamdolsun başarısız olmuştur. Şimdi artık iflastalar, çöktüler. 'Bittik, battık' diyorlar. 'Nereye kaçacağız' diyorlar. Telsiz dinlemeleri bunlar. Bütün bunların en önemli sebebi, bölge halkının tercihinin bölünmeden değil, milletimizin ve ülkemizin bir parçası olarak kalmaktan yana olmasıdır. Dünyada herkesin birlik ve beraberlik arayışı içinde olduğu bir dönemde terör örgütünün ısrarla ülkemizi ve milletimizi bölme peşinde koşmasının gerisindeki karanlık amacı, bölge halkı artık çok iyi görmüştür. Tüm güvenlik güçlerimiz gerçekten fedakarca bir mücadeleyle terör örgütünü bir kez daha yenmiştir. Kendi kendilerine özerklikçilik oynayanlar kaybetmiştir.
İŞTE SİZE ÇÖZÜM: İşte size çözüm. Terör örgütünü en küçük bir izi, zerresi dahi kalmadan bu topraklardan söküp attığımızda çözümü gerçekleştirmiş olacağız. Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlü şekilde tesis ettiğimizde gerçek çözümü bulmuş olacağız. İşte o zaman önümüzde duracak hiçbir engel yoktur. Ne Avrupa Birliği Parlamentosu'nun rapor diye yayınladığı hezeyanlar, ne de bölgemizdeki diğer sorunlu yerlerde akbaba gibi dolaşanlar Türkiye'yi durdurabilirler. Asla durduramazlar. Yeni Türkiye vizyonumuza yapılan saldırılar, işte bu birlik ve beraberlik duvarına çarparak tuzla buz olacaklar.
SABRETME DÖNEMİ BİTTİ: Bütün bunlar karşısında sabretme dönemini artık geride bıraktık. Artık harekete geçme zamanı. İnşallah dokunulmazlık meselesi bunun ilk adımı olacak. Arkasından bu tür ihanet şebekelerinin kökünü kazımak için ne gerekiyorsa hepsi birer birer yapılıyor, yapılacak. Milletimiz, velev ki kendi içinden çıkmış olsun, bu mankurtları daha fazla taşımak zorunda değil. Kurtuluş Savaşımızı verirken nasıl net çizgiler çekerek işe başladıysak ve bu şekilde zafere ulaştıysak bugün de aynı noktadayız. Nedir bizim ölçümüz? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet... Yeni Türkiye'yi bu dört başlık üzerine kuracağız.
ENİNDE SONUNDA DOKUNULURSUNUZ: Unvanı milletvekili, ama kürsüden terör örgütünü savunuyor, onun ağzıyla konuşuyor. Niye? Çünkü dokunulmazlığı var. Böyle dokunulmazlık olur mu? Siz bu özgürlüğü terör örgütünün militanı gibi davranmak için kullanırsanız, kusura bakmayın, eninde sonunda dokunulursunuz. TBMM'de bu konuda sağlanan uzlaşmayı takdirle karşılıyorum. HDP, bırakın Türkiye partisi olmayı, bırakın benim Kürt kardeşlerimin temsilini, bu coğrafyanın tüm insanlarına ve değerlerine düşmanlık etmek üzere kurulmuş bir parti görünümdedir. Bayraktan, ezandan, camiden, İstiklal Marşı'ndan rahatsız olan, vatandaşlarımızın sakalından, kıyafetinden rahatız olana bir parti bu toprakların partisi olamaz. Şimdi Paralel Yapı da bunların safına katıldı. El ele vermiş durumdalar.

Yorumlar
Kalan Karakter: