Dün CHP'nin İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler ile Atatürkçü Düşünce Derneği Özdere Şubesi'ni ziyaret ettik. Başkan Sami Gürler, Menderes Belediyesi kendilerini kapı dışarı ettikten sonra çok daha güzel bir yerde faaliyetlerini sürdürme şansı yakalamış. Bir defa açık açık söyleyeyim, böyle derneklerin bir yük olduğunu düşünenler, Sami Gürler ve derneğin üyelerinin karınca kararınca çalışmalarını izlemesini tavsiye ederim. Bir defa herhangi bir kurumdan yardım almıyorlar. Yeni kiraladıkları büronun kirasını, stopajını ve birtakım giderlerini karşılayabilecek bir fon oluşturmayı başarmışlar. Tabii ki her şey kanun çerçevesinde.
Gelelim Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu'nun neden Atatürkçü Düşünce Derneği'ni kapı dışarı ettiğine. Belediyenin bir meclis toplantısında konuşan Başkan Soylu, derneğin geleceği ile ilgili düşüncelerini şu şekilde kelimelere dökmüş;
“Evet ADD ile ilgili cevap şöyle söyleyeyim gayet açık ve net hiç kıvırmayacağım, yapmış olduğu toplantılarda nasıl geçenlerde bir toplantı yaşandı, ağıza alınmayacak laflar söylendi. Burada ben bir partinin belediye başkanıyım. Benim temsil ettiğim bir parti var. Şimdi sen benim temsil ettiğim bir partiye küfür ediyorsan o zaman benim olduğum yerde olmayacaksın. Sebebi budur, sebebi siyasidir. Bu yüzden süreleri doldu çıkarmak istiyorum.”
Anlamadığım nokta bir belediye başkanının partili olması mümkün mü?
Bir belediye başkanı, Atatürkçü Düşünce Derneği'ne siyasi bir kin güdebilir mi?
Menderes'te Başkan ile ADD arasında yaşanan kira kavgasının pek de masumane sebeplerden çıktığına inanmıyorum. Şayet yukarıda Başkan Soylu'nun Meclis'te söylediği ve tutanaklara geçtiği iddia edilen sözler doğruysa Atatürkçü Düşünce Derneği Özdere Şubesi'nin neden kapı dışı edildiğini araştırmaya gerek yok.
Anlayacağınız, dernek kirasını zamanında da ödese, kiraya yüzde 100 zam yapsa da konu siyasi.
Her şekilde kapının önüne koyulacaklardı.

Yorumlar
Kalan Karakter: