Dağ, Mobilyacılar Odası’nın ve mobilya esnafının geleceği ile ilgili görüşlerini anlattı. Esnafı ve odayı güçlendirecek bir atılım yapılması gerektiğini kaydeden Dağ, genç ve aktif bir oda yönetimine ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Dağ, oda seçimlerine bir yıl kala hedeflerini gazetemize anlattı. Mobilya esnafının yer sorunu başta olmak üzere dışarıya açılma sorunu dahil her alana el atacaklarını söyleyen Dağ, “Vakti gelince bir deklarasyon yayınlayacağız ama; esnafımız rahat olsun. Projelerimizle esnafımıza nefes aldıracağız” dedi.

Sizi hem bir is adamı hem de aktivist kimliğiniz ile tanıyoruz; bütün bu süreçleri bir de sizden dinlemek isteriz. Sektörel olarak şu anda neler ile ilgileniyorsunuz, iş hayatında nerede durmaktasınız?
En baştan başlamak gerekirse ailem İzmir’e 1970’lerin başında göç etti. 1974 senesinde sektöre giriş yaptım. 1987 senesine kadar akrabam Salih Erkek’in yanında iş hayatına devam ettim. Daha sonra kendi işimizi kurduk. 1987 senesinden 2010 senesine kadar işveren olarak sektörde yerimi aldım. 1999 senesine kadar imalat işi yaptim. 1998 senesinde yurt dışında tanıştığım Filistinli bir arkadaş vardı. Dış ticarete atılmamızda kendisinin büyük emeği var, diyebilirim. Ortak olduk daha sonrasında beraber iş yaptık. Mobilyacılar Odası yönetimine girmem ile birlikte 1999 senesinde bizim fuarlarımıza davet ettim. Mobilya fuarlarımız oluyor, biliyorsunuz. Ondan sonra İzmir’den mobilya almaya başladılar. İhracat çalışmalarımız da bundan sonra başladı. Karabağlar’da ilk uluslararası ortaklığı biz kurduk, diyebilirim. Firmamızın adı sahada dış ticaretti. Çekirdekten yetişme bir mobilya firmasıyız. Kendim de ustayım aynı zamanda. Ağacı iyi tanıyorum. Ham halinden heykel oluşturabilirim. Bu işin her aşamasında çalıştım. Şimdi öyle değil. Her şey fabrikasyon. Gençler ağaçları tanımıyor bile. Türünün son örneği olarak biz kaldık, diyebilirim.
Şu anda, üretimden çok, ağırlıklı olarak firmaların ürünlerini yurt dışına tanıtmak için uğraşıyoruz. Yurt dışı bağlantılı anlaşmalar ve iş alanları ile ilgileniyoruz. Firmaların potansiyel ve isteklerine göre sahada gerekli araştırmaları yapıp, gerekli anlaşmaları sağlıyoruz. Hangi ürünü nereye hangi fiyat bandında satabiliriz yada nereden ürün alabiliriz… Bütün bunları araştırıyoruz. Elbette çekirdekten yetişmiş olmanın avantajları var. Ürünleri ve ihtiyaçları en iyi şekilde tespit etmemizi sağlıyor. Onlarca ülke gezdim bugüne kadar. Nereden ne alınabilir veya satılabilir; tanıma şansım oldu. Ülkelerin ağırlıklı kendi tarzları vardır. Örneğin klasik mobilyayı ağırlıklı olarak Dubai gibi ülkelere satabiliriz. Çünkü arz bu yöndedir. Libya da ilk başta klasikti fakat; daha sonra moderne geçti. Buaralar yine değişti. avangarda dönüştü. Zaten altı ayda bir mobilya modelleri değişir. Kendini yeniler. Biz alanda olduğumuz için bu değişimi yakalıyoruz. Ona göre çalışmalar üretiyoruz.

Biraz da esnaf odamızın halihazirdaki durumuna değinir misiniz?
Odamız 1951 yılında cemiyet- dernek olarak kuruldu. Daha çok Mezarlıkbaşı’nda, Kemeraltı, Kavaflar Çarşısı gibi bölgelerde ağırlıklı olarak faliyet yürüttü. Daha sonra Karabağlar’a taşındı. Değişik sektörlerde imalat yapan ureticilerimizi de kapsıyor. Odamız kurulduktan sonra tüzük gereği esnafımıza güvenlik, yönlendirmek, mesleki anlamda işlerini geliştirmek hem yurt içinde hem de yurt dışındaki piyasaya esnafı hazırlamak adına faliyetler yapmak üzeri kuruldu. Bir nevi yardımlaşmak ve iş geliştirme misyonu da taşımaktadır. Odaların asli görevleri budur zaten. Kurumsallaşmak, bu anlamda ureticiye güç katan bir unsurdur. Bu şekilde üniversitelerden faydalanabiliyorsun. Endüstri meslek liselerinde okuyan gençler ile çalımalar yapabiliyorsun. Sonuç olarak istihdamı yaratacak olan alan da buradadır. Kendi personelinizi yine kendinizin yetiştirmesi gerekir. Bu anlamda alanlar yaratmak gerekir. Makamlar burada temsildir. Bu şekilde ele almak gerekir. Sorunların çözümünde işlevlik kazanır kurumlar. Örneğin; Karabağlar’da bir tane esnafımızın kendine ait işyeri maalesef ki yok. Çünkü kaçak yapı statüsünde ve esnaf kendi için işyeri satın alamıyor. Bu durum Karabağlar sanayi bölgesi için elbetteki çok büyük bir handikaptır. Karabağlar, Türkiye genelinde bir çok ilimize ürün gönderen bir konumdadır. Esnaf sanayi sitesine sıkıştığı için buradaki keşmekeşin içinden sıyrılamiyor. Hem yurt icinde hem de yurt dışındaki görünümümüz açısından bizlere kötü sonuçlar getiriyor.
Bu durumun önüne geçmek adına sizce neler yapılmalı?
Elbette bu konuda esnafımızın talepleri dogrultusunda hareket edeceğiz. İzmir dediginiz zaman, mobilya sektörü kolay bir alan değildir. Mobilyacılar Odası seçimlerine önümüzde daha uzun bir zaman var. Biz gerekli çalışmaları ve araştırmaları şimdiden yapıyoruz. Planlamamızı çıkarıyoruz. Olabilecek en hazırlıklı noktadan devam etmek niyetindeyiz. Çeşitli proje örnekleri geliştiriyoruz. Sanayi dediğimiz zaman şuanki haliyle duran sanayi alanları olmamalı. En başında yapılması gereken, orta ölçekli sanayi alanları oluşturmaktır. Örneğin Mobilyacılar Sitesi gibi… Çünkü yurtdışından ve yurtiçinden geldiklerinde esnaf kaygılanmamalı. İsteklerine cevap olur mu, diye düşünmemeli. Projeler, meslek odası ve yerel belediyeler ile beraber planlanmlı. Yani gelecek 20-30 yılın üretimi ve pazar alanları düşünülerek planlanmalıdır. İşin hangi noktasındasınız ve çözüme nereden yaklaştığınız da bu anlamda önemlidir. Üretimden gelmek bu anlamda da önemlidir. Ben İzmirli mobilyacılar olarak hak ettigimiz yerde olduğumuzu düşünmüyorum. Şöyle bir örnek vereyim: Bursa firmasına bakın… İstanbul havaalanına gelen biri Mudanya vapuruna biniyor; 80-90 kilometre sonra İnegöle geliyor. Hem kalite var hem de kendini çok iyi pazarlıyor. Burada esnafımız iyi mal üretiyor ama; alanları oluşturamazsak pazar alanını doğru koyamazsak ilerleme kaydedemeyiz. Mevcut pazarın gerisine düşeriz. Bursa nasıl başardıysa Kayseri nasıl başardıysa; burası için de doğru bir öncülük geliştirilmelidir.
Sizin önerdiğiniz bir alan var mıdır? Şuraya taşınabiliriz, dediginiz bir yer var mı?
Tespit edilebilir alanlarımız çok. Her anlamda değerlendirilecek alanlar var elbette. Buca’da Çiğli’de alanlar var. Devlet hazinesi kapsamına giren alanlar var. Yani böyle bir durumda planlama ile birlikte değerlendirilecek bir çok alan var. Doğru projeler ile birlikte gerekli kurumları ikna ettiğinizde; başarılı sonuçlar mutlaka ortaya çıkacaktır. Elbette bunun için öncülük yapacak potansiyeli doğru belirlemek de şarttır. Bir handikap ile karşı karşıya olduğumuzu, olabilecek en doğru şekilde anlatmak, ikna etmek ve ispatlamak şarttır.
Odanız bugüne kadar, bu sorunları ilgili mercilere iletti mi? Daha doğrusu belli bir ilerleme kaydetti mi ve siz ne yapmayı planlıyorsunuz?
Bizim dönemimizde Aktepe’nin arka taraflarında bir alan vardı. Biz orası için başvuruda bulunmuştuk. Kooparatif falan kurulmuştu hatta ama; zemin ile ilgili sorunlar vardı orada ve kaymalar vardı yerde. O alan halen boştur örneğin. Bunun dışında bir sanayi sitemiz var. Biliyorsunuz bunun temeli 1960’lı yıllarda atıldı. 1980’li yılların başına doğru bitiyor sanayi sitesi. Daha çok üretim endeksli o zaman. Tabi beraberinde ulaşım sorunu vs gibi sorunlar arttı. Sonra tekrar Karabağlar geldi…Esnaf içine kapandı sıkıştı.

Oda seçimleri ile ilgili konuşmak erken olsa da, bir meslek odasının nasıl olması gerektiği konusunda görüşlerinizi almak istiyorum
En önemlisi genç, aktif ve dinamik bir oda yönetimi olması gerekmektedir. Şuana kadar tasarladığımız 35-40 tane proje var. Sanayi alanı, yerel yönetimler ve mevcut hükümet ile çözülebilecek sorunlar. Bunun dışında onlarca ülke gezdim. Elbette bize kazandırdığı deneyimler ile birlikte gördüğümüz yenilikler de var. Bu yenilikleri kendi alanımıza taşımak için gerekli çabayı göstereceğiz. Maddi külfeti olmayan esnafımızı ve ürününü daha iyi temsil etmesini sağlayacak çalışmalar ve yeniliklerden bahsediyorum. Lojistik sorununu çözme ile ilgili projelerimiz var esnafımızın ürününün yurtdışına ulaşması en önemli hususlardan biri. Esnaf ile birlikte yöneteceğiz. Beraber karar vereceğiz neler yapılacağına. Eksikleri ve çözümleri bereber tartışacağız. Zaten en başından olması gereken budur. Odanın kuruluş amacı da budur

Yorumlar
Kalan Karakter: