“İzmir turizmi için çalışacağım”

Foça ve Aliağa’daki CHP ilçe örgütleri, CHP İzmir 2. Bölge Milletvekili Aday Adayı Çetin Altındağ’ı bağrına bastı.

Foça ziyaretinde CHP İlçe Başkanı Günal Biçer ve çok sayıda partili tarafından karşılanan Altındağ, İzmir’in turizm istediği ve hak ettiği payı alamadığını söyledi. Bu durumun AKP’nin tutarlı bir turizm politikasının olmamasından kaynaklandığını belirten Altındağ, “Bir kent düşünün ki antik çağın en önemli medeniyet merkezlerinden biri olsun. Akdeniz coğrafyasının cennet köşelerinden biri olsun. Dört bir yanı muhteşem plajlarla, spor ve tatil alanlarıyla çevrili olsun. Dört bir yanı sağlık turizmi potansiyeli taşıyan termal kaynaklarla çevrili olsun. İzmir işte bütün bunlara sahip bir kent. Ama tutarlı ve planlı bir turizm politikası olmadığı için İzmir ne yazık ki turizmden istediği payı alamıyor” dedi.

AKP yönetiminin turizmin Türkiye için önemini hiçbir zaman anlayamadığını vurgulayan Altındağ, “Her şey dâhil sistemini yerleştirerek bu saydığım değerlerin heba olmasına yol açtı. Artık İzmir’i özel olarak kapsayan bir turizm politikasına ihtiyaç var. Ben CHP’nin İzmir milletvekili olarak bu yaklaşımın hayata geçmesi için var gücümle çalışacağım” diye konuştu.

Altındağ, ilçe örgütünün ardından Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ’ı da makamında ziyaret etti. CHP’nin 7 Haziran’da birinci parti olacağını belirten Başkan Demirağ, CHP İzmir 2. Bölge Milletvekili Aday Adayı Çetin Altındağ’a başarılar diledi.

Vali ayrımcılık yapıyor

Foça’nın ardından Aliağa’ya geçen ve CHP Aliağa ilçe örgütü tarafından sıcak bir ilgiyle karşılanan Altındağ, burada partililerle yaptığı sohbette Türkiye çapında 29 il özel idaresi kapandığını, bunlardan birinin de İzmir olduğunu ifade etti. Altındağ, “İl Özel İdaremizin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar, İzmir Valisi’nin başında bulunduğu bir komisyon tarafından kamu kurum ve kuruluşlarına dağıtıldı. Bu dağıtım sırasında Sayın Valinin ayrımcı tavrına şahit olduk. AKP’nin yerel yönetimlerde olduğu illerde bu paylaşım komisyonları, il özel idaresi mallarını belediyelere dağıtırken İzmir’de ise bakanlıklara bağlı kurumlara verildi. İzmir Valisi, AKP’nin il başkanı gibi davrandı ve bu tavrını hala sürdürüyor” dedi.

İl Genel Meclisi üyesi olarak İzmir’in köylerine hizmet götürülmesinde emeği geçen bir siyasetçi olan Altındağ, “Köylerimizin sorunlarını yakından biliyorum. Bütünşehir yasası, köylerimiz için adeta bir idam fermanı oldu. Köylere ötürülecek olan hizmet, il genel meclisinden alınarak valiliğe bağlandı. Böylece siyasi ayrımcılığın önü açıldığı gibi yasanın temel felsefesi olduğu söylenen yerinden yönetim yerine merkezden yönetim söz konusu oldu” diye konuştu.