Salih ERKEK: Özel Sağlık Hastanesi’nin genç ve dinamik kadrosunda yer alan Emir kardeşim, hoş geldin. İzmir’in ilk özel hastanesi olan ve her biri konumunda uzman, güler yüzlü kadroya sahip olan bir hastanede çalışıyorsun. Bu konudaki görüşlerini ve Emir Akıncıoğlu’nun kim olduğunu bizlere anlatır mısın?
Emir AKINCIOĞLU: Salih Bey hastanemiz ve personellerimiz için söylediğiniz övgü dolu sözlerden dolayı teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum. Ben Emir Akıncıoğlu, 1987 İzmir doğumluyum, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum, uzmanlığımı da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yaptım, Özel Sağlık Hastanesi’nde Üroloji Uzmanı olarak çalışıyorum.

Salih ERKEK: Sevgili Emir, prostat nedir?
Emir AKINCIOĞLU: Prostat erkeklerde bulunan ve sidik kesesi altına yerleşen salgı bezidir, idrarın ve meninin akışını sağlamaktadır. Erik büyüklüğünde olan bu bez yapısı yaşın ilerlemesi ile büyüme göstermektedir.
Salih ERKEK: Prostat büyümesi neden ve kimlerde olur? Büyümesi insan vücudunda ne gibi sıkıntılara yol açar?
Emir AKINCIOĞLU: Prostatın büyümesi biz erkeklerde yaş ilerledikçe saçımızın dökülmesi, kulağımızın az duyması, gözümüzün az görmeye başlaması gibi doğal bir süreç aslında. Ancak bazı erkeklerde bu büyüme daha erken yaşlarda meydana gelebiliyor. Prostat büyümesinin tam sebebi net olarak bilinmiyor ama erkeklik hormonunun etkisi sonucunda olduğunu düşünüyoruz. Bizim için önemli olan günlük yaşantımızda bize ne gibi zorluklar yaşattığıdır. Prostatın ortasından bir idrar kanalı geçiyor, bu idrar kanalı prostat büyüdükçe daralıyor ve idrarın çıkışını zorlaştırıyor. Bu durum kişilerin çok sık idrara çıkmasından dolayı tedirginlik yaratıyor, dışarı çıktığında gözleri sürekli tuvalet arıyor. Bunun yanı sıra bu hastalarımızın uyku kaliteleri de düşüyor. Yani prostat büyümesi hastalarda bu tarz sorunlar yaratıyor.
Salih ERKEK: Prostat büyümesi tedavisi nasıl yapılır?
Emir AKINCIOĞLU: Şikâyete sebep konu idrar kesesinden de olabilir, prostatın büyümesinden de. Bu sebeple öncelikle hastanın tedavisine başlamadan tanının doğru koyulması gerekmektedir. Yapılan testler sonucu prostat büyümesi teşhisi koyulursa ve hasta daha önce tedavi görmemişse öncelikle ilaç tedavisi yöntemine başvuruyoruz. İlaç tedavisindeki amaç prostatı gevşeterek idrar kanalının açılmasını ve hastanın idrarını rahat yapmasını sağlamaktır. Prostat hastalığı grip gibi bir durum değildir, ilacımı içtim geçti gibi bir durum söz konusu değildir, bu sebeple prostat hastalığında prostat ilaçları kullanıldığı müddetçe etkinliğini göstermeye devam eder. Eğer ilaç tedavisi işe yaramaz ya da yan etki gösterir ise ameliyat seçeneği gündeme geliyor. Kısaca şöyle örneklendirebiliriz, bir su şişesi düşünün, içi dolu, boşaltmanız gerekiyor ancak ağzında mantar tıpa takılı. Biz o tıpayı öncelikli olarak ilaç tedavisiyle, ilaç tedavisi karşılık göstermez ise ameliyatla açıyoruz diyebiliriz.

Salih ERKEK: Prostat büyümesinde ameliyat seçeneği var mı?
Emir AKINCIOĞLU: Tıp alanında teknolojik gelişmeler her geçen sene artış gösteriyor. Bu sebeple prostat büyümesinde çok fazla seçeneğimiz var. Hastaların konforunu göz önüne alarak çok fazla seçenek sunabiliyoruz. Bu anlamda da ben şanslı bir hastanede çalışıyorum, Özel Sağlık Hastanesi bu gibi konularda teknolojik donanıma ve ekipmana sahip bir hastane. Geçmiş yıllarda prostat ameliyatlarında prostatın içine girip tıraşlama yöntemiyle temizliyorduk. Şimdiki teknolojideyse Holep denilen lazer yöntemiyle prostat ameliyatı yapıyoruz. Holep denilen lazer yöntemli ameliyatlarımızda bu hastalığın 10 sene içerisinde tekrarlama ihtimali çok düşük, bu sebeple de yaygın olarak tercihimizi bu yöntemde kullanıyoruz. Bu yöntemde kazıma yapılmadığından dolayı daha az kanama yaşanıyor ve hastalarımız tarafından da tercihen bu yöntem uygun görülüyor.
REZUM AMELİYATINI TÜRKİYE’DE İLK YAPAN HEKİM GRUBUYUZ
Prostat sorunlarında Rezum Tedavisi olarak adlandırdığımız bir ameliyat yöntemi daha var. Bu yöntem özellikle İngiltere’de yaygın olarak kullanılmaya devam ediliyor. Bu sistemi, benimde üzerimde çok emeği olan ve Özel Sağlık Hastanesi hekim kadrosunda görev yapan Prof. Dr. Burak Turna hocamız 2020’nin sonlarında Türkiye’ye getirdi ve Türkiye’de bu operasyonu yapan ilk hekim grubu biziz. 5 dakikalık bir ameliyat, çok teknolojik, idrar kısmından özel bir iğneyle girip su buharı püskürtülerek gerçekleştirdiğimiz bu operasyonu anestezi riski taşıyan hastalara öneriyoruz. Bu işlemin dezavantajı ise iyileşme süresinin 4 veya 5 haftayı bulması.
Salih ERKEK: Ameliyat sonrası hastaları neler bekliyor?
Emir AKINCIOĞLU: Operasyon sonrası zaten hastalarımızı sondayla çıkartıyoruz. Bunun yanı sıra bir hafta ya da on gün idrarını yaptığı esnada hafif yanmalar ara ara hafif kızarmalar olabiliyor. Normal işlevliğine 2 güne kadar da geçebildiği gibi bu süre 1 hafta ya da 10 günü de bulabiliyor. Bu ameliyatlardan sonra özellikle kanser tedavisi görmüş olan hastalarımızda idrar taşıma olasılığı yüzde bir hatta daha küçük ihtimal bile olsa bunu hastalarımıza söylüyoruz. Ancak bizim Özel Sağlık Hastanesi’nde gerçekleştirdiğimiz operasyonlarda çok şükür bu zamana kadar böyle bir durumla karşılaşmadık.

Salih ERKEK: Prostatın yani prostat kanserinin tanısını nasıl koyuyorsunuz?
Emir AKINCIOĞLU: Öncelikle şunu söyleyeyim, prostat kanseri adı gibi korkutucu olmayan, tam şifa ile tedavi edilebilen bir kanser türüdür. Kandan bakılan, PSA değeri dediğimiz bir değer vardır, o değerin yüksek çıkmasıyla ilk kuşkular ortaya çıkıyor. Bir diğer kuşkuda çok değerli olan, beş saniye süren ve makattan yapılan parmak muayenesi ile kuşkular ortaya çıkmaktadır. Bu muayeneler sonrası kuşkularımızın artması halinde öncelikle MR filmi çekiyoruz, MR sonucunda bu kuşkularımızı destekleyecek bulgularla karşılaşırsak Biyopsi denilen prostattan parça alma yoluna gidiyoruz, parça alındıktan sonra gelen sonuca göre evet bu prostat kanseridir diye tanısını koyuyoruz. Prostat kendini belli etmeyen bir hastalıktır, bu sebeple yaşı ilerlemiş her erkeğin düzenli olarak PSA değerine baktırması, parmak muayenesi yaptırması gerekmektedir.
Salih ERKEK: Son sözleriniz nelerdir?
Emir AKINCIOĞLU: Vücudumuzu sevelim, sağlıklı yaşayalım, her insan yaş alıyor, doktor kontrollerimizi aksatmayalım. Bu yakalanma ihtimali olduğumuz hastalıkların erken teşhis edilmesi demektir. Erken teşhis ve tanı hayat kurtarır. En kötü hastalık bile erken teşhis edildiğinde çok daha kolay hallolabiliyor.
Salih ERKEK: Değerli kardeşim, şeref verdin, güzel anlatımlarından dolayı izleyicilerim ve şahsım adına teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.
