İzmir'in en pahalı yolu olan ve istinat duvarı yıkılan Narlıdere'deki Nar-Bel yolunda çökmeler olduğu yönündeki haberi yalanlamaya çalışan Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur'a en güzel cevabı gerçekler verdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Narlıdere'de yaptırdığı ve Danıştay'ın plan hiyerarşisine uygun olmadığına karar verip yeniden bilirkişi raporu istediği Nar-Bel yolunu koruyan istinat duvarı geçtiğimiz Cuma gecesi yıkılmıştı. Gece yarısı yaşanan olayda can ve mal kaybı olmazken, yolun bir kısmı da çöktü.
Batur yalanlamaya çalıştı
Yazılı bir açıklama yapan Batur, "Haber gerçeği yansıtmıyor. Haberde belirtildiğinin aksine, Narbel yolu üzerinde bir çökme bulunmuyor. Sözkonusu imar parselindeki yapılan çalışma istinat duvarı imalatıdır. Gerçekleştirilen kazı ise istinat duvarının temel ve gövdesinin yapım çalışmasıdır. Bu çalışmalar devam ederken, yol üzerinde herhangi bir olumsuzluğa sebep vermemek için, trafik akışı inşaat araçlarının giriş-çıkış noktasında güvenlik gerekçesiyle tek şeritten sağlanıyor. Çalışmalar, iki-üç gün içerisinde tamamlanacak, trafik düzeni eski haline dönecek" dedi.
Ürkütücü manzara
Ancak, gerçekler asıl Abdül Batur'un söylediklerinin gerçeği yansıtmadığını net olarak ortaya koydu. Yolda giderek artan çökme sonucu istinat duvarının yıkıldığı bölümde yolun gövdesinin yarısının çöktüğü ortaya çıktı. Yolun iniş yönündeki iki şeridi yerle bir olurken trafik çıkış yönündeki diğer iki şeritten verilmeye başlandı.
Çökmenin nedeni rezidans inşaatı mı?
Öte yandan yolun gittiği 2. İnönü Mahallesi sakinlerinden Ö.D, çökmenin bir inşaat firmasının yaptığı rezidansın temel kazma işlemi sırasında olduğunu öne sürdü. Ö.D, "Günler önce derin bir temel kazma çalışması yaptılar. İstinat duvarı çöktükten sonra Narlıdere Belediyesi yetkilileri gelip inşaat firmasının tabelalarını apar topar kaldırdılar. Ancak, işçilerin konakladığı konteyneri kaldırmak akıllarına gelmedi" dedi.
Yeni bilirkişi inceleyecek
Bazı bölümlerinde yüzde 21 oranında eğim bulunan yolu tehlikeli bulan çevre sakinleri, dava açtı. Büyükşehir ve Narlıdere Belediyesi hukukçuları, mahkemeye verdikleri cevapta, yolun imar planlarına ve ölçeklerine göre yapıldığını savundu. Mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişiler de iki ayrı rapor hazırladı ve her iki görüş de yolun 'uygun' olduğuna yönelikti. Mahalle sakinlerinin avukatı Mustafa Kemal Turan, iki raporun da aynı bilirkişilerce hazırlandığını belirterek farklı bilirkişilerce yolun tekrar incelenmesini talep etti. Mahkeme heyeti bu talebi reddederken, Avukat Turan konuyu Danıştay'a taşıdı. Danıştay 6. Dairesi de yol ile ilgili dava açan mahalle sakinlerini haklı bulup, 1/25000 ölçekli planda görünmeyen yolun 1/5000 ve 1/1000'lik planlarda gösterilmesinin plan hiyerarşisine uygun olmadığını belirtip, bu durumda bilirkişilerce hazırlanan raporun uygun olmadığına karar verdi. Danıştay, yeni bilirkişilerce inceleme yapılması gerektiğini kararlaştırdı. Danıştay'ın kararı üzerine yerel mahkeme, İzmir'deki bilirkişiler yerine Ankara'dan bilirkişi heyeti belirledi. Ancak yeni inceleme yapılmadan yolda facianın eşiğinden dönüldü.

Yorumlar
Kalan Karakter: