Yeni Yıl, Noel Değildir; Zamanın takvim üzerinde bir eşiği aşmasıdır.
Her yıl aralık ayının son günleri yaklaşırken aynı tartışma yeniden alevlenir.
“Yeni yıla girmek Noel midir?”,
“Yabancı bir kültür mü dayatılıyor?” gibi sorular, kimi zaman sert tepkilerle, kimi zaman da önyargılarla konuşmalara girer. Oysa bu soruların temelinde ciddi bir kavram karmaşası vardır.
Yeni yıl; bir inanç, bir ritüel ya da bir kültür aktarımı değildir.
Yeni yıl, zaman ölçüsünün doğal bir sonucudur. Takvim yaprakları eksilir, günler birbirini kovalar ve insanlık, üzerinde uzlaştığı evrensel bir sistemle bir yılı geride bırakır. Bu kadar.
Noel ise bambaşka bir şeydir. Noel, Hristiyan inancına ait dini bir bayramdır. İnanç temellidir, ritüelleri vardır, kutsaldır ve saygı duyulması gereken bir dini gündür.
Dünyanın her yerinde güneş doğar ve batar. Mevsimler değişir, yıllar ilerler. Takvim dediğimiz şey, insanlığın zamanı anlamlandırmak için geliştirdiği ortak bir dildir.
Yeni yıla girmek; bu ortak dilin bir durak noktasıdır. Ne daha fazlası, ne de eksisi.
Bir yılı uğurlamak; muhasebe yapmaktır. Nerede yorulduk, nerede düştük, nerede ayağa kalktık?
Yeni bir yıla “umut” kelimesini yakıştırmak, herhangi bir inancın değil, insan olmanın refleksidir.
Çünkü insan, yarına umut beslenmeden yaşayamaz.
Yeni yıla girmek; kimliğimizi, inancımızı ya da değerlerimizi terk etmek değildir. Aksine, geride kalan yılın yükünü bırakıp, önümüzdeki günlere daha bilinçli, daha sorumlu ve daha umutlu bakabilme cesaretidir.
Takvim değişir. Değişmeyen tek şey ise insanın anlam arayışıdır.
Ve yeni yıl, tam da bu arayışın sessiz bir başlangıç çizgisidir.
Yeni yılın hepimize sağlık, huzur ve mutluluk getirmesi dileğiyle esen kalın...

Yorumlar
Kalan Karakter: