Reklam

Salih Erkek Yazdı...

MİLLETİN TOKADI FENA OLUR

Salih Erkek Yazdı...

MİLLETİN TOKADI FENA OLUR

Salih Erkek Yazdı...
03 Temmuz 2019 - 11:35

Eğri oturur lakin her daim doğruları yazar, söylerim.
2019 Mart ayında yapılan yerel seçimde Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı kurmayları, danışmanları, vekilleri yanlış yönlendirdi, yanlış politika yapmasına ve yanlış aday belirlenmesine sebep oldu.
Oy kaybı yaşanmasının sebebi tamamen bundan dolayıdır.
Örnek vermek için 47 yıldan beri yaşadığım İzmir’i ele alacağım…
Bu ilimizde az olalım biz olalım mantığıyla belediye başkan adayları belirlendi, kazanamayacak kişiler aday gösterildi.
Örneğin Karabağlar ilçesini yüzde yüz kazanabilecek, başta büyükşehir ve diğer ilçe belediye başkan adaylarına katkı koyabilecek olan Kaymakam Mehmet Sadık Tunç adaylık açıklamasına bir saat kala listeden çıkarıldı, yerine halkta karşılığı olmayan Bilal Doğan aday gösterildi.
Sonuç ne mi oldu? Tabii ki koca bir hüsran.
Tunç’a yapılan bu haksızlık karşısında İzmir’de yaşayan Doğu ve Güneydoğulu vatandaşlar AK Parti yöneticilerine tavır aldı.
Yanlış başkan adayı belirlenmesinin sonrasında olumsuzluklar peş peşe gelmeye devam etti.
Belediye meclis üyesi adaylarının belirlenmesi de apayrı hüsran yarattı.
Alakasız kişiler ilgisi ve alakası olmayan ilçelerden aday gösterildi.
Dedim ya az olalım biz olalım mantığıyla hareket ettiler, listeye yazılan isimleri ‘şu kişi vekilin adayı, bu kişi il başkanının adayı, öbür kişi bürokrat, işadamının adayı’ olarak belirlendi.
Sonuçta da belediye başkan adayına hiçbir katkıları olmadı.
Bir zaman sonra AK Parti cephesinin CHP’nin 27 meclis üyesi adayını PKK yandaşı olmakla suçlaması da İzmir’de yaşayan Kürt seçmenin tepkisine sebep oldu.
Şahsen araştırdım, böyle bir duruma rastlamadım.
Bu yanlış söylemler ülke geneline yayıldı ve Kürt seçmen AK Parti’ye küstü.
Gelelim İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sayın Tunç Soyer’e…
Kendisini yakından tanıyan biriyim, aday adaylığı sürecinde Aziz Kocaoğlu ve Abdul Batur kendisinin aday gösterilmemesi adına çok büyük gayret gösterdi. Bu ikiliye bir destek de İYİ Parti üst yöneticilerinden geldi. (Kişilerin isimlerini paylaşmıyorum ama Salih Erkek yalan söylüyorsun diyen olursa bir dahaki yazımda isimleri açıklarım)
Bu kişilere karşı köşe yazılarımda, haberlerimde ve TV programlarımda Tunç Soyer’i savundum, aday gösterilmesi yönünde gayret ettim.
Tunç Başkan partisi tarafından aday gösterildikten sonra kendisine Mason diyen oldu, zenginler kulübü dediler, babası tarafından büyük eleştirilere maruz kaldı, terör örgütü destekçisi diyen bile oldu. Seferihisar’daki başarılarını görmezden gelip o ilçeyi yönetemeyen büyükşehiri nasıl yönetecek dediler. Tabir yerindeyse yerden yere vurdular.
Ancak kendisi bu eleştiriler karşısında kendisine yakışacak şekilde davranarak hep renklerden, saygı ve sevgiden, kucaklaşmadan, birlik ve beraberlikten, İzmir’den, İzmir’i güzelleştirmeden bahsetti.
Sonuç olarak zafere ulaştı.
Şimdi gelelim İstanbul’da yenilenen belediye seçimine…
Sayın Binali Yıldırım Türkiye’de ve dünya genelinde tanınırlığı olan, saygınlığı, mütevaziliği, işbilirliği, icraatları ile bilinen birisidir ve İstanbul’da yapılan seçimi kaybetmesinin tek sebebi yanlış söylemler ve eleştirilerdir.
Yıldırım’ın seçimi kazanması adına Cumhur İttifakı kurmaylarının nefret dili kullanması karşısında İmamoğlu her daim birlikten, kardeşlikten, güzellikten, bahsetmesi, Doğu ve Güneydoğulu seçmeni ayrıştırmaması, her Kürt seçmenin PKK’lı veya her HDP’linin PKK sempatizanı olmadığını savunması, İstanbul’da yaşayan 3 milyon Kürt seçmeni yok saymaması, sürekli halk arasında gezerek vatandaşa birebir temas etmesi kendisine seçimi kazandırdı.
AK Parti büyükşehirlerde Kürt seçmen üzerinden yürüttüğü yanlış siyasetten dolayı seçimi kaybetti.
Şimdi gelelim Cumhur İttifakı üyesi olan MHP’ye…
Bu seçimlerde MHP’nin AK Parti’ye yok sayılacak oranda katkısı oldu. Kendi içlerinde istenmeyen söylemlerden dolayı bazı seçmen yönünü İYİ Parti’ye çevirdi ve Millet İttifakı’ndan yana tercihini kullandı. Yani ittifakın yarardan çok zararı oldu diyebiliriz.
Bu seçim artık geride kaldı, zorlamanın manası da yok. Bundan sonra AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın parti içinde aldığı görevlerden sonra ne oldum delisi olan vekillerini, üst bürokratlarını öncelikli olarak İzmir’den başlayarak büyükşehirlerde devam etme suretiyle uyarması, gerekenlere görevden el çektirmesi gerekiyor. Zamanı geldiğinde İzmir’deki ne oldum delisi olanların isimlerini açıklayacağım.
Unutulmamalıdır ki eleştiri doğruyu buldurur, her yönetici eleştiriye açık olmalıdır.
Yazım aracılığıyla İstanbul seçimi sonrası Sayın Ekrem İmamoğlu’nu tebrik eden ve başarı dileyen Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Sayın Binali Yıldırım’ı tebrik ediyor, seçimle göreve gelen Sayın İmamoğlu’na başarılar diliyorum.
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için...
NOT 1: Millet bu seçimlerde merkezi hükümete bir ders verdi. Bu dersi neden verdiğini bir sonraki notumda okuyacaksınız. CHP’nin başta büyükşehir belediye ve ilçe belediye başkanlarına tavsiyem; İstanbul’da Sayın Ekrem İmamoğlu, İzmir’de Sayın Tunç Soyer gibi barışçıl, sevecen, saygılı, sevgili ve halk adamı olun, halkı kucaklayın, halka köprü olun, büyüdükçe küçülün ve ne oldum delisi olmayın, halka en güzel hizmeti verebilmek için yarışın. Şahsıma inanın böyle yaparsanız bu halk sizi başlarına taç ederler.
NOT 2: Türkiye Cumhuriyeti Başkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a iki kelam etme vaktim geldi hatta geçti bile. Sayın başkan öncelikle unutulmamalıdır ki dost acı söyler, nezaket içerisindeki eleştiriler doğruyu buldurur. Geçmiş dönemlerdeki icraatlarınızı inkar edenler haramzadedir. 15 Temmuz gecesi ismini salya sümük FETO koyduğum vatan haini ve itlerinin iç savaş çıkarma, yurdumuzu tıpkı Suriye, Irak gibi bölüp parçalama girişimine zor şartlar altında karşı gelip korkmamanız, milletinizi alanlara, sokaklara, caddelere, meydanlara davet edip halkın içine girmeniz, çağrınız karşısında eline aldığı bayrakla sokaklara inen vatan millet sevdalısı Türk – Kürt – Laz – Çerkez – Göçmen – Alevi –Sünni ile birliği sağlamanız ve yüzlerce şehit binlerce gazi verilmesi sonrası yurdumuzu bunlara teslim edilmesini engellemeniz sonrasında gönlümde taht kurdunuz.
Tüm bu davranışlarınızı inkar eden de haramzadedir.
Şimdi gelelim siyasi hatalarınıza…
Görev adamı Sayın Binali Yıldırım haricinde hepsi demesek de birçok bakanınız, vekiliniz ve bürokratlarınız ne oldum delisi olmuş, hepsi ekip kurarak ben o bakanın ekibindeyim öbürü ben bu vekilin ekibindeyim söylemleriyle ayrımcılık yaparak partiyi yıprattılar.
Vatandaşla aranıza ve kendi aralarına set koydular, artık eskisi gibi değil herkesin burnu Kaf Dağı’nda.
Ararız aramayı cevaplamaz geri dönmezler, mesaj atarız cevap yazmazlar, gidersin kapılar kapalı kimseyle görüşmezler anlayacağınız ne oldum delisi olmuşlar.
Ee peki insanlar dertlerini, sorunlarını kime aktaracaklar?
Bu anlamda AK Parti’nin sandık başarısı eriyip gidiyor.
Sizin genel başkan olarak tek başınıza yapacaklarınız sınırlıdır, günün 20 saatine yakın iç ve dışa meselelerle uğraş verseniz bile bir yere kadar başarı sağlayabilirsiniz ancak her olumsuzluğa tek başınıza yetişmeniz imkansızdır. Bu anlamda kendinize yakın, halkçı bürokratlar belirleyip her ilde görevlendirin, illerdeki olumsuzluklara dur desinler, olup biteni size aktarıp halkın sorunlarına çözüm getirsinler. Tüm dünyanın karşısında olan siz gücünüzü Türk Milleti’nden alırken bu gücü kaybederseniz yıllardır uğraş verdiğiniz parti Anavatan Partisi gibi çöküp gider.
Size soruyorum, 34 yıldır İzmir’de siyaset yapan, Gazetem İzmir ismi altında basın yayına tabi olan kuruluşumun yanında haber portalı ve internet televizyonu sahibi olan ben bile bakanlarınıza, vekil ve bürokratlarınıza ulaşamazken sade vatandaş nasıl ulaşacak?
İşte bu şahıslar yüzünden millet sandıkta tokat attı ve bu sebeple yazımın başlığını halkın tokadı olarak belirledim.
Sayın Başkan unutmayın ki kuşkanatlarıyla uçar, şeyh müritleriyle şeyh olur.
NOT 3: Tüm siyasi parti liderlerine çağrı yapmak istiyorum… Hepiniz bir araya gelin, siyasi görüşlerinizi bir yana bırakıp yurdumuzun iç ve dış sorunlarını gündeminize alın, bütünlük sağlayın. Kullandığınız dil halkı birbirine kutuplaştırıyor farkında değilsiniz. Siyasi çıkarlarınız adına dünyada emsali olmayan güzel yurdumuzu heba etmeyin, günün birlik günü olduğunu unutmayın bilmem anlatabildim mi?

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • FUAT HIZARCI
    4 yıl önce
    Değerli büyüğüm, Emeğine yüreğine sağlık, tarihi bir yazıyı kaleme almanızdan dolayı sizi en kalbi duygularımla tebrik ediyorum. ÜLKEMİN içinde bulunduğu ekonomik konuya dair yazılarınızıda beklediğimi ifade ederek, saygılarımı sunuyorum. İyiki varsın....