Reklam

İklim Değişikliği için ‘derhal harekete geçmeliyiz’ mesajı

Mısır’da düzenlenen COP27 İklim Zirvesi’nde dünya liderleri, küresel ısınmanın önüne geçmek için yapılması gerekenleri tartıştılar. Yedi sene önce dünya...

İklim Değişikliği için ‘derhal harekete geçmeliyiz’ mesajı

Mısır’da düzenlenen COP27 İklim Zirvesi’nde dünya liderleri, küresel ısınmanın önüne geçmek için yapılması gerekenleri tartıştılar. Yedi sene önce dünya...

İklim Değişikliği için ‘derhal harekete geçmeliyiz’ mesajı
05 Aralık 2022 - 17:28

Ericsson Orta Doğu ve Afrika Başkan Yardımcısı ve Pazarlama, İletişim ve Sürdürülebilirlik, Kurumsal Sorumluluk Başkanı Fida Kibbi'ne göre iklim değişikliğinin sonuçları ve şiddeti, nerede yaşadığınıza bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Coğrafi özellikleri sebebiyle Orta Doğu ve Afrika (MEA), Pakistan ve Nijerya'da yaşanan seller, Somali, Etiyopya ve Kenya’da kuraklıklar ve Türkiye’deki orman yangınları gibi iklim değişikliğinin etkilerinin ve yıkıcı sonuçlarının kolayca görülebildiği bir bölge.

Kibbi'nini mesajları şöyle: İklim değişikliğinin kritik bir konu olarak değerlendirilmesi ve pandemi ile aynı ciddiyetle ele alınması şart. Bugün atılacak adımlar, karşılaşılacak sonuçların ölçeğini ve etkisini belirleyecek. Bu sorunu bir pandemi gibi değerlendirirken, öğrendiğimiz dersleri hatırlamalı ve bunlara göre hareket etmeliyiz. Fark yaratmak amacıyla iş birliği yapmanın önemi ve bu zorluğa ekosistem odaklı bir anlayışla yaklaşılması gerekliliği, bu derslerin en önemlilerinden.  

Ekosistem odaklı ve sürdürülebilir bir yaklaşım  

a. Hükümetler: Sürdürülebilirliği güçlendirmeye ve gezegeni tehlikeye atan faaliyetleri azaltmaya yardımcı olacak politikalar belirleyerek, iklim sorununa karşı mücadelenin ulusal gündemin bir parçası haline getirilmesinde hükümetlere kilit bir rol düşüyor. Farklı sektörlere yönelik düzenlemelerle bu mücadeleye uyum sağlanabilir ve eyleme dökülebilir sonuçlar elde edilebilir. MEA bölgesindeki bazı ülkeler hâlihazırda iklim mücadelesini ulusal gündemlerinin önemli bir parçası haline getirmiş, önümüzdeki on yıllara yönelik temiz enerji hedefleri belirlemiş ve emisyon miktarlarını kontrol altında tutarken enerji verimliliğini artıracak uygulamalar hayata geçirmiş durumda. Mısır’daki COP27 sırasında ülkelerin bu uygulama ve planlarını duymak son derece ilham vericiydi. Bölge ülkeleri, gelecek sene Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenecek olan COP28’e hazırlanırken, dünyanın bu alandaki en önemli zirvesinin Orta Doğu’da gerçekleşecek olması da, bölgenin iklim krizinde daha belirleyici bir rol oynama kararlılığını da ortaya koyuyor.   

b. Şirketler: Küçük büyük tüm şirketler, faaliyetlerinin ve değer zincirlerinin iklim değişikliğini nasıl etkilediğini ve bu etkileri en aza indirmek için neler yapmaları gerektiğini belirlemek zorunda. Ericsson olarak bizler, 2040 yılı “Net Sıfır” hedefimiz kapsamında kendi faaliyetlerimizden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını ortadan kaldırarak, sıcaklık artışını 1,5 derecede tutma çabalarına katkıda bulunuyoruz. Şirketlerin ayrıca ekonominin her sektöründe karbon emisyonlarını azaltma ve verimliliği iyileştirme potansiyeli taşıyan dijitalleşme yatırımları konusunda da cesur adımlar atmaları gerekiyor.  

c. Bireyler: İklim değişikliğine ilişkin endişelerin ele alınmasında bireylerin sorumluluğu ve bu çabalara desteği hayati bir önem taşıyor. Bireyler, çevresel yönden sorumlu bir şekilde hareket eden şirketlere yatırım yapan emeklilik fonlarını tercih etmek gibi yöntemlerle, iklim kriziyle mücadele edilmesi yönünde baskı oluşturabilirler. İş seyahatlerinin azaltılması da hem şirketlerin hem de bireylerin karbon emisyonunu azaltmaya nasıl etki edebileceklerinin bir diğer güzel örneği.  

Teknoloji ve yeniliklerden yararlanılması  

Teknoloji, birçok sektörde emisyonların yönetilmesini kolaylaştıran çözümler ve iklime ilişkin kararların bilinçli bir şekilde alınmasını sağlayacak veri odaklı içgörüler sunarak, küresel iklim eylemini desteklemede önemli bir rol oynama potansiyeli taşıyor.  Ericsson’un 5G teknolojisi, düşük karbonlu bir ekonomiye geçişte enerji, tarım, imalat ve ulaşım gibi sektörlere destek oluyor.  

Önümüzdeki yıllarda, bölgenin bilgi ve hizmet tabanlı ekonomilere geçişinde bağlanırlık ve gelişmiş teknolojiler kilit bir rol oynayacak. Teknoloji aynı zamanda bölgede genelinde sürdürülebilirlik çalışmalarının etkili bir şekilde izlenmesini, ölçülmesini ve uygulanmasını sağlarken, yenilenebilir enerjinin yaygınlaşmasını ve enerji dönüşümünü de hızlandıracak. 

Kamu-Özel ortaklıkları ve iş birliği 

Kamu ve özel sektörlerin ortak bir hedef  ve amaç ekseninde gerçekleştirecekleri iş birlikleri, iklim eylemine katkıda bulunabilir. Sürdürülebilir Kalkınma Amacı (SKA) 17 kapsamında Ericsson, faaliyet gösterdiği pazarlarda hükümetler, devlet kurumları, uluslararası toplum ve araştırma kuruluşlarıyla iklim değişikliğine kalıcı çözümler üretmek üzere iş birliği yapıyor. Afrika bölgesindeki bazı ülkelerde çevresel sürdürülebilirliği ele alan yenilikçi çözümler geliştirmek amacıyla müşterilerimizle de iş birliği yapıyoruz. Ericsson ayrıca 2018 Küresel İklim Eylemi Zirvesi’nde paylaşılan İklim Eylemi Yol Haritası raporuna da katkıda bulundu. Raporda, bağlanırlık ve gelişmiş teknolojiler yardımıyla tüm sektörlerin sera gazı emisyonlarının 2030 yılına dek yarıya indirilebileceği gösterildi. 

Çok yönlü etkilerin belirlenmesi   

Tıpkı pandemi gibi çok yönlü bir etkiye sahip olan iklim değişikliği, sürdürülebilir kalkınma alanında kaydedilen ilerlemeyi sekteye uğratma, ekonomik adaletsizliği daha da artırma ve toplumun kenara itilmiş kesimlerini daha da ağır bir şekilde etkileme riski taşıyor. En kötü durum senaryolarını anlamak, karşı karşıya olduğumuz bu zorlukla daha etkili bir şekilde mücadele etmemize yardımcı olacak.  

Özetlemek gerekirse, iklim değişikliğine karşı yürütülen mücadeleyi tek başımıza kazanmamız mümkün değil. Bu sebeple, 1,5°C hedefine ulaşmak için tüm ekosistemin iş birliği içerisinde hareket etmesi, toplumun tüm sektörlerinin teknoloji ve inovasyondan yararlanırken uygun politikalar ve özel çözümlerle desteklenmesi gerekiyor. İklim değişikliğinin, gelecekte bizi bekleyen bir pandemi olarak düşünülmesi şart. Bugün bireyler olarak atacağımız adımlar ve tüm paydaşların yapacakları müdahaleler, bu krizin ölçeğini ve etkisini belirleyecek. Bu değişimi gerçekleştirecek güce sahibiz ve derhal harekete geçmeliyiz! 

YORUMLAR

  • 0 Yorum