3. İl Uyuşturucu Koordinasyon Kurulu, İzmir Valisi Mustafa Toprak başkanlığında toplandı. Toplantıya Vali Toprak’ın yanı sıra kurulun doğal üyeleri olan Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Albay İbrahim Aydın, İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanlığı, Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü (Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü), Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, ilgili kamu kurumları ve diğer ilgililer hazır bulundu.
Sekretaryasını Emniyet Müdürlüğünün yaptığı toplantı, sorumlu kurumların Sentetik Kannabinoid (BONZAİ) sentetik uyuşturucu ve madde bağımlılığı ile ilgili faaliyetlerine yönelik yaptığı sunumlar ile başladı.
Emniyet Müdürlüğünden Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Ömer Okan Özer yaptığı sunumunda, İl Emniyet Müdürlüğü olarak Bonzai maddesine yönelik yapmış oldukları operasyonlar sonucu 2012 yılında 3.323 gr, 2013 yılında 1.765 gr ve 2014 yılının Eylül ayına kadar olan süreçte 50.201 gr Bonzai ele geçirilmiştir dedi.
Emniyet Müdürlüğü ve diğer ilgili Müdürlüklerce ortaklaşa başlatılan Bonzai ile Mücadele Projeleri ise şöyle.
MERCEK PROJESİ
Bireylerin, öğrencilerin maddeyle tanışmasını engellemek, maddeye ulaşılabilirliği azaltmak, madde kullanımı ve sonuçları hakkında farkındalığı arttırmak, madde kullanımının, satışının ve suça sürüklenmesinin önüne geçmek. 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılı içerisinde ilk etapta risk bölgelerinden belirlenen 25 pilot okulda birer aylık periyotlar ile değişmek üzere 91 personel görevlendirilmiş, yaklaşık 200 okula ulaşılması planlanmaktadır.
UMUTLUYUZ MUTLUYUZ PROJESİ
Bireylerin maddeyle tanışmasını engellemek, maddeye ulaşılabilirliği azaltmak, madde kullanımı ve sonuçları hakkında farkındalığı arttırmak, madde kullanımı konusunda sosyal faaliyetlerle duyarlılık oluşturmak Gençler, anne-babalar, öğretmenler, yetişkinler ve risk altındaki bireyler hedeflenmiştir.
Ayrıca sunumda Son 4 yıl içerisinde uyuşturucu madde kullanmak ve bulundurmak suçundan 38.305 şüpheli hakkında Emniyet birimlerince işlem yapılmış, 2014 yılı Eylül ayı itibariyle bu sayı 7.060 kişiye ulaşmıştır. Uyuşturucu madde kullanım ve ticareti olaylarına karışan kişilerin büyük çoğunluğunun hırsızlık, mala zarar verme, yaralama ve benzeri suçlardan kayıtlarının olduğu, suça daha meyilli bir yapı sergiledikleri görülmektedir denildi.
AMAÇ; FARKINDALIK OLUŞTURMAK
Toplantıda yaptığı konuşmada bu tehlikenin çok ciddi boyutlara ulaşabileceği ve bu işin makam mevki sorumluluklarının ötesinde ahlaki ve vicdani bir mesele olduğunu vurgulayan Vali Toprak, şunları söyledi, “Emniyet Müdürlüğümüz bir katkı olsun, farkındalık olsun, kurumlarımız adına örnek projeler olsun anlamında projeler üretmişlerdir. Ben öncelikle mercek projesi, umutluyuz mutluyuz projesi için gerekli dokümanlardan 60bin adet broşür basılması ve 10 bin adet CD çoğaltılması, tiyatro oyunlarının yapılması, ticaret borsamızın katkısı ile bunların yapılmasını herhalde kurul olarak hepsinin uygun buluyoruz.
Hepimizin gönlünde bu işler olsun. Uyuşturucu madde bağımlığı ile ilgili farkındalık oluşturmakla birlikte, her türlü önlemin alınması noktasında hepimiz çabalarımızı ortaya koyuyoruz.
BİR TAKIM ENDİŞELERİ HEP BİRLİKTE PAYLAŞIYORUZ
Geldiğimiz noktada ülkemizde her bir kurumun yapmış olduğu çalışma kıymete değer olmakla birlikte her bir kurumumuz güncel gelişmeler çerçevesinde yeni arayışlar, yeni davranış metotları, yeni öğretilerle ortaya çıkmasına rağmen; uyuşturucu madde kullanımı ve bağımlılığının arttığını, yaygınlaştığını ve bir takım ani ölümlerinde olduğunu görüyoruz.
Tabii kullanımda ne kadar kullanıldı; arttı, azaldı noktasında değil, özellikle sentetik uyuşturucunun son günlerde yer alması ve onunda bazı maddelerle birlikte kullanılması 3-5 saat içerisinde ani ve kesin ölüme götürüyor. Onun için nereye gidiyoruz gibi bir takım endişeleri hep birlikte yaşıyoruz. Çoluk çocuğumuz var, çevremiz var. Üstlendiğimiz sorumluluk ve yükümlülükler var. O nedenle bu konunun tabii ki önemi çerçevesinde hepimiz, hissiyatımızla üzüntü verici noktada karşılıyoruz. Acaba tedbirler yeterli midir? Tüm bu güzel çalışılmalara rağmen uyuşturucunun ülkemizde, dünya üzerindeki yaygın alanının ülkemize yönelik olarak da arttığını gösteriyor maalesef.
BİR YERDE DURDURULMALI! MADDE İLE TANIŞMA ENGELLENMELİ
Zaman zaman açıklamalar yapılıyor işte şu yaşa indi şu kadar yaygınlaştı gibi ama bunların altında hangi sosyal kültürel ekonomik sebepler olursa olsun bu gerçeği bilerek bunu bir an önce önlemenin bir yerde durdurmanın ve geriye doğru götürmenin de çalışmalarını yapmak noktasındayız.
Tüm bu çalışmalar bunlarla alakalı olsa gerek. Onun için her bir kurumumuza bir kez daha teşekkür ediyorum. Demek ki bizim esas amacımız madde ile tanışmaya engelleyeceğiz. Uyarıcı maddelere ulaşılabilirliği önleyeceğiz. Madde kullanımı ve sonuçları hakkında bilgi vereceğiz. Madde kullanımı konusunda duyarlılık oluşturacak sosyal çalışmalara, farkındalıklara da önem vereceğiz.
ÇOÇUKLARIMIZIN BİRARADA BULUNDUKLARI YERLER, MÜCADELEDE ÖNCELİKLİ OLMALI
Burada özellikle genç kesimlerin toplu olarak birlikte bulunduğu okullarla ilgili çalışmalarımız çok daha önemli. Yani 6 yaş grubunda 60 aydan başlıyor. 18 yaşa kadar, lise sona kadar Devletimizin ve devletimizin kontrolü altındaki toplu eğitim noktalarında, özellikle 18’i vurgulamamın sebebi çocuk koruma kanununun 18 yaşa kadar mutlak suretle Devletimize, Devletimizin organlarına, çocukların aleyhine oluşan her türlü suç ve suçlulukla ilgili istismar alanları ile ilgili mutlak hepimize kanuni, vicdani yükümlülükler veriyor. Toplu olarak ulaşabileceğimiz yerlerin başında okullar geliyor.
Bu manada İl Emniyet Müdürlüğümüzün, İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle birlikte bir proje çalışması başlatması ve okullarda ki gençlerimize, çocuklarımıza broşür, konferans, ailelerine ulaşacak şekilde, okul aile birliklerinin okul yönetimleriyle birlikte ve güvenlik görevlilerimiz ile birlikte broşür dağıtmak, çocuklarımızın düzeyinde konferans düzenlemek ve evlere ziyaret ki çok önemli buluyorum.
KURUMLAR TOPYEKÜN MÜCADELE EDECEK
Bu sadece Emniyet Müdürlüğü ve Millî Eğitim Müdürlüğünün çalışması olmadığını düşünüyorum. Çünkü burada yeri geldiğinde bu çalışmaya müftülükten de katkı sağlanması gerekiyor. Üniversitelerimizden de katkı sağlanması gerekiyor. Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğümüzden de katkı sağlanması gerekiyor. Sağlık boyutu ile Halk Sağlığı Müdürlüğünden ve İl Sağlık Müdürlüğünden de destek sağlanması gerekiyor. Bunlar çok önemli ve kıymetli çalışmalar olduğunu düşünüyorum.
ÇABUK UNUTUYORUZ! RUTİN MÜCADELE OLARAK ALGILANMASIN
Hakikaten bizler zaman zaman bazı konuları hassasiyetle, hissiyatın çok üstünde bir noktadaymış gibi yatıyoruz, kalkıyoruz ondan sonra aradan zaman geçiyor sanki onları söyleyen biz değilmişiz, Bu farkındalıkların çerçevesinde üzüntülerini ortaya koyan biz değilmişiz gibi unutuyoruz. Normal, sıradan, bayağılaşan bir konuymuş gibi harekete başlıyoruz ki bu en büyük tehlikedir. Burada hakikaten bu konu diğer tehlikelerin, trafik kazasının da üzerinde, örgütsel çalışmalarında üzerinde yer alan çünkü her bir aileyi ve geleceğimizi tehdit eden, toplumu uyuşturan toplumu yok eden toplumun temeline dinamit koyan bir hadise. Onun için bunu hakikaten üzerimize düşen görevi, temsil ettiğimiz makamın, mevkiinin olması gereken bir rutin çalışması gibi değil de kendimizi tamamıyla bu işe vermemiz gerekiyor.
İster yukarıda olalım, ister aşağıda olalım. Hangi noktada olursak olalım, bunu canlı tutmamız gerekir. Bunlarla alakalı olarak arzın azaltılması ile ilgili tabii ki güvenlik kuvvetlerimizin şüphesiz ki arzın azaltılması, içeriye girişlerin tıkanması noktasında diğer kurumlarımız ile birlikte görevlerimizi arıttırarak yapacağız.
TALEP AZALTIMI ÇALIŞMALARI CİDDİYE ALINSIN
Şüphesiz ki bu da yetmiyor, bir gerçek var. Talepte bulunuluyor, talebin azaltılması noktasında kurumlarımızın özellikle biraz önce ifade etiğim gibi kurumlarımızın dışında kalan kurumlarımızın talep azaltımı konusunda ciddi çalışmalar yapmak noktasındayız. İl Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü bünyesinde, Hastaneler bünyesinde, üniversiteler bünyesinde bununla ilgili tedavi merkezlerini açabiliriz.
Kentin içinde, sokaklarında, varoşlarında, ailelerimizin ihtiyaç duyabileceği noktalarda, biz ulaşabilmeliyiz. Yani biz birazda jandarma, polis ulaşır onu engeller diye bir durumumuz var. Çok farklı yöntemlerimiz var. Belki milli eğitim dememizin sebebi o. Sabah çocuk okula geldiğinde emin olunuz, yüzlerine baktığımızda acaba uykusuz mu, yoksa bir madde mi kullanıyor. Rengine baktığımızda bunu anlayabiliriz. Elimizde rehber öğretmenlerimiz var. Çözümlenmesinde, koordinesinde, kurumlar arasında bağlantı kurulabilecek bir pozisyon var. Biz bunu da çok iyi kullanmak noktasındayız.
18 yaş grubunda okula eğitime giden grubun işte ölçülebilir değerlerle 685 bin geçen yıl ki rakam. Bu sene de kayıtlar devam ettiği için bitmedi. 700 bin kişiye okullar aracılığıyla ulaşabilir ve onlara ailelerine yönelik her türlü bilgilendirme, konferansı verebiliriz. Bu konuda tüm kurumlarımızın kimin elinden ne geliyorsa katkı sağlaması gerekiyor. Bundan böyle biraz daha yüksek sesle ama reklam olsun manasında söylemiyorum. Her hafta cuma günleri diğer zamanlarda kürsüde camide bir şeyler söyleyebilir. Okullarda konferanslar verebilir. Önemli olan esas yaşam alanı olan okullar, okulun önü ama 6-7 saatin dışında zamanlarda vakit geçirdiği evi, evinin önü, metruk binalar, sokaklar ve aile içinden ve dışından çocuklara yönelik tehditleri bertaraf edecek komple bir davranış ortaya çıkarmak gerekiyor. Bu önemli.
ÇEMATEM SAYILARI ARTIRILACAK
18 yaş altı çocuklarımız için madde bağımlılığını ortadan kaldıracak, tedavilerini yaptıracak bir merkez açmak durumundayız. Bu iş hani senin benim işim meselesi değil, hastanelerin, aile sosyal politikalarını meselesi değil. Biz buna inanıyorsak, kendimize saygımız varsa, yatıp kalkıp biz bunların sonuçlarını geldiği noktaları ölçmemiz gerekiyor. Ciddi manada problemimiz var. Temsili açılabilir de 15 tane diyelim ki Tepecik de hasta yatağının ÇEMATEM’in açılması önemlidir. Ama yeterli değildir. Dış ilçeler de de 3-5 yataklı bazı odak noktaları kurabilmeliyiz. Burada Atatürk Eğitim Araştırma Hastanemizin bünyesinde AMATEM klinikleri poliklinikleri var üniversitemizde var. Onun dışında ki hastanelerde kurma çalışmaları var.
KENT MOBİLYALARI NİTELİKLİ BİR ŞEKİLDE ARTIRILMALI
Çocuklarla ilgili esas uyuşturucuya başlama noktasında yaş grubunda çok önemli olduğunu düşünüyoruz. O bataklığın kurutulması lazım. Çocuk, okulda iyi şeyler de öğrense yine sokağa gidiyor. Oynayacağı alan, oynayacak yeşil alan yok. Binalar birbiri ile niteliksiz güvenliksiz bir şekilde, anlatıyoruz. Orada da yine çocuk irtibat kuracağı kişileri buluyor. Bizim bunlara ulaşmayı engelleyecek bir kent mobilyalarını yapmamız gerekiyor. Çok kolay da değil ama yapılması gerekiyor.
Kentsel dönüşümü mutlak surette sağlamamız gerekiyor. Ailelere ve bu noktada koordinasyon içerisinde alabileceğimiz her bir kesime ulaşmak noktasındayız. Biz bu çalışmaları yaparken resmi kurum anlayışıyla tamam ama sivil toplumun bu farkındalık oluşturma, bilinçlendirme çalışmaları içerisine direkt girmesi bizi sevindiriyor.
İzmir Ticaret Borsamızın, İzmir İş Adamları Derneği gibi yerlerin kent konseyi, burada temsil edilmek istendi. Bizce bunlar çok önemlidir. Bunları konuları daha fazla seslendirebilmeliyiz. Projelerle devreye girmeliyiz. Anlatımlar yapmalıyız.
STK’LARI ÖNEMSİYORUZ
Biz kendi kendimize konuştuğumuz da bunun ötesinde sivil toplumun bu sıkıntıyı biraz da kendi üzerinden yürütülmesine önemsiyoruz. Şimdi borsamızın yaptığı bu farkındalık katkısını çok önemsiyoruz. Medya üzerinden konferanslarla tanıtım broşürleriyle sanatçı mı getiririsiniz. Vatandaşın dikkatini çekecek, ailelerimizi o noktada ilgi alaka içerisine çekebilecek, farkındalıkları oluşturabilmeliyiz. Bunları daha fazla alanda daha fazla bir şekilde anlatabilmeliyiz.
TOP YEKÜN DÖNÜŞÜM OLMALI
Uyuşturucu çağrı merkezi akşama kadar her bir yerden muhtarlar arıyor. Bizim mahallede çocuklar uyuşturucu kullanıyor, şurada satılıyor. Aslında topyekûn bir dönüşüme ihtiyaç var. Metruk binaların yıkılması gerekiyor. Bu uyuşturucuya nerede alışıyorlar nerede kullanıyorlar devam ediyorlar sadece uyuşturucuyla kalmıyor. Uyuşturucu ile başladıktan sonra her türlü istismar diğer boyutlara kadar gidiyor.
Bu dediğim endişelerden dolayı, yerel yönetimlerimiz, kamu kurumlarımız, güvenlik birimlerimiz, sivil toplum örgütlerimiz ne kadar tanıdığımız varsa bunlardan, rica edelim. Bu pozisyonun, bu çalışmanın içerisine onları da getirmemiz gerekiyor. Bunları, hepimiz hissiyat olarak yaşıyoruz. Bu konuda elimizden ne geliyorsa arttırarak birilerini bu işin içine dahil ederek işi arttırabilmeliyiz.
BİR YANDAN MÜCADELE BİR YANDAN ŞARKISI OLMAZ
Bonzai şarkısının çalınması konusunda, Emniyet Müdürlüğümüz bununla ilgi savcılığa daha önce suç duyusunda bulundu. İki üç kere aynı fiiller oldu. Vatandaşlarımız dilekçe yazmış. Bonzai ile mücadele ediyorsunuz bir taraftan şarkısı çalınıyor. Bu resmen uyuşturucuya teşvik ediyor, bunu neden yasaklamıyorsunuz. Şimdi yasal olarak altyapısını bizde yani bir taraftan bir suç oluşumu ile ilgili suç duyurusunda bulunmakla birlikte bu şarkının düğünlerde çalmasının yasaklanmasıyla ilgili yasaklama altyapısını oluşturuyoruz, bunu yasaklamalıyız. Bazen akıl tutulmasına rastlıyoruz, bu şarkının yasaklanması noktasında olmamız gerekiyor. Bonzai şarkısının yasaklanması ile ilgili her türlü hukuk kurallarının işletilmesine yönelik çalışmalarımızı yapalım. Bunu bu şekliyle yürütmüş olalım diye düşünüyorum.
GERİ DÖNÜŞ ENGELLEMEK İÇİN TEDBİR ALINACAK
Psikiyatri klinikleri de bu anlamda çok önemli, denetimli serbestlik, uyuşturucu kullanmış, cezaevine girmiş ya da girmemiş, serbest kalmış, onların daha sonra alışkanlıklarını bırakmaları ve devam ettirmemeleri için, mümkün olduğu kadar eğer psikiyatri alt bölümleri varsa hastanelerimizin mümkün olduğu kadar bunları açmak ve genişletmekte faydalı olacaktır.
Bu mesele hakikaten hayati bir konudur. Bir devleti silahla, ekonomik yıkımla yıkamayabilirsiniz; bir madde, bir bağımlılık suretiyle o işi yönetecek insanları da uyuşturursunuz. Onun için bu hakikaten bizim geleceğimizi ciddi manada tahrip eden bir meseledir. Hepimiz bunun farkında olarak daha fazla katkıyı nasıl koyabiliriz. Bunun arayışı içerisinde olmalıyız. Bu bir sinerji işidir. Bu konuyu yayalım ve ailelerimize kadar ulaşalım.
HERŞEY TALİMATLA YÜRÜMÜYOR
Hakikaten işimiz çok kolay değil. Hep birlikte bu konuda katkı sağlamalıyız. Güvenlik birimlerimizde gayretini yoğunlaştırdı. Hepimiz yoğunlaştırdık. Bu konuya özel istirham ediyorum. Bu konu şu kurumun, bu kurumun işi meselesi değil. Her şey talimatla yürümüyor, kanuni zorunluluklar tamam ama bu mesele ahlak ve vicdan bakışıyla yaparsak eğer mesafe alabiliriz, diye düşünüyorum. Hepinize yapmış olduğunuz ve yapacağınız katkılar için teşekkür ediyorum” dedi.

Yorumlar
Kalan Karakter: