“Kaçan kovalanır” diye başlayan cümleler, çoğu zaman kadının kalbini yoran büyük bir yanılgının üstünü örter.
Oysa mesele kaçmak ya da kovalamak değil; değeri bilmek ve dengeyi koruyabilmektir.
Sevgi bir güç gösterisi değil, iki insanın birbirini incitmeden taşıyabildiği ortak bir sorumluluktur.
Kadın çoğu zaman sevdiğinde sınır koymaz.
Kalbini, vaktini, sabrını, anlayışını ölçmeden sunar.
Çünkü onun sevgisi hesaplı değildir; içtendir.
“Biraz daha seversem anlar” diye düşünür.
“Biraz daha verirsem kıymetimi bilir” sanır.
Ama her sevgi, doğru elde anlam kazanır.
Yanlış elde ise fazlalık gibi görülür.
İşte tam da burada bazı erkekler, kendilerine sunulan bu yoğun sevgiyi bir emanet gibi taşımak yerine, egolarını besleyen bir araç hâline getirir.
Kadının sevgisiyle büyür, yükselir, cesaret bulur. Fakat büyüdükçe kadını da yanında büyütmesi gerekirken; onu küçültür.
Değer gördükçe değer vermesi gerekirken; sıradanlaştırır.
Sevgiyle bakması gerekirken; kibirle bakar.
Ve farkında olmadan karşısında bir Kaf Dağı yaratır.
Ama o dağı da yine kadının sevgisiyle inşa eder.
Kadın verdikçe alamayan taraf olur.
Anladıkça anlaşılmayan olur.
Sustukça yalnızlaşır.
Zamanla bu dengesizlik mutsuzluğu doğurur.
Mutsuzluk kavgaları, kavgalar kırgınlıkları getirir.
Kadın, bir ilişkiyi ayakta tutmak için tek başına çabaladığını fark ettiğinde yorulur.
Ve en acı olan şudur: O erkeğe bu kadar anlam yükleyen yine kadındır; vazgeçen de en sonunda yine kadın olur.
Oysa sevgi sınırsız bir maden değildir.
Ölçüsüz harcanırsa tükenir.
Değeri bilinmezse kırılır.
Sevgi dozunda güzeldir.
Saygıyla büyür, karşılıkla derinleşir.
Kimsenin sevgisi ucuz değildir.
Kimsenin kalbi deneme tahtası değildir.
Kimsenin yüce gönlünde, o sevgiyle oynamaya kalkmayın.
Adam gibi sevin.
Adam gibi sevilin.
Çünkü sevgiyle oynayan, gün gelir aynı oyunu daha sert şekilde karşısında bulur.
Hayat, değersizleştirilen duyguların hesabını er ya da geç sorar. Ve unutulmamalıdır ki; giden gitmiştir.
Gittiği yerde, sizin değer vermediğiniz o sevgi, başka bir elde pırlanta olmuştur.
Kimsenin sevgisini küçümsemeyin.
Kimsenin kalbini hafife almayın.
Kadına Nasıl Davranılmalı?
Kadın;
– Duygularıyla değil, insanlığıyla görülmeli.
– Sadece sevdiği için değil, var olduğu için değerli bilinmeli.
– Suskunluğu zayıflık, fedakârlığı mecburiyet sanılmamalı.
– Sevdiğinde “fazla” değil, “gerçek” olduğu anlaşılmalı.
Ve kadın da şunu unutmamalı:
Sevgi, kendini tüketmek değildir.
Değer görmek için kendinden vazgeçmek gerekmez.
Seven kadın küçülmez; yanlış elde harcanır.
Gerçek sevgi kaçanı kovalamaz,
kovalananı şımartmaz.
Gerçek sevgi; iki insanın birbirini eşit, saygılı ve bilinçli şekilde seçmesidir.
🖋️ 𝙔𝙖𝙯𝙖𝙧 ℌ𝓲𝓵𝓪𝓵 𝓒𝓪𝓷𝓪𝓷 𝓢𝓸𝔂𝓵𝓾 𝓐𝓴𝓽𝓪ş ✨
✍️ 𝓚𝓪𝓵𝓮𝓶𝓲𝓷𝓭𝓮𝓷

29.12.2025

Yorumlar
Kalan Karakter: