İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZENERJİ, İZELMAN ve Ege Şehir Planlama şirketlerinde örgütlü DİSK Genel-İş 1, 2, 3 ve 9 No’lu şubeler, toplu iş sözleşmesi sürecinde SODEMSEN ve belediye yönetimi ile uzlaşmaya varılamaması üzerine grev kararı almıştı. Grevin ikinci gününde kent genelinde çöp toplama ve temizlik hizmetlerinde aksamalar yaşanırken, A Haber ekibi sahada vatandaş görüşlerini aldı.
Muhabir Tayfun Er'in mikrofon uzattığı bir taksi şoförü, grevdeki işçileri eleştirerek, “Belediye çalışanlarının İzmir halkına yaptığı zulmü görün. Ben taksici olduğum halde bu grev bana yarıyor ama yine de yanlış buluyorum,” ifadelerini kullandı.
Muhabir Er, bu sözler üzerine grev hakkını savunur gibi görünüp, hedefi değiştirerek "Aslında çalışanlar hakkını arıyor ama belediye gerekli miktarı veremedi," diyerek CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirdi.
Ancak taksi şoförü de tepkisini sürdürdü: “75 bin TL maaş az mı? İnsanlar 22 bin TL’ye çalışıyor, geçim savaşı veriyor. Bu grev İzmirliye yapılan bir zulümdür,” diyerek işçilerin taleplerine tepki gösterdi.
O anlar kısa sürede sosyal medyada gündem olurken, grev süreci kadar kamuoyundaki algı yönetimi ve medya dili de tartışma konusu haline geldi.
