İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları:
Son 10 yılda İki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor. Onlar dışarıdan ithal ediyorlar.
Biz ekeceğiz, biz üreteceğiz. Kazanıp halkça bölüşeceğiz.
Mazotu çiftçiye 1.5 liradan vereceğim. Kılıçdaroğlu sözü.
Sen gemilere yatlara kaçtan veriyorsun? 1.25 kuruş bu aynı mazot değil mi?
Siz incide, pırlantada vergiyi sıfırladınız, ben de çiftçiye vergiyi sıfırlıyorum.
Onlar köşeyi dönmekten yanalar.
Türkiye'deki bütün çiftçi kardeşlerime sesleniyorum. Alın terinizin karşılığını istiyorsanız. Adres CHP'dir deyin.
Emekliye 2 maaş ikramiye vereceğim dedim. Ankra'da oturan beyler koro halinde itiraz ediyor. Parayı nereden bulacaksın diyorlar. Herkese, saraya, yandaşa para var, emekliye gelince para yok diyorlar.
Taşeron işçisi kardeşlerimiz haber göndermişler: "Mitinge gelemiyoruz. İşten çıkarırız diyorlar" diye.
800 bin taşeron işçi var. Hepsini kadro vereceğim.
Ben sizden birisiyim sevgili anneler. Siz nasıl yaşıyorsanız ben de öyle yaşıyorum. Yoksulluk, işsizlik nedir bunları bilirim. Ben zengin bir aileden gelmiyorum.
Benim saray merakım, altın kaplama klozet merakım da yok.
Adıyaman'dan Türkiye duysun Davutoğlu, Erdoğan için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır.
77 milyon yurttaşa aynı gözle bakıyorum. İnancı, kimliği ne olursa olsun. Çünkü benim yüreğimde insan sevgisi var.
Hiçbir aile ben yoksulum demeyecek. Aile sigortası gelecek, her evde tencere kaynayacak.
Bu ülkede yoksulluk varsa, şu soruyu sormanızı istiyorum. 13 yıldır iktidardasınız hiç mi yüzünüz kızarmadı?
Ben 13 yıl istemiyorum. Sadece 4 yıl istiyorum.
Rahmetli Ecevit'in geleneğinden geliyoruz. Ne derdi Ecevit? Ne ezen, ne ezilen, insanca halkça bir düzen.
Türkiye'ye barışı getirecek olan parti CHP'dir.
Seçim bildirgemizi yayınladık. Ankara'daki beylerin ezberleri bozuldu. Bir bey diyor ki asgari ücretin 1500 lira olması işçiye zulümdür. Sen 14 bin lira alırken işçiye zulüm olmuyor mu?
Bakın onlar konuşuyorlar. Ben hiçbirisine cevap vermiyorum. Türkiye'nin kavgaya değil huzur ve barışa ihtiyacı var.
Ya bu milletin derdi var, mevsimlik işçiler kasalarda hayatını kaybediyor. Onlar bizim insanlarımız değil mi?
Mağduriyet edebiyatı yapıyorlar, neymiş biz kefen giydik. Ne oldu da kefen giyiyorsun?
İsraf konusunda bunların eline kimse su dökemez. Milyarlık arabalara çerez parası diyorlar.
Müslüman kanı akıtmak için ellerine silah verdiler. İki milyon Suriyelinin kendi topraklarını terk etmeleri yazık günah değil mi?
kaynak: haber türk

Yorumlar
Kalan Karakter: