Sevgili okurlarım, yazıma başlamadan önce hepimizin mübarek Kurban Bayramı’nı kutluyor, her günümüzün bayram sevinci içerisinde geçmesini diliyorum…
Geçtiğimiz günlerde şehir dışında yaşayan bir dostum ile telefon görüşmesi yaparken konu kurbanlığa geldi. Yaşadığı şehirde bayramda kesilen kurbanların nasıl pay edildiğini anlattığında şahsımı çok şaşırttı.
Örnek olarak 3 kişi ortak danaya giriyor, ortaklardan birisi daha zengin ve dananın yarı hissesini kendisine alıyor, bu payı kasaba güzelce parçalatıyor, tuzluyor, sırf kurbanlık etlerini koyabilmek için aldığı derin dondurucuya yerleştirip kışa hazırlık yapıyormuş.
Arkadaşıma bu kişiler kurban etini dağıtmıyor mu diye sorduğumda ise kışa hazırlık yapıyorlar şeklinde cevap aldım.
Duyduklarım karşısında kızgın bir ses tonuyla sen de böyle mi yapıyorsun diye sordum ve hayır, haşa öyle bir şey olamaz, ben İslami şartlar neyse onu uyguluyorum demesi üzerine rahatladım.
Kurban etinin 4’te 3’ü yoksullara, ihtiyaç sahiplerine dağıtılır, 4’te 1’i ise ev halkında kalır ve hanelerine gelen misafirler ile yenir. Bu vesile ile kurban kesenler hayır ve hasenat kazanır.
Kestiği kurbanı derin dondurucuya kaldırıp kışın yiyen kişi hem kendisine hem de ailesine zehir zıkkım yediriyor. Ben böyle insanlara çakal derim, çakallarda açgözlüdür, yemeklerini asla kimseyle paylaşmaz.
Allah’ım bu yanlışı yapanları ıslah etsin, herkese kurbanlarını İslami şartlara göre kesip dağıtmayı nasip etsin.
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için…
Salih Erkek'in kaleminden...
Kurban Bayramı ve Çakallar!
Yayınlanma :
09.07.2022 08:40
Güncelleme :
09.07.2022 08:43
