Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesi üzerinde konuşan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, en temiz enerjinin tasarruf edilen enerji olduğunu belirterek, enerji tasarrufuna yönelik, toplumda farkındalık yaratmaya yönelik hiç bir şey görmediğini söyledi.
BORCUNU ÖDEMEYEN ŞİRKETLER KİM?
Sayıştay’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2019 yılı hesaplarını incelediğini, konut ve işyerlerine elektrik satan 171 şirketten 37’sinin tüketicilerden tahsil ettikleri elektrik enerjisi fonunu devlete ödenmediğini, 7 şirketin ise eksik yatırdığını bilgisini paylaşan Sındır, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e,“ Devlete ödenmeyen bu tutarın ne kadar olduğunu ve ödemelerini yapmayan 44 şirket konusunda bilgi vermesini rica ediyorum. Kim bunlar?” diye sordu.

ŞİRKETE CEZA YOK, VATANDAŞA VAR
EPDK’nın yıllardır kendi kestiği cezaları tahsil etmekten aciz olduğunu söyleyen Sındır, EPDK kestiği cezanın sadece yüzde 4’ünü tahsil ettiğini belirterek, “ Parasını ödeyemeyen üretici, esnaf, çiftçinin anında elektriğini kesersiniz ama bu şirketlere gelince cezanın sadece yüzde 4’ü tahsil edilmiş de yüzde 96’sı niye tahsil edilmez? Elektrik fiyatlarına gelen zammın AB ülkelerine bakıldığında Türkiye’de en yüksek oranda olduğunu da rakamlar gösteriyor” ifadelerini kullandı.
DÜNYADA SIR DEĞİL TÜRKİYE’DE TİCARİ SIR
Bakan Dönmez’in, “Avrupa doğal gazının bin metre küpünü 120 dolar civarında satın alırken Türkiye’nin aynı miktarda doğal gazı 280 dolara alması nedeni nedir?” sorusuna, “Ticari sır.” Yanıtını hatırlatan Sındır, “Yani, dünyada başka ülke ticari sır görmüyor, biz, neyi ticari sır görüyoruz? Yani biz bilmeyeceğiz bunun mali şeyinin ne olduğunu. Avrupa 120 dolara alırken bin metreküpünü, bizim 280 dolar dan aldığımız ifade ediliyor. Aradaki fark 160 dolar, hadi 100 dolar olsun. 45 milyar metreküp doğal gaz ithal ediyorsak biz, sırf bu aradaki fark üzerinden bir hesap yaptığınızda yaklaşık neredeyse yaklaşım 4,5 milyar dolar yapar… Yani, neyin hesabını yapıyorsunuz? Anlaşılır değil” eleştirisinde bulundu.
YENİLEBİLİR ENERJİ KAYNAĞI
Enerjinin asal kaynağının güneş olduğunu, ısısıyla, ışığıyla enerji kaynağı ve yeryüzünün en büyük enerji üretiminin toprakta yapılan üretim olduğunu söyleyen Sındır, kendisinin isimlendirdiği ‘Yenilebilir Enerji Kaynağı’ teriminin altını çizerek , “Buğday, mısır üretirsiniz ve o insanın ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlar. Esas, temel enerji kaynağı odur. Tabii, 3,5 milyon hektara yakın tarım arazisinin bugün tarım dışı olduğunu biliyoruz. Sadece buğday üretseniz buradan elde edeceğiniz enerjinin eş değeri, neredeyse on bin megavatı bulur. Yenilenebilir enerji kaynağına ben bir terim daha ekliyorum “Yenilebilir enerji kaynağı” ki tarımsal üretim, yenilebilir enerji kaynağıdır ve bunun üzerinde ısrarla vurgu yapıyorum” dedi.
LASTİK BİYOKÜTLE DEĞİL FOSİL YAKITTIR
‘Biyokütle’nin biyolojik kaynak ve varlıkların enerji amacıyla kullanımı anlamına geldiğini söyleyen Sındır, iktidarı akla ve bilime sığmayan, dünyada eşi benzeri olmayan araba lastik tekerleklerini biyokütle tanımına sokmakla eleştirdi. Biyokütlenin, biyolojik kütle temelli bir enerji kaynağı olduğunu belirten Sındır, “Biyolojik ve bitkisel atıklardan biyogaz üretirsiniz. Biyoetanol üretirsiniz, Yine biyolojik bir bitkisel kaynaklı… Biyodizel üretersiniz… Biyomas, işte odun yakarsınız yine yenilenebilirdir, odunu da üretirsiniz. Lastik tekerliğinin kaynağı fosil kaynaktır, yeraltından çektiğiniz petrol türevidir. Bunun nesi biyokütle anlamıyorum ama bir de bunun üzerinden yenilenebilir enerji kaynağı diyerek üretim yapan sektöre birtakım imtiyazlar getiriyorsunuz” sözleriyle tepki gösterdi.
