Salih Erkek yazdı...

Geçtiğimiz genel seçimlerde partisi olan AK Parti’den İzmir’de aday gösterilen Ceyda Bölünmez Çankırı kimdir?
Yazıma ilk olarak buradan başlamak istiyorum…
Ceyda Hanım Mardin kökenli bir siyasetçidir; babası ise Mardin Eski Milletvekillerinden Süleyman Bölünmez’dir.
Kendilerini tanımasam dahi Sayın Süleyman Bölünmez hakkında bazı duyumlarım vardı; kendisi için sağlam bir siyasetçi olmasının yanı sıra hayır ve yardımsever bir kişilik olduğu yönünde söylemlere şahit olmuştum.
Genel seçim süreciydi, isim babası olduğum ithal milletvekili adaylarıyla alakalı İzmir kazana koyulmuş kelle paça çorbası gibi kaynıyordu.
İzmir’de yaşayanlar, siyasetçiler ve STK üyeleri, ithal adaylardan ve İzmir’de ithal aday gösterilmesinden hoşnut değildi.
Peki, haklılar mıydı diye soracak olursanız, evet, bence çok haklılardı…
Bence İzmir’den aday gösterilen bir siyasetçinin, İzmir’de en az 5 yıl ikamet etmiş olması, İzmir’i ve İzmir’de yaşayanları tanıması gerekli.
Ceyda Hanım’ın İzmir’den aday gösterilmesi ve adaylığı sonrası kazanın kaynaması üzerine İzmir Mardinliler Vakfı Başkanı değerli kardeşim Rasim Kahraman vakıf binasında bir toplantı tertip etti. Konuyla alakalı beni de arayan Rasim Başkan’ın “Salih ağabey konuyla alakalı vakıf binamızda toplantı tertip ediyoruz, başkan yardımcım olarak sende toplantıda bulunursan çok sevinirim” demesi üzerine gündemi öğrendim ve toplantı günüde vakıf binasında hazır bulundum.
Vakıf yöneticilerinin hemen hemen hepsinin hazır bulunduğu toplantıyı başkan Rasim Kahraman “Sayın üyelerimiz, sizlerin de bildiği üzere AK Parti yönetimi, kıymetli hemşerimiz Sayın Ceyda Bölünmez Çankırı’yı İzmir’den milletvekili adayı olarak gösterdi. Bugün burada toplanma sebebimiz bu konu hakkında görüş alışverişi yapmaktır” sözleriyle açmıştı.
Şahsımı tanıyanlar bilir, yapım gereği mecbur kalmadıkça divanda oturmayı tercih etmem, bazı insanlar divanda oturmak için divan kenarında nöbet tutuyorlar, onları da hep ayıplamışımdır.
Yönetimdeki arkadaşlar sırayla aday hakkındaki görüşlerini sıralamıştı. Birçoğunun görüşü “İzmir’de aday adayı olan hemşerilerimizin olduğu, İzmir’i bilmeyen birinin aday gösterilmemesi, böyle bir adayı kabul etmedikleri” yönündeydi.
Söz sırası bana geldiğinde “İthal Vekil” isim babası olduğumdan her zamanki gibi doğruları söylememi, ithal vekillere karşı olan tepkimi dile getirmemi talep eden seslerin yükselmesi üzerine arkadaşlardan “Müsaade eder ve sessiz kalır, dinlerseniz, sizlere ‘yapıma ve görüşüme yakışır şekilde’ cevap vereceğim, durumla alakalı görüşlerimi ifade edeceğim” diyerek toplantıya katılanlara şu şekilde hitap etmiştim: “Arkadaşlar konuşmamı kısa kesmek zorunda kalacağım; çünkü vekil adayımız demiyorum, daha kendisini kabullenmemiş, bağrımıza basmamışız bu sebeple vekil adayı olarak hitap edeceğim, Sayın Ceyda Hanım yaklaşık 20 dakika sonra aramıza katılacaklar. Bu sebeple kısa ve öz şekilde ‘ithal vekil aday istemiyoruz’ konusuna değinmek istiyorum. İthal vekil ithamının isim babası benim, defalarca TV programlarımda bu konu hakkında konuştum, köşe yazılarımda gündeme getirdim, gazetemde haberler yaptım, toplantılarda konuştum. Bunu hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Neden o zaman tepkinizi koymadınız da iş işten geçince, tüm siyasi partiler adaylarını açıkladıktan sonra tepki gösteriyorsunuz? Arkadaşlar, adayımız, bakın adayımız diyorum ve inanıyorum ki sizde bu şekilde bağrınıza basacaksınız ve benimseyeceksiniz, bu kişi bir kadındır ve Mardinlidir. Her kadın vekil adayı gibi o da bizlerin namusu, şerefi ve onurudur. Bu saatten sonra bizlere düşen hemşerimiz olan kadın adayımıza bacımız, anamız gibi sahip çıkmaktır.”
Toplantıya katılan hemşerilerimize hitaben yaptığım konuşmadan önce sayın vekil adayına karşı olan deyim yerindeyse sert şekilde esen poyraz rüzgârı yerini İzmir gecelerinde esen melteme bırakmıştı.
İşte bizim aklıselim insanımızın suyuna ve yapılarına göre görüş belirtirseniz olumsuz olan konular olumlu olur.
Biz doğuluların özelliğidir, hiçbir zaman saygıyı elden bırakmayız. Yapılan konuşmalar sonrası Sayın Ceyda Hanım toplantıya iştirak etti, bizler saygımız gereği sayın vekili ayağa kalkarak, alkışlar arasında karşıladık. Vakıf başkanımız Sayın Rasim Kahraman, Ceyda Hanım’ı ve heyetini vakıf üyelerine tanıttıktan sonra Ceyda Hanım uzun bir konuşma yapmıştı.
Konuşmasının içeriğinde dile getirdiği “size layık olacağım, söz veriyorum” sözleri çok hoşuma gitmişti. (Ceyda vekilimizin seçimden sonraki zamanlarda yeğenimin nişanına katılıp yüzük takmışlığı, Gazetem İzmir'in eski merkez binasında bizleri şereflendirmişliği oldu. Onun haricinde görüşmüşlüğümüz olmadı.)
Ceyda Hanım’ın toplantıda yaptığı konuşma sonrası babası, Mardin eski milletvekili Sayın Süleyman Bölünmez söz alarak şahsına yakışır, saygın ve naif bir konuşma yapması benim ve toplantıya katılanların hoşuna gitmiş, alkış almıştı. Süleyman Beyi ilk defa orada tanıdım ve seçim sonrası şahsımı arayarak kendisi ve vekil kızı Ceyda Hanım adına teşekkür etmişti. Bunlar haricinde karşı karşıya gelmişliğimiz yoktur, sadece sosyal medya üzerinden birbirimize selam alıp vermişliğimiz vardır.
Partisi adına Mardin'de çalışma yapan ve bu sebeple İzmir siyasi arenasında çok gözükmeyen Sayın Süleyman Bölünmez, İzmir Mardinliler Federasyonu'nda gerçekleşen toplantıda da bizlerin beğenisini almıştı. Sanki Mardin'deymiş gibi seçimi başarıyla bitiren Sayın Süleyman Bölünmez şehrine yaptığı yardımlarla, yardımseverliği ve insanlara hitap şekliyle beğeni toplayan bir şahıs. Böylesi bir siyasetçi bağımsız aday olsa dahi vekil seçilir.

Süleyman Beyin arabası kendisi de içerisindeyken ve seyir halinde giderken (yaklaşık bir hafta önce) alev almıştı, kendisine sosyal medya üzerinden ilettiğim geçmiş olsun dileğime teşekkür ile cevap vermişti.
Daha sonra yangının sebebini öğrenmek adına internet üzerinden araştırma yapmaya başladım ve son olarak Mardin Söz Gazetesi sahibi Sayın Mehmet Çelik’in köşe yazısına denk geldim.
Vakıf toplantısında yaptığı naif konuşmaları gözümün önüne canlandıran “Süleyman Bölünmez ve Mardin!” başlıklı yazıda kaleme alınanları size satır satır aktarmak istiyorum;

SÜLEYMAN BÖLÜNMEZ VE MARDİN!

Süleyman Bölünmez, eşimin akrabası.
Annesi Kayınbabamla dayı kızı, hala oğlu!
Sayın Bölünmez ile suyumuz aynı arkta yürümedi,
El ovuşturmayı sevmem, beceremem!
O beni pek sevmez, ben ona saygı duyarım.
Onunla ilgili köşe yazıları, haberler yaptım hoşuna gitmeyen, benim yazmam, yapmam gerektiğine inandığım..
Neden yazdın, niçin yaptın muhabbetti yapmadı hiçbir zaman.
Her karşılaştığımız yerde, bana “bey “ile başlayan selamına, merhabasına, “Sayın Vekil” ile karşılık verdim.
Yiğidi öldür hakkımı yeme derler!
Süleyman Bölünmez Mardin için Mardinliler çok şey yaptı!
Önce Mardinsporu uçurdu, taraftarın nezdinde “İmparator” oldu.
Her köyde, her ilçede bir hizmet hatırası var!
Mardinliler, Bölünmez’i Meclise gönderdi..
Seçim için gittiği köylere eli boş gitmedi.
Oy istediği köylere, cami yaptırdı
Yol yaptırdı
Okul Yatırdı
Taziye evi yaptırdı..
Trafo desteği sağladı, suyu olmayan köylere sondaj açtı.
Köylülerin hizmet noktasında isteklerine hayır demedi..
Oy istemediği köylere de birkaç kamyon çimento ve biraz da parke taşı verdi.
Köylüler bunun karşılığını verdi mi?
Verdi!
Mardin’e iki fakülte, ve çok sayıda okul yaptırdı.
Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk adına Derik İlçesinde lise yaptırdı.
Nusaybin İlçesinde lisede yoğunluk yaşanınca 6 -7 ayda yeni lise binası yapıtırıp teslim etti.
Yıllarca fakirlerin, yoksulların kömür ihtiyacını karşıladı!
Yetmedi gıda yardımı yaptı.
Muhtaç öğrencilere burs verdi, eğitimlerini tamamlamaları için destek oldu.
Bilgisayar ihtiyacı olan okullara, bilgisayar verdi.
Hastalara ilaç oldu, tedavilerini sağladı.
Ankara-Mardin arası şifa ekspresi oldu.
Ankara’ya tedaviye gidenlerin sadece tedavi ve yol masraflarını karşılamakla kalmadı,
Yatacakları yer temin etti, yiyecek,içecek ihtiyaçlarını karşıladı.
Mardinliler, imparator dedikleri, omuzlarında taşıdıkları Bölünmez’e bir de belediye başkanlığı hediye etti.
Süleyman Bölünmez, eli açık, gönlü zengin bir iş insanı.
Oturup kalkmasını bilen, temsil kabiliyeti yüksek bir iş insanı.
İnişli çıkışlı yollardan geçti, ama Allah hep yürü kulum dedi
Kızı Ceyda Bölünmez Çankırı Mardin’den Milletvekili seçildi..
Süleyman Bölünmez Mardin’e kırıldığı günler, Mardinlilerden uzaklaşmak istediği anlar oldu!
Ama ne o bunu başarabildi, ne Mardin ve Mardinliler buna izin verdi.
Süleyman Bölünmez hala hayır işlerine devam ediyor!
Ve halen Mardin sevdalısı görüntüsü hakim.
Mardin ve Mardinliler için çok şey yaptı.
Mardin ve Mardinliler de Bölünmez’i bağrına bastı.
Bölünmez’in Mardin sevdası daha çok devam edecek diye düşünüyorum!
Bu satırları yazdığım sıralarda, Bodrum yakınlarında Bölünmez’in aracı alev aldı.
Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum
Sayın Vekil’e selam olsun….
Sayın Mehmet Çelik’in kaleme aldığı bu satırları okuduğumda küçük dilimi yutuyordum. Arabasının yanmasıyla alakalı yaptığım araştırmayı bir kenarı bırakarak direk meslektaşım olan Mardin Söz gazetesi sahibi Mehmet Çelik’e ulaştım, hoş sohbetten sonra yazının içeriğinde geçenlerin doğruluğunu teyit ettim. Sayın Çelik’ten aldığım “evet Salih kardeşim, yazdıklarım harfiyen doğrudur, hatta eksiği vardır fazlası yoktur. Süleyman Bey eşimin akrabası olsa dahi bazı zamanlar kendisini eleştirdiğim olmuştur. Ama yiğidi öldür hakkını yeme demişler. Bende bu görüşte doğruları dile getiririm” cevabı üzerine kendisine teşekkür ederek İzmir’e geldiği zaman ağırlamak istediğimi söyledim, Mehmet ağabeyde Mardin’e ilk gittiğimde görüşmek istediğini söyledi ve telefonu kapattık.
Evet, ben böylesi hayırsever adam görmedim. Böylesi iş adamlarımızın, milletvekillerimizin, belediye başkanlarımızın çoğalmasını tüm yüreğimle diliyorum...
işadamı Sayın Sleyman Bölünmez'i candan kutluyor, kendilerine sağlıklar diliyorum...
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için…