Karabağlar mobilyacı esnafı, oda başkanlığı için sektörün önemli isimlerinden Seyfi Dağ'ı başkan olarak görmek istiyor ve aday olması yönüde baskı yapıyor. Yenigün Gazetesi Karabağlar'da mobilya sektörünün nabzını tuttu. Esnafın sorunlarını ve çözüm önerilerini dinledik. İşte o görüşler;
“Dayanışmayı öğrenmeliyiz”
Ahmet Şanlı: Esnaf olarak kendimize zarar veriyoruz. Yardımlaşmayı, dayanışmayı, paylaşmayı bilmiyoruz. Bizim öncelikle birbirimizi kucaklamamız lazım. Biz en yakınlarımıza yardım edemezsek sorunlarımızı çözemeyiz. Birliktelik en aşağıdan başlar ve yukarıya doğru gider. Bu mücadaleyi bir arada vermekten başka çaremiz yok. Yıllar önce buradan Eskişehir'e, Bursa'ya ve diğer illere kamyon kamyon mal götürürken bugün bu illerin bizi geçtiğini görüyoruz. Özellikle Arge çalışması yapmamız gerektiğini vurgulamak istiyorum. Ayrıca yardımlaşma adı altında bir birimin oluşturulup burada toplanılacak paraların ihtiyacı olan esnafa aktarılması çok iyi olur. Böylece esnafın yardımlaşma duygusu pekişir. Bildiğiniz gibi Dokuz Eylül Üniversitesi'nin Tasarım Bölümü var. Üniversite ile işbirliği yapılabilir. Önemli tasarımlar burada sergilenebilir. Arkamızda üniversite gibi bir güç var. Bunu iyi değerlendirmeliyiz diye düşünüyorum. Buradaki trafik sorunun çözülmesi için ise çok büyük sanayi bölgeleri oluşturulması gerekiyor. Kura usülü ile oluşturulan bölgede esnafa yer verilmelidir.
“Sokaklar dar, araç giremiyor”
Abdülkadir Öztem: Özellikle yağmur yağdığında sokaklarımız yürünemez hale geliyor. Sokaklar zaten çok dar. Mallarımızı rahat yükleyemiyoruz. Odamız bize sahip çıkmıyor. Sorunlarımıza çözüm üretmiyor. Seçimlerden sonra başkanı ve yönetim kurulunu burada hiç göremedik. Yaptıkları herhangi bir iş yok. Bizim odamızdan beklentilerimiz vardı. Ama maalesef beklentilerimize cevap alamadık. İşlerimiz, yollarımız, sokaklarımız daha düzenli olabilirdi. Karabağlar mobilyada İnegöl modelinde olduğu gibi olabilirdi. Ama bugün araçlar buraya giremiyor. Bir tır girdiği zaman arabalara sürterek geçiyor. Dolayısıyla sorunlarımız çok fazla. Biz altyapısıyla daha yaşanılabilir bir mobilya merkezi istiyoruz.
“Eski günlerimizi mumla arıyoruz”
İhsan Turgay: Karabağlar'da büyük bir trafik sorunu var. Sokaklar çok dar. Araçla girmek mümkün değil. Araç park edecek yer bulamıyoruz. Esnaf mallarını yükleyemiyor. Eskiden Karabağlar dediğiniz zaman mobilya sektöründe Türkiye'de parmakla gösteriliyordu. Bugün maalesef İzmir mobilyası eski günlerini mumla arıyor. İzmir'de mobilya eski değerini kaybetti. Oda başkanı ve yönetimi bunu değiştirmek için hiçbir çalışma yapmıyor. Seçimlerden sonra kendilerini sahada göremedik.
“Odanın hiçbir faaliyeti yok”
Şehmuz Korkmaz: Oda başkanı ve yönetimini yanımızda göremiyoruz. Bildiğiniz gibi oda kendi içerisinde yeni bir başkan seçti. Ancak şu anda hiçbir faaliyetleri yok. Odanın bir an önce faaliyete geçmesi ve esnafın sorunlarına çözüm araması gerekiyor. Şu an odanın bize bir katkısı yok. Tamamen kendi çabalarımızla yolumuza devam ediyoruz. Esnaf sahipsiz kaldı. Bize bir yol haritası sunmalarını istiyoruz. Bize sunulacak bir yol haritasına katkı sunmaya hazırız. Biz hepimiz hazırız ancak başımızda bunu yapacak bir lider yok. Bu sorunları bilen, yürekli, içimizden birisinin bu göreve gelmesini istiyoruz.
“Oda derhal seçime gitmeli”
Ercan Geçgel: Esnafın sorunu çok. Burada en büyük sorumlu yerel ve genel yöneticiler. Karabağlar ile ilgili projeler birçok kez yarım kaldı. Esnafımızın en büyük sıkıntısı sokakların dar, dükkanların küçük olması. Projeler hayata geçmiş olsaydı bugün bu sorunlar konuşulmazdı. Oda, esnafı temsil eden yerdir. Biz esnaf olarak Seyfi Dağ arkadaşımıza rica ettik. Birisinin elini taşın altına sokması lazım. Bugün oda yönetimindeki başı boşluk esnafı bezdirdi. Seyfi Bey umarım ricamızı kırmaz ve başkan adayı olur. Karabağlar esnafının rahat etmesi için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız. Bu noktada odamızın yapacağı Arge çalışması çok önemli. Ayrıca odanın kesinlikle bir hukuk servisi olması lazım. Çünkü esnafın büyük kısmının sıkıntıları var. Danışacağı bir hukuk servisi şart. Odaya ait bir ambulansın hazır olarak burada beklemesi lazım. Çıraklık eğitim merkezi ile ilgili bir çalışma yapılabilir. Eleman yetişme noktasında ciddi sıkıntılar var. Çıraklık eğitim merkezi ile bu sorun aşılabilir. Karabağlar mobilyasının marka değeri için patent meselesinin hayata geçirilmesi lazım. Ürünün değerini kaybetmemesi için odanın devreye girmesi gerekiyor. Öte yandan odayla ilgili yeni bir seçime gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu işi yapabileceğine inandığımız adayı destekleriz. Bu kişi şu anda Seyfi Dağ. Bizim tek derdimiz esnafımızın sorunlarının bir an önce çözüme kavuşması.
“Esnaf bunu hak etmedi”
Seyfi Dağ: Odamız 1992 yılında oda statüsünü kazandı. Her 4 yılda bir odamız seçim geçiriyor. Göreve gelen başkandan ve oda yönetiminden projelerini hayata geçirmesi bekleniyor. Bizim kişilerle hiçbir sorunumuz olamaz. Yapılan hizmeleri takdir ederiz, yapılmayanları eleştiririz. Esnafın burada sıkıntıları var. Odanın esnafın sorunlarına duyarlı olması lazım. Mevcut yönetim 2 yıl önce göreve geldi. Yaklaşık 2 ay önce istifa etti. Daha sonra yönetimden arka arkaya istifalar geldi. Bu istifalardan esnaf arkadaşlarımızın haberi olmadı. Yaşananları şahsen kınıyorum. Esnaf sizi seçti ve umut bağladı. Ama bu arkadaşlar sessiz sedasız istifa ettiler. Esnaf bunu hak etmiyor. Esnaf vaadlerin gerçekleşmesini beklerken istifa ettiler. Nezakentdende olsa esnafı bir araya toplayarak istifanın gerekçelerini açıklayabilirlerdi. Sonrasında oda yönetimi kendi içinde bir başkan seçti. Ama şu anda esnafımız yalnız ve sahipsiz bırakılmıştır. Koskaca İzmir bir genel sekreterin eline bırakılmıştır. Odamızın İzmir'de çok önemli bir yeri var. Biz dünya ile entegre olmuş bir meslekle iç içeyiz. İstihdama büyük katkı sağlıyoruz. El emeği göz nuru ürünlerimizi her yerde görebilirisniz. Dolayısıyla böyle önemli bir mesleğin odasının buna yakışır hareket etmesi gerekiyor.
“Esnafı yalnız bırakmayacağız”
Biz esnaf kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Şu an her ne kadar görev başında olmasakta onların yanındayız. Esnaf arkadaşımız bize destek verirse çıkarız ve bu işi hakkını vererek yürütürüz. Sorunları çözüme kavuşturmak için elimizden geleni yaparız. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Çünkü İzmir'de mobilyada hak ettiğimiz yere gelmek mecburiyetindeyiz. Bu noktada sorunları ve çözüm yollarını çok iyi biliyoruz. Yaklaşık 11 yıldır oda içerisinde çeşitli görevler aldım. 1974 yılından beri Karabağlar'da olan ve çekirdekten yetişen bir mobilyacıyım. Şu anda tamamen yurtdışına endeksli iş yapıyorum. Oda yönetiminde olduğum dönemlerde küçük esnafımızla birlikte önemli ölçüde ihracat gerçekleştridk. Küçük sermayalerle büyük işe yaptık ve el emeği ürünleri yurtdışına gönderdik.
Küçük sanayi siteleri önerisi
Odamızın sadece Karabağlar'da değil İzmir'in her tarafından üyesi var. Bayraklı'da Karşıyaka'da ya da diğer ilçelerde çalışan arkadaşlarımız için küçük sanayi siteleri oluşturulabilirdi. Bize destek verilirse bu tip çalışmalar yapmaya hazırız. Bu sorunları çözecek olan odamızdır. Yerel ve genel yöneticilerle diyalog kurulduğu takdirde bu sorunların üstesinden gelinir. Tabandan yukarıya gereken bilgilerin ulaştırılması lazım.
İnegöl örneği
Mesela bugün mobilya dendiği zaman akıllara İnegöl geliyor. Çünkü İnegöl Sanayi Odası, Ticaret Odası, kaymakamı, sivil toplum kuruluşları ile birlik olmuş ve ilçede üretilen ürünleri tüm dünyaya pazarlamaya çalışıyorlar. İlçede ortak bir sinerji yaratılmış. Her türlü Uluslar arası fuara katılıyorlar. Ve en doğrusunu yapıyorlar. Biz Türkiye'nin 3. büyük kenti olarak bu sinerjiyi yakalayamadık. İzmir'i ön plana çıkaramadık ve hep bireysel çalıştık. Firma isminden önce bizim İzmir olmamız gerekiyor. Geçmiş yıllarda Karabağlar dediğimizde aklımıza mobilyacılık gelirdi. Bugün böyle bir durum söz konusu değil. Birkaç firmanın dışında küçük esnaf kendisini geliştiremedi. Sektörle ilgili yapılması planlanan projeler yarıda kaldı. Bu da esnafa olumsuz yansıdı.
“İzmir bu konumda olmamalı”
Mobilyanın dünyada 125-130 milyar dolar bir pasta payı var. Bizim bu pastadan aldığımız 2 buçuk 3 milyar arasında bir pay var. Pasta payımız bu rakamı geçmiyor. İzmir'in Türkiye içerisinde hak ettiği yerde olmadığını görüyoruz. Şehir olarak kendimizi geliştiremediğimiz için hak ettiğimiz yere gelemiyoruz. Biz geçmiş dönemlerde İzmir'in her yerine mal gönderirken bugün çeşitli illerden mal alır duruma geldik. İzmir olarak ihracatçı konumdan ithalatçı konuma geldik. Türkiye'nin 3. büyük kenti olarak İzmir bu konumda olmamalı.
1999-2010 arası altın yıllar
Mobilyacılıktaki altyapı sorunları çok iyi tespit edilip çözülmelidir. İzmir 1999-2010 yılları arasında mobilyacılıkta altın yıllarını yaşadı. Mobilyacılar Odası olarak 2005 yılında Libya'ya gittik. Oradaki sanayi ve ticaret odalarında görüşmeler yaptık. Amacımız üyelerimize hizmet etmek ve mobilya fuarını canlandırmaktı. Ve başarılı olduk. Yaklaşık 180 firmayi buraya getirdik. Daha sonra buna benzer çalışmalarımız yine oldu. 2011 yılında Libya'da başlayan siyasi olaylar sektörü etkiledi. Türkiye'nin Libya'ya ciddi mobilya ihracatı vardı.
“Ulaşım sorunu müşteriyi kaçırıyor”
Ayrıca ulaşım sorununa değinmek istiyorum. Ulaşım sorununu çözmedikçe İzmir bir adım ileriye gidemez. Çünkü firmalar ulaşım sorunu nedeniyle İzmir'e gelmek istemiyor. Müşteri bu sorunlarla uğraşmak istemiyor. Bizim deniz yolunu ve limanlarımızı çok iyi kullanmamız gerekiyor.
“Eleman yetişmiyor”
Mobilya sektörü eleman konusunda çok büyük sıkıntı yaşıyor. Yetişmiş bir eleman kadrosunun olmadığını görüyoruz. Bu açıdan meslek okullarına önem verilmesi gerekiyor. Bu okullarda yetişen ara elemanlar sektöre can suyu olacaktır diye düşünüyorum.
“Oda fuarı sahiplenmeli”
Her yıl geleneksel olarak düzenlenen bir mobilya fuarımız var. Büyük umutlarla fuara katılan arkadaşlarımız her yıl hüsrana uğruyorlar. Mobilyacılar odasının fuarı sahiplenmesi gerekiyor. Oda fuar ile ilgili gereken çalışmaları yapmıyor. Bu çalışmaları çok rahat yapabilirdi. Dünyanın her tarafına ulaşma şansı var. Biz geçmişşte bu çalışmaları yaptık. Fuardan önce bütün ülkelere gittik ve irtibat kurduk. Eğer bugün ihracat yapılıyorsa o günlerde yapılan çalışmaların bir eseridir.

Yorumlar
Kalan Karakter: