Reklam

Salih Erkek Yazdı...

9 EYLÜL HASTANESİ’NDE BİR MELEK VAR

Salih Erkek Yazdı...

9 EYLÜL HASTANESİ’NDE BİR MELEK VAR

Salih Erkek Yazdı...
13 Eylül 2019 - 19:04

Siz binlerce can okurlarıma 9 Eylül Üniversite Hastanesi’nde görevli bu meleği tanıtmadan önce İzmir’imizin bazı bölgelerinde ve son olarak ciğerlerimizi yakan en büyük yangının yaşandığı Karabağlar ilçesi Kavacık ve Tırazlı köyleri ile ilgili iki kelam etmek istiyorum…
Doğru Yol Partisi’nde Meclis üyeliği ve İzmir İl Başkan yardımcılığı yaptığım 90’lı senelerde bu bölgenin doğal güzelliklerini yakından bildiğim için talebim doğrultusunda sağlığına zeval gelmesin dönemin Konak Belediye Başkanı Ahmet Sarışın ve rahmete giden dönemin eski Ulaştırma Bakanımız Mehmet Köstepen ile can ablam merhume Işılay Saygın’ın katkılarıyla bu köy yollarının asfaltlanmasını sağlamıştık.
Bunları yazmamdaki sebep o zamanlar erktim ve görev başında olduğum sürece kendi çıkarlarım adına değil halk adına hizmet ederdim.
Bileniniz ve bilmeyenleriniz olabilir, bu köylerimizin, Kavacık ve Tırazlı köyleri yemyeşil bir vadiden ibaretti, Kavacık üzümü, buz gibi şelale suyu ve narenciyeleri yüzünden yollarda yapıldıktan sonra bölge ilkbahar ve yaz aylarında İzmirlilerin uğrak yeri haline geldi ve hatta burada üzüm şenlikleri yapılmaya başlandı.
İşte emsali bulunmayan bu iki köyün güzelliklerini bilen ben, bölgenin bir kıvılcım ateş yüzünden yanıp kül olmasına mı, ziyan olan bağlara mı, ormanlık alanda yaşamını sürdürürken çıkan yangında telef olan ceylana, tavşana, tilkiye, kurda ve kuşa mı neye üzüleceğimi şaşırdım, içim yandı.

Bu zalimliği birisi bilerek yaptıysa, bu ormanı bilerek yakıp içimize ateş düşürdüyse umarım onun da ciğeri yanar, ocağı söner.
Yazım aracılığıyla yerel ve merkezi hükümet yetkililerine çağrıda bulunmak istiyorum: “Lütfen bu yangını polemik haline getirmeyin, el ele verin, bir bütün halinde İzmir’imizin kaybettiğinden fazla yeşil alan kavuşması adına birlik olun. Bu birlikteliği oluşturmanız halinde açılan derin yaralarımızı daha çabuk sarar, köylülerin zarar ve ziyanını daha kolay karşılarsınız.”

Şimdi gelelim yazımın başlığını, 9 Eylül Üniversite Hastanesi’ndeki meleğimize…
Şahsımı takip eden okurlarım ve yakınlarım 8 aydan beri sağlık sorunlarımdan dolayı hastaneleri dolaştığımı, doktorlarla tedavi sürecimle ilgili görüşme yaptıklarımı bilir. İnşallah geçireceğim ameliyatımdan sonra hangi hastanede hangi doktorda ameliyat olduysam kendilerini de haber yapıp köşe yazıma konuk edeceğim.
Lakin ilk öncelik 9 Eylül Üniversite Hastanesi meleği, yıllarımın dostu, arkadaşı, kardeşi, yüreğinin güzelliği yüzüne vuran hastanenin genel koordinatörü Melis Akan’da…

Melis kardeşim uzun yıllardan beri hastanede görev yapıyor, hastane yöneticilerinin, doktorların, anlayacağınız herkesin beğenisini almış bir şahsiyettir. Şahsım için olmasa da benden yardım isteyen hastalar ve hasta yakınları için kendisinden onlarca defa ilgilenmesi adına ricacı olmuşluğum ve her seferinde elinden gelen desteği sağlamışlığı vardır.
Lakin hiçbir zaman için şahsımla ilgili bir talebim olmayan, şahsım için kendisini rahatsız etmediğim Melis melek kardeşim aynı zamanda eşim Bedriye hanımında arkadaşıdır.
Eşimde arkadaşlıkları sebebiyle kendisini arayarak rahatsızlığım konusunda kendisine bilgi vermiş, sağolsun Melis kardeşimde hemen hastanenin genel cerrahi bölümündeki doktorunu arayarak (doktorun adını gelecek yazımda açıklayacağım) randevumu almış.

Bu olayı öğrendiğimde çok şaşırdım, sabah saatlerinde konumunda uzman doktorumla görüştükten sonra Melis Melek kardeşime teşekkür amaçlı makamına gittiğimde odasında onlarca hasta ve hasta yakınıyla karşılaştım. Ne olduğunu öğrenmek için yaklaşık 70 yaşlarında bir teyzeye “hayırdır buradaki kalabalığın sebebi nedir” diye sorduğumda teyzeden “biz meleğimizin Melis’in yanına geldik, meleğimiz bizlere yardımcı oluyor” cevabı aldığımda kendilerine şifa dileyerek Melis meleğe gözükmeden hemen odadan çıktım. Teşekkür etme amacıyla kendisini arayarak “Melis kardeşim teşekkür etme amacıyla odana geldim lakin çok kalabalıktı ve çalışmana engel olmamak adına hemen ayrıldım” demem üzerine bana kırıldığını, nezaketiyle 5 dakika da olsa görüşelim demesi üzerine bu zamanı hastalara ayırmanız daha hayırlı olur dediğimde ince düşüncemden dolayı teşekkür ederek tatil günümüzde kahve içmek dertleşmek üzerine sözleştik ve telefonumuzu kapattık.
Bu anlamda gönülden söylemek istiyorum: “İyi ki dostum, arkadaşım ve kardeşimsin 70 yaşındaki teyzenin dediği gibi Melis Alkan Melek…
Her şey yurdum ve yurdumun insanları için...
NOT 1: Malumunuz üzere düğün sezonundayız... Bilenler bilmeyenler var, sağlık sorunlarımdan dolayı yaklaşık 8 aydır düğün, cenaze ve taziyelere katılamıyorum. Bu sebepten dolayı yakınlarımdan bu eksikliğimi mazur görmelerini rica ediyorum. Beni bağışlayın.

YORUMLAR

  • 0 Yorum