Kentsel dönüşüm ile ilgili bir takım önemli gelişmelerin yaşandığı İzmir'de hala birçok alan
bireysel dönüşüm ile geleceğini kurtarmaya çalışıyor.
Yüzlerce örneğini verebilirim. İzmir'in birçok mahallesinde 2 katlı evler yıkılıp yerine 4 katlı apartmanlar dikiliyor. Sonra birileri çıkıp kentsel dönüşümün altına imza atıldığını söylüyor. Bakın arkadaşlar; Türkiye'de kentsel dönüşüm için çıkarılan kanun kendini bilmez bir takım kişilerin saldırısına uğramış durumda. Buna ister bölgeye müdahale edemeyen yetkililerin basiretsizliği deyin, isterseniz başka bir şey. Ama görünen o ki, biz tam anlamıyla dönüşümde sınıfta kalmış durumdayız.
Hala bitişik nizamda, içeriye asla rüzgâr almayan beton blokların işgali ile boğuşuyoruz. Açık olan bir şey var ki inşa edilen bu 4 katlı evler ekonomik ömürlerini doldurmadığı sürece bugün dikilen evler bir 50 yıl daha İzmir'in estetiksel kâbusu olmayı sürdürecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Uzundere'de hayata geçirdiği kentsel dönüşüm projesinin önemli bir örnek olduğunu düşünüyorum. Lakin minimize edilmiş, çok az sayıda insanın rahatını ve çok az sayıda evin dönüşümünü kapsıyor. Bir alanda ayrık nizam inşa edilen evleri hemen bitişiğinde birbiri içerisine girmiş ruhsatsız yapılar karşılıyor.
Açık konuşalım. Kentsel dönüşüm yasasını bugüne dek Büyükşehir Belediyesi yalnızca bir kaç alanda uygulayabildi. Ve bu yasa 5 yıl önce çıktı. Biz bu hızda İzmir'in dönüşümünü gerçekleştiremeyiz. Nedeni mahallelerde kat yüksekliği yeniden belirlenmediği için birçok ilçede vatandaşın kendi dönüşümünü kendi gerçekleştirmesi nedeniyle 2 katlı bitişik nizam beton yığınları yıkılıyor yerine aynısının 4 katlısı inşa ediliyor.
Belediyeler acilen gabari yüksekliklerini kentsel dönüşüme uygun revize etmeli. Hiçbir ilçe de bitişik nizam konut inşaasına izin verilmemeli. Vatandaşa hakkı, bina yükseklikleri artırılarak verilmeli.
İZBAN
Bilin ki İzmir'in toplu ulaşımından bugün elimizde olan argümanlardan biri çıkarıldığında ortaya bugünkü durum çıkıyor. Ulaşım çöküyor, vatandaş işine de evine de geç kalıyor. Grev nedeniyle geçtiğimiz haftadan bu yana çalışmayan İZBAN'da hem işçiyi, hem vatandaşı, hem de işvereni mutlu edebilecek bir durumun yaratılması mümkün değil gibi. Hizmet vatandaş için yapıldığına göre en geç bu hafta içinde konunun her iki tarafı bir araya gelip greve nokta koyacak sözleşmeye imzayı konuşmalı. İZBAN tıpkı Metro gibi bu kentin olmazsa olmazı. Bunca mağdur vatandaşın durumunu da gözeterek hem vicdanlı davranmaya hem de elinizi çabuk tutmaya çağırıyorum sizi.
İyi haftalar...

Yorumlar
Kalan Karakter: