Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım'ın 23 Aralık günü İzmir'e yaptığı ziyareti takip etmek üzere muhabirimle birlikte gittiğim İzmir Adnan Menderes Havaalanı'nda hoş olmayan durumla karşı karşıya kalmanın üzüntüsünü yaşıyorum.
Biz ve bizim gibi yazılı ve görsel basın temsilcisi arkadaşlarla beraber havaalanı VIP salonunda Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızı karşılamak için beklemeye başladık. Bu bekleme ile başladı bizleri üzen durum.
Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımıza sesleniyorum: Yaklaşık iki saatlik beklemenin üzerine basın temsilcileri olarak sizleri göremedik. Her ikinizde ahdevefa bilen kişilersiniz, oraya sizin için gelen basın temsilcilerini görüp, selam vermeden gideceğinize inanmıyorum. Ancak, üzülerek söylüyorum ki sizleri göremedik. Bu noktada havaalanı pprogramını düzenleyen görevlilerin hatası var. Size bunu, basın temsilcilerinin sizi beklediğini bildirmeleri gerekiyordu.
Ayrıca, yaşanan olumsuzluğu yanınızda bulunan milletvekillerini arayarak iletmek, bilgi vermek istedim, telefonlarına cevap vermedikleri için mesajla bilgilendirme yaptım. Hepsi telefonumda kayıtlı.
Ulaşmaya çalıştığımız vekiller ve diğer görevliler onlarca basın emekçisinin sizleri beklediğini size söylemiş olsaydı sizler gelip bir selam verirdiniz ve bizlerde hüsrana uğramamış olurduk.
Şimdi havaalanı programını organize edenlere sesleniyorum: Sizin yüzünüzden biz basın mensupları havaalanından gönlü kırık ayrıldık. Unutmayın ki, bizler, yani yazılı ve görsel basın olmasa yöneticilerimizin icraatlarını kimse duymaz, kimse ne yapıldığını bilmez. Kendiniz çalar, kendiniz oynarsınız. Unutmayın ki 15 Temmuz darbe girişimine karşı verilen vatan müdafası Sayın Cumhurbaşkanımızın televizyon kanalından halka seslenmesiyle başladı. Sayın Cumhurbaşkanımız o an canlı yayına bağlanmamış olsaydı ne olurdu hiç düşündünüz mü? Sizler hangi hakla basını devlet büyüklerinden ayırırsınız!
Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım'a sesleniyorum: Şahsımı tanır, bilirsiniz. Bu olumsuzluklara, gönül kırgınlıklarına yol açmamak için gittiğiniz şehirlerde yazılı ve görsel basını unutmayın, bizlerin unutulmasına müsaade etmeyin.
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için!
Not: 15 Temmuz akşamı yaşanan hain kalkışmada basının ne kadar önemli olduğunu tüm dünya gördü. Sayın Cumhurbaşkanımızın canlı yayında halka seslenmesinden sonra tüm şehirlerde Fetö unsurlarına karşı vatan savunmasını televizyondan çağrıyı dinleyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları yaptı. Şahsen ben de 15 Temmuz gecesi yapılan hain girişimin ilk dakikalarında tüm çağrıları saniye saniye okurlarımızla paylaştım. Bunların hepsi imtiyaz sahibi olduğum Gazetem İzmir sayfalarında mevcut. Lütfen Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Başbakanımızın etrafında görevli kişiler bizlerle devlet büyükleri arasına set kurmasın!

Yorumlar
Kalan Karakter: